Haberler

Mimarların Altın Madeni Değerindeki Kişisel Arşivleri

Tarih: 27 Temmuz 2007 Kaynak: New York Times Yazan: Robin Pogrebin Çeviren: Gülin Şenol

Peter Eisenman
Fotoğraf: Andrea Mohin

“Arşiv bir varlıktır; ben de bu varlığı öylesine bağışlamak istemiyorum” diyor 78 yaşındaki mimar Frank Gehry. “Bu hayatınız boyunca büyütüp geliştirdiğiniz bir şeydir ve size aittir. Ayrıca bunu saklamak ve bugüne kadar getirmek için yüklü miktarda kira da ödedim.”

Frank Gehry, arşivini satmayı düşünen az ama etkili sayıdaki ünlü mimarlardan biri. Bahsi geçen arşivler binlerce objeyi, çok sayıdaki büyük ölçekli maketi, çizimlerle dolu kağıt rulolarını ve birçok başka şeyi içeriyor. Hatta bu objelerin bazıları üzerinde hala çalışılıyor.

Modern Sanat Müzesi’nin mimarlık ve tasarımdan sorumlu baş küratörü Barry Bergdoll, Gehry’nin arşivine uzun zamandır sıcak baktığını, ancak bu arşiv için istenilen rakamın milyonlarca Dolar'a ulaştığını söylüyor. Rakam konusunda daha spesifik olmayı ise reddediyor.

“Bu durum hakkında devasa bir sismik değişmenin olduğunu söyleyebilirim” diyor Bergdoll. “Evvelden mimarlar işlerine ilgi gösteren; örneğin arşivleri için yer bağışlayan birisi oldu mu memnun kalırlardı. Şimdi ise tasarımlarını kâr elde etme mekanizması olarak görüyorlar. İşlerine sanki Picasso’nun arşiviymişcesine değer biçiyorlar.”

Mimar Peter Eisenman ise arşivini “satmamayı” maddi olarak kaldıramayacağını belirtiyor. Üstelik arşivini satın alan Montreal’deki Kanada Mimarlık Merkezi’ne daha kesin bir rakam da vermemiş. Satışsa geçtiğimiz 10 senenin parçalarını içerecek biçimde yapılmış.

İşleri arasında Berlin’deki Avrupa Yahudileri Anıtı ve Ohio’daki Wexner Sanat Merkezi de olan Eisenman, “Arşivimi bağışlayacak durumda değilim” diyor. Son günlerde ise Yale Üniversitesi’ndeki Beinecke Kütüphanesi ile kendisine ait kitap ve dergilerin satışı için anlaşmaya varmaya çalışıyor; ancak bu sefer bahsi geçen kitap arşivinin bir kısmı bağışlanacakmış.

Mimarların bu anlamdaki pazarlık güçleri mimarlığa bir sanat ürünüymüşcesine yaklaşan tutumdan kaynaklanıyor. “Mimarlık zamane kültürünün çok sayıdaki ifade araçlarından biridir.” diyor Getty Araştırma Enstitüsü’nün mimari koleksiyonlarını hazırlayan küratörü Wim de Wit. “Bu arşivler, edebiyat ya da ressamların arşivleri kadar önemlidir.”

Bir başka örnek olarak ise 2005 yılında J. Paul Getty Müzesi, 1925-2004 yılları arasında yaşamış olan modernist mimar Pierre Koenig’in arşivini eşinden belirlenmeyen bir ücret karşılığında talep etmesi verilebilir. Arşiv, çizimleri, maketleri, fotoğrafları ve dokümanları içeren 3000’den fazla parçadan oluşuyordu.

Ünlü yazarların arşivlerinin koleksiyoncular ya da kurumlar tarafından rekabetle dolu müzakereler sonucunda elde edildiği bilinen bir durumdur. Ancak uzmanlar, bu arşivlerin genellikle satılmadığını, bağışlandığını belirtiyorlar. Nedeni ise çok basit: Bu arşivlere sahip olmak isteyen kurumların bunların değerini ödeyecek kadar bütçelerinin olmaması. Ancak daha da önemli bir sebep var: Arşivlerini bağışlayan sanatçılar için işlerinin korunacağı bir yerin olması.

The American Archivist’in editörü Mary Jo Pugh, Amerika genelinde toplanan arşivlerin büyük bir çoğunluğunun bağış olduğunu belirtiyor. “Ancak bu durum el yazmaları söz konusu olduğunda değişiyor” diye devam ediyor. Örneğin, Norman Mailer’ın arşivi Harry Ransom Humanities Research Center tarafından 2005 yılında 2.5 milyon Dolar’a satın alınmış.

Bu arada düzinelerce kurum yazarların arşivini toplarken, çok az kişi mimar arşivlerine ilgi göstermekte. Ayrıca çağdaş mimarlık pratikçilerinin arşivlerine de kolayca ulaşıldığı pek söylenemiyor.

Yale Üniversitesi Mimarlık Bölümü Dekanı Robert A.M. Stern, mimarların tasarım için aydınlatıcı bir etkiye sahip olacağı düşüncesiyle müşteriler ve firmalarla yaptıkları konuşmaların kayıtlarını dahi sakladıklarını belirtiyor. Kevin Roche ve Cesar Pelli gibi, Stern de kendi arşivini kendisi ile bağlantılı mimarların arşivlerini toplama geleneğine sahip olan Yale Üniversitesi’ne bağışlamış. Bu mimarların da pek çoğu arşivlerin para talep edilmeden bağışlanması gerektiğini savunuyor.

Örneğin mimar Charles Gwathmey, arşivlerin bu şekilde satılması hakkında “Ben bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Arşivler kayıtların bir parçasıdır. Böyle bir şeyi parayla nasıl değerlendirebilirsiniz?” diyor.

Peter Eisenman Princeton, Columbia, Harvard ve Yale’in adını vererek kendisine arşivi ile ilgili birçok soru işareti geldiğini söylüyor. MoMA ise bu isimlerin arasında yer almıyor. Bergdoll ise daha da fazla mimarın arşivini toplamak istediğini belirtiyor ve inanılmaz fiyat talepleri ile karşılaştığını ekliyor. MoMA şu anda bu arşivlerden ancak birine ev sahipliği yapabiliyor: Mies van der Rohe Arşivi.

Tanınmış bir hayırsever ve Gehry hayranı olan Peter B. Lewis, 2 yıl kadar önce Frank Gehry’nin işlerinin değeri üzerine bir çalışma düzenlemiş ve bu arşivi barındıracak bir yer arayarak bu çalışmalara devam etmiş. Lewis için çalışan Jennifer Frutchy, büyüklük anlamında Gehry arşivinin kendi sınıfındaki arşivler kadar olduğunu belirtiyor; 30.000 m²’yi kaplayan maket, 5000’den fazla çizim ve dijital çalışmayı içeren bir arşiv.

“Frank’in arşivi korkunç bir şey” diyor Frutchy “Sadece 20. yy için değil 21. yy ve sonrası için de bir temel oluşturuyor. Eğitim ve araştırma anlamında gerçek bir altın madeni. Frank’in yaşadığı süreci görmek inanılmaz.”

Bergdoll ise Gehry’nin arşivi için, “Herhangi biri için bu arşivi almak fantasik bir şey olacaktır. Ayrıca bu arşivi satın almak için yüklü miktarda paraya sahip olmanın yanı sıra onu koruyacak ve sergileyecek bir yere de sahip olmak gerekmekte. Yoksa bu durum sadece zamanı durdurmak gibi bir şey olacaktır; arşivi al, bir yere göm ve bozulmasını engelle.”

Frank Gehry, arşivine biçilen değerin hala tam kesinleşmediğini ancak iki tane çizimine sahip olan bir arkadaşının çizimlerin tanesini 20.000 Dolar’a sattığını söylüyor. Kanada Mimarlık Merkezi Gehry’nin Lewis için tasarladığı eve ait malzemelere 1.5 milyon Dolar önermiş, ancak Gehry arşivinin sadece bir parçası istendiği için teklifi reddedilmiş.

Kanada Mimarlık Ensititüsü yöneticisi Mirko Zardini, bu konuyla ilgili olarak “Birçok enstitü arşivlerin değerinin parçalardan biri eksilirse azalacağı fikrine katılıyor. Biz sadece birkaç çizimle ilgilenmiyoruz, bizi ilgilendiren arşivin tümü çünkü mimarlık çok karmaşık bir süreçtir” diyor. Kendisine ait koleksiyonlar ise Aldo Rossi, James Stirling, Cedric Price ve John Hejduk’un işlerinden oluşuyor.

Öte yandan sadece star mimarların arşivlerine karşı büyük bir talep olduğu kesin, ancak diğer mimarların işleri de bir yandan yıllardır birikiyor. Örneğin, Billie Tsien ve Tod Williams’ın Central Park’taki stüdyolarında karton maketler odanın köşelerinde bozulana ya da bir yere atılana kadar bekliyorlar. Billie Tsien işlerinin toplanmasına ya da bir koleksiyonun parçası olmasına dair herhangi bir isteği olmadığını belirtiyor:

“Ben yakılacağım bir cenaze töreni istiyorum çünkü bizden sonraya kalacak olan, gerçekten önemsediğimiz tek şey binalar.”
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.