Başkan Topbaş su konusunun siyaset malzemesi yapılmaması gerektiğini belirterek, “Özellikle ‘seçim sürecinde kısıtlama yapılmadığı yönünde halkı tedirgin edici açıklamalar yapıyorlar. Halkımızdan hiçbir şey gizlemiyoruz, suyumuz kasıma kadar yeter” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Saraçhane Belediye Sarayı’nda basın mensuplarının Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün su ile ilgili açıklamaları hakkındaki sorularını cevaplandırdı. Suyun siyaset malzemesi yapılmaması gerektiğini belirten Başkan Kadir Topbaş, “Su konusunu siyaset malzemesi yapmak isteyen birileri çıkarak farklı değerlendirmeler yapıyor. Özellikle ‘seçim sürecinde kısıtlama yapılmadığı, daha sonra yapılacağı’ şeklinde halkı tedirgin edici ve yanlış yönlendirici açıklamalar yapıyorlar. Bunu esefle karşılıyorum. Halkımızdan hiçbir şey gizlemiyoruz ve bütün gerçekleri tamamen ortaya koyarak konuşuyoruz. Bizim yapımız ve tarzımız da bu. İstanbul’un şu andaki su rezervi yüzde 33.4. Geçen yıl aynı tarihlerde barajlarımızın doluluk oranı yüzde 80’lerdeydi. Özellikle hep söyledim. Yağmur yağmasa bile İstanbul’da Kasım ayına kadar su problemi yok” diye konuştu.

“Elele verirsek İstanbul’da su sıkıntısı yaşamayız…”
20 Ekim 2007’de Melen Çayı’nın birinci etabını İstanbul’a getireceklerini, İstanbul’un su tüketiminin üçte biri kadar olan bu suyun Ömerli Barajı’na aktarılacağını ve buradan da Avrupa Yakası’na taşınması için planlanan Boğaz geçişiyle ilgili dosyayı bugün imzalayacağını dile getiren Kadir Topbaş, şöyle konuştu; “Büyükçekmece Gölü İstanbul’un çok önemli su kaynaklarından bir tanesi. Fakat sadece o yok. İstanbul’da başka birçok baraj daha var. Su sistemi birbirine bağlı olduğu için bir tarafta eksilme olursa diğer bir taraftan takviye edilir. Kalkıp bir ilçe belediye başkanının böyle bir çığırtkanlık yapmasını hiç doğru bulmuyorum ve yanlış olduğunu söylüyorum. Vatandaşları tedirgin edici bir açıklama olarak değerlendiriyorum. Defalarca söyledim, dünyadaki kaynaklar sonsuz değil. Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri sürekli konuşuluyor. Dünyadaki pek çok şehir aynı sıkıntıları yaşıyor. İstanbullular olarak hepimize kaynaklarımızı kullanırken hassas davranmak, israf etmemek görevi düşüyor. Sonra bir takım kaplarla su taşımak ya da depo yapmak yerine her zaman suya erişmek istiyorsak, suyu doğru kullanalım. Musluklarımızın vanalarını kısalım, israf etmeyelim. Böyle yaparsak yüzyılın en kurak yılı olan bu yılı su sıkıntısı çekmeden geride bırakırız. Vatandaşlarımızın bugüne kadar gösterdiği hassasiyete de teşekkür ediyorum. Biz park ve bahçelerimizi artık çok fazla sulayamıyoruz. Bazı bölgelerde park ve bahçelerde kullanmak üzere artezyen çalışmalarına başladık. Kuyularımızın bazılarını da tekrar devreye sokuyoruz. Yani yöneticiler olarak her türlü hazırlığı yapıyoruz. Ama şehirde yaşayan insanlarımızın her birinin de kendi üzerlerine düşeni yapması gerekiyor. Birlikte elele verirsek bir sıkıntı yaşanmayacağını düşünüyorum.”

Kadir Topbaş, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile İstanbul’un sınırlarının 3.5 kat büyüdüğünü ve daha önce su almayan bütün ilçelere, beldelere su götürdüklerini hatırlatarak, “İSKİ 200 bin yeni abone kaydetti ve tüketim arttı, günde 2 milyon 300 bin tona geldi. Bu çok ciddi bir rakam. Bunun karşılığında yapılan tasarruflar da gerçekten kayda değer, ama yeterli değil. Biraz daha tasarrufu özellikle rica ediyorum” dedi.

Başkan Topbaş, “seçimlerden sonra su kesintisi yapılmayacağı” konusundaki bir soruya da şu cevabı verdi; “Seçimlerle ilgili bir su çalışması asla yapmadık. Bu seçimi etkiler diye hiç düşünmedik, öyle bir hesap yapmadık. Bunun altını özellikle çiziyorum. Böyle değerlendirme yapan siyasilerin de çok ucuz siyaset yaptıklarını söylüyorum. Siyasette başka argümanları olmayanlar bu tarzda bir çeltik atmaya çalışıyorlar. Hiç yağmur yağmasa bile elimizdeki kaynaklar bizi Kasım ayına kadar götürür. Kasım ayına kadar kesinti yerine tasarruf edilmesi gerektiğini söylüyorum. Tabi hiç yağmazsa bu ciddi bir sıkıntı doğurur. Burada hep birlikte kentte yaşayan bireyler olarak İstanbul’u düşünmek zorundayız.”