Haberler

Kurudu

Tarih: 17 Ağustos 2007 Kaynak: Evrensel Yazan: Arif Nacaroğlu
Türkiye kurudu. Kutsal kitapların gözde nehirlerinin yukarıdan aşağıya su, aşağıdan yukarıya medeniyet taşıdığı günler çoktan geride kaldı. Bin yıldır yaşamakla övündüğümüz topraklara, bırakın bir tek ağaç dikmeyi, olan ağaçları da talan edip yerine beton anıtlar yapmış olmamızın faturasını öderken bile işi Allah'a bırakmaya utanmıyoruz. Savunmamız hazır: "Her şey Allah'tan." İyi de her şey Allah'tansa yüce Tanrı bize niye akıl vermiş. Ya da niçin bütün felaketler, trafik kazaları, kuraklık, yokluk bize yazılmış da İsevi oğlu Avrupa'nın yeşil düzlüklerinde cennete benzer topraklarda yaşıyor? Niçin necip ulusumuzun yüzde sekseni bir yolunu bulup Batı’ya kaçmanın yolunu arıyor da, sudan ucuza aldıkları evlerde Antalya'da, Alanya'da yaşayan birkaç istisna dışında bir tek Batılı, gelip güzel yurdumun çorak topraklarına yerleşmeyi düşünmüyor?

İster kabul edelim, ister etmeyelim. Küresel ısınma işin hikayesi. Biz Türkiye'yi kuruttuk. Ülkenin doğusundan, güneydoğusundan bir uçağa binip İstanbul'a doğru uçun, Bolu Dağları'na gelene kadar bir tek ağaç göremezsiniz. Ufak tefek yeşillikler, kel kalmış tepelerin eteklerine biriken son kırıntı topraklarda toplanmış. Onların da günleri sayılı. Ama kimin umurunda?! Dünyanın en çok işsiz ziraat mühendisini üretiyoruz. Ülke elden gidiyor. Devletliler koltuk derdinde.

Bir televizyon kanalında karpuz üreticisi kuraklıktan yakınıyor:

"Tarla gölün kenarında. Karpuz ektik. Karpuz bu, çok su ister. Bir pancar motor attım. 6 metrelik borularla suyu gölden çekip tarlayı suluyorum. Ama bu yıl su az. Her gün 6'lık bir boru daha ekliyorum. Ben ekliyorum, su gidiyor, sonumuz kötü."

Vatandaş ne yapsın? Su bitince, göl kuruyunca anlayacak durumu. Ama şimdi çaresiz. Karpuzu yaşatma derdinde. Karpuz yaşayacak, göl bitecek.

Ankara'da, İstanbul'da susuzluk patlak vermese yine de kimsenin bu işlere kafa yormaya niyeti yok. Ülkenin gündemi, kişisel ya da kitlesel kaprisler uğruna boş yere oyalanıyor. Herkesin derdi bağcı dövmek.

Ankara susuz kalınca acele ile bir çözüm(?) bulundu. Kızılırmak'tan su taşınacak. Bu demek ki yakında Kızılırmak da kuruyacak. Bir de işin sağlık yönü var. Uzmanlar “Kızılırmak'ta ağır metaller, kanser yapan maddeler var” diyor. Ama dinleyen kim?

Ağır metal deyip geçmeyin. Hollanda'da Mark'ın evindeydik. Çocuklardan birinin ateşini ölçerken termometreyi kırdık, içindeki cıva evin içine saçıldı. Biz, süpürge, faraş ararken Mark birilerine telefon etti. On beş dakika sonra uzay kıyafetli birileri eve geldi. Cıva, özel aletlerle bulunup toplandı. Cıva ağır metal olduğu için Hollandalılar için çok tehlikeliydi. Ama bizim için "hava, cıva"... Kanser, verem hepsi Allah'tan. Cıva, ağır metal vesile.

Sen bütün ağaçları kes, kent ormanlarını yok edip yerine ticari alanlar, alış veriş merkezleri, tripleks villalar kur; sonra kalk, "Kuraklık Allah'tan" de. Sonra da CNN'den hava durumunu öğrenip yağmur duasına çık.

İster kabul edelim, ister etmeyelim. Biz Orta Asya'dan sonra Anadolu'yu da kuruttuk. Şimdi o kuruttuğumuz Anadolu'ya bakanlar, müşteşarlar, cumhurbaşkanları atamaya çalışıyoruz.

Anadolu kurudu.

Ruhuna el fatiha.
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.