Haberler

Dönüşen Haliç

Tarih: 23 Ağustos 2007 Derleyen: Gül Keskin


Tarihi Yarımada ile Beyoğlu yakasını birbirinden ayıran Haliç, 8 km'lik doğal ve güvenli bir liman olarak tarih boyunca birçok farklı kültüre evsahipliği yaptı. Bizans'ın sarayları, surları, kiliseleri; Osmanlı'nın köşkleri, camileri ve hamamlarının yanı sıra, birçok ulus ve inançtan insanın barındığı tarihi evler, aynı zamanda Altın Boynuz olarak adlandırılan Haliç'in kıyılarını süslüyor.

Yıllarca endüstriyel atıklarla kirlenen ve ihmal edilen Haliç'te 1980'lerden beri sürdürülen çalışmalar sonucunda, dört binden fazla yapı istimlak edilip, iş yerleri şehir dışındaki yeni merkezlere nakledildi, kıyılar park ve bahçeler ile çevrildi, ilk defa inşa edilen dev kanal sistemleri ve kolektörler ile sular temizlendi. Böylece Haliç hakettiği değere kavuşarak tekrar İstanbullular'ın gözde kültür ve turizm bölgesi haline geldi. Özellikle son yıllarda gerçekleştirilen kentsel dönüşüm ve restorasyon projeleriyle gündemden düşmeyerek, mimarlık camiasının dikkatini üzerine çeken Haliç kıyılarında sürdürülen çalışmaları biraraya topladık.

Ayvansaray Türk Mahallesi Canlandırma Amaçlı Yenileme Projesi



Ayvansaray Türk Mahallesi Fatih Belediyesi tarafından 2005 yılında kentsel yenileme alanı olarak ilan edildi, 2005 yılında restorasyonları başlatılan Tekfur Sarayı, Anemas Zindanları ve Emir Buhari Tekkesi’nin hemen yanında yer alan Mahalle, aynı zamanda Meryem Ana Ayazması ve kayıp eski eserlerden Toklu İbrahim Dede Mescidi gibi tarihi ve turistik yapıları da kapsıyor.

1,5 hektarlık bir alanda 64 parselden oluşan, Avyansaray Türk Mahallesi, İstanbul surlarının çevrelediği ve sahabe mezarlarının bulunduğu küçük bir adacıktan oluşuyor. Projeyle, günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilen, ancak risk taşır hale gelmiş tescilli ahşap binalar aslına uygun restore edilerek sürdürülebilir kılınmasına dönük fonksiyonlandırılması öngörülüyor. Ayrıca, mahalledeki özgün tarihsel yapıların bu özelliklerini vurgulamayı amaçlayacak şekilde yeni yapıların mimari ve kentsel konseptleri de bu proje kapsamında ele alınıyor.

8 Aralık 2005’de kentsel tasarım projesini, ihaleyle Utopia Mimarlık üstlendi. Proje 16 adet 2 – 3 katlı eski binadan ve 30 – 32 adet yeni binadan oluşuyor. Yeni yapılan binalar ise yine 2 – 3 katlı dokuya uygun çelik strüktürlü binalar. Projede, binalara ek olarak 2 – 3 katlı bir motel binası ve meydan da bulunuyor.

Fener ve Balat Semtleri Rehabilitasyon Programı



Avrupa Birliği ve Fatih Belediyesi’nin ortaklaşa yürüttüğü “Fener ve Balat Semtlerinin Rehabilitasyon Programı” Ocak 2003 tarihinde uygulanmaya başlandı. Program, konut restorasyonu, sosyal rehabilitasyon, tarihi çarşının canlandırılması ve katı atık yönetimi başlıklarında dört değişik çalışmadan oluşuyor ve toplam bütçesi 7.000.000 Euro.

Program kapsamında tarihi çarşının iki ana sokağındaki dükkanların fiziksel durumlarının iyileştirilmesi ve çarşı girişlerinin vurgulanmasının yanı sıra, altyapının geliştirilmesi öngörülüyor.

Miniaturk



Türkiye'nin ilk minyatür parkı Miniaturk projesinin temeli Haziran 2001’de atıldı, Mayıs 2003 yılında ise hizmete açıldı. Toplam 60.000 metrekare alan üzerine kurulan Miniaturk'te, 15.000 metrekare maket alanı, 40.000 metrekare yeşil ve açık alan, 3.500 metrekare kapalı alan, 2.000 metrekare havuz ve suyolu, 500 araçlık otopark yer alıyor.

Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş eserlerin 1/25 ölçekli maketlerinin bulunduğu Miniaturk'te yer alan eserlerden bazıları şunlar: Ayasofya, Selimiye, Rumeli Hisarı, Galata Kulesi, Safranbolu Evleri, Sümeli (Sümela) Manastırı, Kubbet-üs Sahra, Nemrut Dağı Kalıntıları, Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Ecyad Kalesi.

Miniaturk projesi, Anadolu, İstanbul ve eski Osmanlı coğrafyasından eserlerin oluşturduğu üç ana bölümden oluşuyor. Bölümler küçük peyzaj düzenlemeleriyle birbirlerinden ayrılırken, sürekliliği sağlanmış, ziyaretçiyi yönlendiren bir gezi güzergahına sahip.

Miniaturk'te, bir açık hava müzesi atmosferinde sergilenen maketlerin yanı sıra, ziyaretçilerin hoşça vakit geçirmesini sağlamak amacıyla farklı mekanlar da tasarlanmış; 400 kişilik oturma kapasitesiyle amfitiyatro, Miniaturk'ü hatırlatacak hediyelik eşyaların satışa sunulduğu alışveriş merkezi, çocuk oyun alanı bunlardan bazıları.

Sütlüce Uluslararası Kongre ve Kültür Etkinlikleri Merkezi



Proje danışmanlığını Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cengiz Eruzun 'un üstlendiği kültür kompleksinin inşaat çalışmalarında İSKİ, TSK, İTÜ Zemin Kürsüsü ve Statik Betonarme Kürsüsü ile Mimar Sinan Üniversitesi'nin görüşlerine başvuruldu.

1997’de ihalesi yapılıp, Kayalar İnşaat’a ihale edilen, 1998’de inşasına başlanan merkezin maliyeti 60 milyon Dolar olarak belirlenmişti. Şimdiye kadar 161 milyon YTL ödeme yapılan merkez için 60 milyon YTL daha ödeme yapılması gerekiyor. 31 Mayıs 2007’de tamamlanması öngörülen fakat tamamlanamayan projenin inşaatı halen devam ediyor.

Sütlüce Kültür Merkezi projesi, eski Sütlüce Mezbahası’nın işlevini yitirmiş binalarının yerine, binaların tarihi dokusuna sadık kalınarak inşa edilmesi öngörülen binalardan oluşuyor. Konser ve Kongre Salonu, Sinema Salonları, Sergi ve Toplantı Salonu, Tiyatro binası ve Çok Katlı otoparkın yer aldığı kompleksin toplam inşaat alanı 73.000 metrekare.

Merkezin sergi, tiyatro, geçiş blokları, konser, sinema, otopark binalarının kaba inşaatları ve binaların dış cephe imalatlarının %95’i tamamlanmış durumda. Çevre düzenlemesine ise henüz başlanmadı.

Santral İstanbul



Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk enerji santralı olan Silahtarağa Elektrik Santralı 1911 yılında kurulup 1983'e kadar kullanıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2004 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi'ne tahsis edilen santralistanbul'un mimari projesi, Emre Arolat, Nevzat Sayın ve Han Tümertekin tarafından yönetiliyor. Çağdaş Sanat Müzesi, Enerji Müzesi ve bir kültür ve eğitim merkezini kapsayan proje 118.000 metrekare alana sahip.

Aynı zamanda 10. Uluslararası İstanbul Bienali mekanlarından olan santralistanbul projesinin 2007’nin son çeyreğinde tamamlanması öngörülüyor.

Rahmi Koç Sanayi Müzesi



İlk bölümü 1996 yılında açılan Rahmi Koç Sanayi Müzesi, iki temel binadan ve açık alanlardan oluşuyor. Sultan III. Ahmet (1703-1730) zamanında 12. yüzyıldan kalma bir Bizans binasının temelleri üzerine kurulmuş olan eski Osmanlı Lengerhanesi 1991 yılında Rahmi M. Koç Müzesi ve Kültür Vakfı tarafından satın alınarak restore edilmiş, orijinal binaya camlı bir rampa ile geçilen yeraltı galerisi ilave edilerek ve Aralık 1994'de hizmete açılmıştır.

1861 yılında Osmanlı Deniz Hatları Şirketi (Şirket-i Hayriye) tarafından kendi gemilerinin bakım ve onarımını yapmak üzere yapılmış olan Hasköy Tersanesi de 1996 yılında Rahmi Koç Vakfı tarafından alınmış, 14 terk edilmiş bina ve tarihi kızak orijinaline sadık kalınarak restore edilmiştir. Müzenin bu ikinci kısmı ise Temmuz 2001'de hizmete başlamıştır. Müzenin toplam 11.250 metrekarelik kapalı alanı bulunuyor.

Yunus Gösteri Merkezi



Eyüp’te Haliç kenarına yapılması planlanan “Yunus Gösteri Merkezi” ile ilgili Eyüp Belediye Başkanlığı’nca hazırlanan projeye göre, yarım daire biçiminde, 5 metre derinlikte ve 16.5 metre yarı çapında bir havuz yapılacak. Ayrıca, 33 metre uzunlukta, 12 metre genişlikte ve 3 metre derinlikte yunus, beyaz yunus ve fok gibi deniz memelilerinin konaklaması için de ikinci bir havuz inşa edilecek. Yazın güneşlikle kapatılacak olan ve tribünleri 1.200 kişi kapasiteli yunus Gösteri Merkezi yılın 12 ayı açık kalacak. Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırılan Haliç kenarındaki 8 bin 695 metrekarelik alan üzerine yapılmasına ilişkin teklif, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 14 Nisan 2006 tarihinde oy çokluğu ile kabul edildi.

Feshane



56.000 metrekare alan üzerine kurulu Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi, 56.000 metrekare bahçesi peyzaj çalışmasıyla çevre düzenlemesi kapsamında ele alınarak, 18.000 metrekaresi Feshane'deki aktivitelerin katılımcılarına yönelik otopark alanı olarak, 38.000 metrekare ise yürüme yolları, seyir ve dinlenme bölümleri, çocuk parkı, bahçe, restaurant ve ana girişe yönlenmiş doğal görünümlü süs havuzundan oluşmaktadır. Etkinlikler, aslına sadık kalınarak restore edilen, 1839 yılında Padişah Abdülmecit’in fermanıyla Osmanlı ordusunun fes ve aba ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulan 8000 metrekarelik dokuma fabrikasında gerçekleştirlmektedir.

Kadir Has Üniversitesi (Cibali Tütün Fabrikası)



1884 yılında kurulan ve1900’lerin hemen sonrasında faaliyete başlayan Cibali Tütün Fabrikası, tütün işleme ve sigara üretimi için kullanılıyordu. 1925 yılına kadar Fransızlar tarafından işletilen fabrika Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte Devlet işletmesine geçti. 1999-2000 yılları arasında kadir Has Vakfı tarafından restorasyonu tamamlanan bina Kadir Has Üniversitesi olarak bir yüksek öğretim kurumu şeklinde yeniden canlandı. 1998 Mart’ında başlayan restorasyon çalışması Mimar Mehmet Alper’in danışmanlığında dört yıl sonunda tamamlandı. 35.000 metrekare alan üzerine oturan binalar, 30 Ocak 2002’de hizmete açıldı.

Haliç Tersaneleri



Osmanlı teknoloji ve sanayi tarihinin önde gelen tesislerinden olan Haliç Tersaneleri, Haliç, Camialtı ve Taşkızak Tersaneleri olmak üzere üç tersaneden oluşuyor. 1455 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan tersanelerden Haliç ve Camialtı Tersaneleri günümüzde Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.’ne, Taşkızak Tersanesi ise, T.C. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı. İşlevini sürdüren tersanelerde gemi inşa kızakları, kuru havuzlar, vinçler olmakla birlikte, tasarım, modelleme, döküm atölyeleri, motor bakım ve onarım fabrikaları yer alıyor.

Anıtlar Kurulu tarafından 22 Mart 1995’te tarihi sit alanı olarak tescil edilen tersanelerin 31 yapı/yapı kalıntısı 24 Nisan 1996’da da ayrıca tescil edildi. Özelleştirme İdaresi’nin 18 Nisan 2000 yılında aldığı bir kararla Haliç ve Camialtı Tersaneleri’nin zarar ettikleri gerekçesi ile kapatılması, Haliç Tersanesi’nin İÜ Deniz Bilimleri Fakültesi’ne, Camialtı Tersanesi’nin de İstanbul Valiliği İl Özel İdaresine verilmesi Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından Türkiye Liman, Dok ve Gemi Sanayi İşçileri Sendikası’nın sözkonusu kararı iptal talebi, İstanbul 2. İdare Mahkemesi tarafından “işyerinin stratejik önemi ve amacı dışında kullanılmaması” gerekçesi ile kabul edildi.

Son yıllarda tersanelerin dönüştürülmesi ile ilgili çeşitli haberler gündeme gelmesine rağmen Haliç Tersaneleri ile ilgili henüz kesinleşmiş bir proje bulunmuyor.İmaj Galerisi
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.