Haberler

İstanbul'un beklediğine değdi

Tarih: 13 Temmuz 2007 Kaynak: Radikal Yazan: Cem Erciyes
Santralistanbul, önceki gün 'ön açılış' yaparak sanat dünyasının merakını dindirdi. Yapımı tamamlanan çağdaş sanatlar müzesi ve içindeki sergi, merak duygusunu 'hayranlık'a dönüştürdü.

İstanbul'un son yıllardaki en ilgi çekici kültür sanat projesi Santralistanbul, önceki akşam kapılarını açtı. Gerçi bu tam bir açılış sayılmazdı, çünkü her şey tamamlanmış değil. Nitekim projenin sahibi Bilgi Üniversitesi de 'ön açılış' demeyi tercih etmiş. Projeyi başından beri yakından izlediğini söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan seçimlerden önce bir açılış yapmak isteyince, bir buçuk ay içinde inşaat tamamlanmış, dünyanın önemli çağdaş sanat kurumlarından gelen yapıtlarla iyi bir sergi hazırlanmış. Böylece, önceki akşam Santraistanbul'un bahçesini dolduran kültür endüstrisi, çağdaş sanat dünyası, basın ve belediye mensupları için etkileyici bir başlangıç yapılabildi. Ve tabii Başbakan halinden memnundu...

Bir müzeden daha fazlası
Santralistanbul, kentin en ilgi çekici projesi, çünkü bir müze olmanın ötesinde eşi benzeri pek olmayan bir kültürel merkez. Bilgi Üniversitesi, 1911'de yapılan ve 1983'ten bu yana kapalı duran Silahtarağa Elektrik Santralı'nı 2004'te devraldı ve inşaata başladı. Çağdaş Sanatlar Müzesi, Enerji Müzesi, üniversite, kütüphane, sanatçı rezidansları ve eğlence alanlarından oluşan bu büyük dönüşüm projesini tamamlamak kolay olmadı. Yola çıktıktan sonra Bilgi Üniversitesi yanına Ciner ve Doğuş gruplarını 'stratejik ortak' olarak aldı, daha sonra onlara üniversitenin ortağı olan Laureate International Universities de katıldı. Kale Grubu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de sponsor oldu ve proje önemli bir aşama kaydetti.

Enerji santralinin yıkılan iki kazan yapısının yerine yapılan Çağdaş Sanatlar Müzesi tamamlandı. Üniversitenin eğitimini burada sürdürecek olan İletişim ve Fen Edebiyat fakültelerinin kimi bölümleri buraya taşındı bile. Hâlâ ayakta olan kazan daireleri ise büyük bir kütüphaneye ve enerji müzesine dönüşecek. Santralistanbul'un tamamlanmış haliyle açılışı eyülde yapılacak.

İlk bakışta endüstriyel bir yapıdan dönüştürülmüş izlenimi veren müze binası, içinde yer aldığı projeye ve farklı sergilemeler yapmaya son derece uygun, yalınlığı bir iddiaya dönüştüren bir yapı. İçindeki sergi ise başlangıç için bile çok iyi. Kısa sürede hazırlanan bir serginin taşınması kolay bir tür olan video çalışmalarından oluşması hiç de şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan serginin niteliği. Avrupa'nın önde gelen müzelerinin koleksiyonlarından oluşan sergi, binanın üç katına yayılıyor. İlk katta Fransa'nın ünlü müzesi Centre Pompidou'dan (Santralistanbul'a model olan kurumlardan biri) gelen 'Çağdaş Bakış Açıları', bir üst katta Almanya'nın Karlsruhe kentindeki Sanat ve Medya Merkezi ZKM'nin 'Dokun Bana İstanbul' başlığıyla sunduğu 'dijital sanat' çalışmaları, üçüncü kattaysa İspanya'daki MUSAC'ın koleksiyonundan seçilen videolar 'Bireylerarası Bir Yolculuk' başlığıyla sergileniyor. Pompidou'nun sergisi, toplumsal konulara duyarlı, görece genç yedi sanatçının yapıtlarından oluşuyor. İstanbulluları fareyi ele alıp, ekranı tıklamaya davet eden ZKM'nin sergisi ise, interaktif dijital sanatın ulaştığı etkileyici noktayı görmek için gerçekten de 'hap' gibi bir tecrübe vaad ediyor. MUSAC'ın koleksiyonundan seçilen 14 yapıt ise, uluslararası bienallerin gediklisi olan Pipilotti Rist, Shirin Neshat, Tony Oursler, Jasper Just gibi 'star'ların imzasını taşıyor. İstanbul için ancak bienalden bienale görebildiğimiz nitelikte bu sergiyi gezerken, yeni müze binasını da biraz yadırgayarak sanki bir başka kente adım atmış da müze geziyormuş gibi olabilirsiniz. Ama merak etmeyin, Haliç'in sonundaki bu 'merkez'e yakında çok alışacağız.
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.