Haberler

"Türkiye çöplüğe dönüştürülüyor"

Tarih: 28 Ağustos 2007 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Özlem Güvemli
Türkiye Çevre Platformu Koordinatörü, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, sera gazı emisyonlarının azaltılmasını hedefleyen Kyoto Sözleşmesi'ni imzalayan ülkelerin kendi eski teknolojilerini Türkiye'ye ihracat kredileri ile pazarladığını ve ülkemizin karbon emisyon ticaretinin pazarı haline getirilmeye çalışıldığını vurguladı. Nükleer santralların da küresel ısınmaya karşı bir çözüm olamayacağını vurgulayan Uyar, Sinop'ta bir santral değil, araştırma enstitüsü adı altında atık depolama merkezi kurulacağını ve artık nükleerden vazgeçen ülkelerin baş edemediği atıkların buraya yollanacağını söyledi. Doç. Dr. Uyar, küresel ısınmanın nedenlerinin hiç tartışılmamasını, bu felaketin sorumlusunun petrol, doğalgaz, kömür olduğunun hiç gündeme getirilmemesini eleştirdi. Hepimizin yaşaması için gerekli koşulları oluşturan sera gazlarının neden olduğu atmosferde ısı tutma mekanizmasının dengesi bozulduğunda bir adaptasyon sorununun ortaya çıktığını anlatan Uyar, "Kömür santralında elektrik üretiyorsak ürettiğimiz her kilovat saat (kWh) için - 10 tane yüz vatlık ampulü bir saat yaktığımızda tüketilen elektrik - 1 kg. karbondioksidi atmosfere veriyorsunuz. Petrol kullanıyorsanız 650 gr, doğalgaz kullanıyorsanız 450 gr. karbondioksit atmosfere karışıyor" dedi.

'Atıklar Türkiye'ye'
1850'den itibaren 1970'lere, 1980'lere kadar güneş, rüzgâr enerjisi teknolojileri yeterli olmadığı için petrol ve kömüre yönelme olduğunu belirten Uyar, "1970'lerdeki petrol krizi, ABD'de her yıl 5 milyon kişinin fosil yakıtlar yüzünden kanserden ölmesi gibi nedenler sonucunda BM anlaşmaları fosil yakıtların kullanımının yaşamı tehdit eder boyuta ulaştığını kabul etti. Almanya firmaları kömür santrallarını kapatıp termik santrallarını AB'nin imtiyazlı ortağı Türkiye'ye satmaya başlıyor. Hollanda asbest yüklü gemilerini biriktirip Türkiye'ye göndermek istiyor. Çevre Bakanımız, 1 ton olursa asbesti millileştiririz, diyor..." diye konuştu.

'Nükleer Santraller Çözüm Değil'
Küresel ısınmaya çözüm olarak sunulan nükleer santrallara da şiddetle karşı çıkan Uyar, "Nükleer santralları terk etmek lazım. Endüstrileşmiş ülkeler kapatma bedelini ödemek istemediği için atık depolarını Sinop ve Akkuyu'da kurmak istiyorlar. Sugözü'nde Kolombiya'dan gelen kömür için termik santral kuruluyor. Karbon yükünü bizim gibi ülkelere aktarıyorlar. Sera gazı emisyon ticareti de bunun mekanizması. Bir ton çimento üretiminde atmosfere bir ton karbondioksit veriliyor. Kyoto Anlaşması gereği emisyonlarını azaltmayı taahhüt eden ülkeler, çimento fabrikalarını kendi ülkelerinde çalıştırmıyor, yöneticileri bu işin farkında olmayan Türkiye gibi ülkelere aktarıyorlar" dedi.

'Neden Karşı Çıkılmadı'
Recai Kutan 'dan beri bütün enerji bakanlarının daha çok doğalgaz anlaşması yapmakla, bu hükümetin de daha çok termik santral yapmakla övündüğünü dile getiren Uyar, nükleer santrallarla ilgili yasa komisyonlarda görüşülürken CHP'nin muhalefet yapmamasını eleştirdi. Yasa ile lisans alamasa da, çalıştırılmasa da nükleer santrala 15 yıl üreteceği elektrik için alım garantisi verildiğini söyleyen Uyar, "Yasanın içinde 1000 MW üstündeki termik santrallardan 15 yıllığına elektrik alımı garantisi de veriliyor. Nükleer ve kömür aynı yasaya konmuş ki kimse karşı çıkmasın. Meslek odaları bile karşı çıkmıyor yasaya..." dedi.

'Hükümet Fransız Milliyetçisi'
Uyar, şöyle devam etti: "Parlamentoda 1000 MW üzerindeki termik santralların yapılması ve ürettiği elektriğin 15 yıllığına satın alınmasını içeren yasayı isteyenler Türkiye'nin AB'ye girmesini istemiyorlar, imtiyazlı ortaklık kalması taraftarılar. Fransız milliyetçisi Sarkozy de Türkiye imtiyazlı ortak kalsın diyor. Çünkü çimento fabrikalarını buraya kuruyor. İmtiyazlı ortak olunca buna karşı çıkamıyoruz. Bunu destekleyen bizim hükümet kanımca Fransız milliyetçiliği yapıyor. Sarkozy'yi suçlamıyorum. O kendi ülkesinin yurttaşlarının çıkarlarını gözetiyor. Merkel de bütün karbon yükünü bize atıyor. Nükleer enerjisinin barışçıl kullanımı ile ilgili olarak Türkiye ile Fransa ve Almanya arasında ikili anlaşmalar yapılmış. Abdullah Gül başbakan iken bunları Meclis'e göndermiş ve 2004'te çıkmış. İşlenmesi, yeniden kazanımı ile ilgili altyapı hazır."

' Sinop'a Atık Depolama Merkezi Kuruluyor'
ABD'nin artık nükleer atıklarını koyacak yer bulamadığına, 1978'den beri tek bir nükleer santral siparişi dahi verilmediğine dikkat çeken Uyar, "Atıklardan kurtulmak için bir yöntem buldular şimdi. Türkiye gibi ülkelere nükleer enerjinin barışçıl kullanımı garantisi verip araştırma enstitüleri kuruyorlar. Sinop'ta kurulan ' Global Nuclear Energy Partnership ' yani Küresel Nükleer Enerji Ortaklığı'nda kullanılmış yakıtların yeniden kazanımı araştırması yapılacakmış" dedi.

Kyoto'nun çifte standardı
Kyoto Protokolü'nü imzalayan Rusya'nın termik santral rafinerisini Zonguldak ve Samsun'da kurmayı hedeflediğine dikkat çeken Uyar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendi ülkesinde kurarsa o ülkenin emisyonları olarak envantere geçecek. Kyoto'nun imzalanması karbonsuzlaşma açısından önemli. Ama Kyoto'yu imzalamayan ülkeler için emisyon ticaretinin ortamını yaratıyor. Endüstrileşmiş ülkeler bir ton karbondioksidi bin dolara ancak indirebiliyorlar. Çünkü her türlü önlemi almışlar. Ama çöpünü, verimsiz buzdolaplarını yolladığı ülkede biraz değişiklikle ton başına 50 dolar maliyetle aynı indirimi gerçekleştirebiliyor. Bunu da kendi ülkesinde indirmiş gibi gösteriyor. Bunun sertifikasını alıyor. Kyoto Protokolü'nde Türkiye'nin bulunduğu statüde termik santralların yapımına imkân sağlandığı için hemen imzalasın diyenler var. Biz de diyoruz ki karbonsuzlaşmamız gerekir, esas olan termik santralları durdurmaktır diyoruz. Onları durdurmadan ' Kyoto'yu imzala' demek Türkiye'nin imtiyazlı ortaklığını desteklemek anlamına geliyor."

'Nükleer santrallar plütonyum için'
Uyar, nükleer santralların aslında enerji üretimi için kurulmadığını, elektrik üretilirken oluşan plütonyum için kurulduğunu savundu. Bir nükleer santralın kurulmasından kapatılmasına kadar geçen sürede kullandığı enerjinin ancak 3'te 1'ini üretebildiğini belirten Uyar, " Karşılığında enerji değil bomba alınıyor. Yapımı her şey yolunda giderse 10-15 yıl sürüyor. Küresel ısınmanın etkileri görülmeye başladı. 15 yıl nükleer santralın bitmesini bekleyecek hali yok. ABD'de nükleer santralların yakıt zenginleştirilmesinde kullanılan elektrik 2000 megavatlık termik santrallarda üretiliyor.. Zenginleştirilirken küresel ısınmaya yol açan gazlar salgılanıyor. Termik santralların yüzde 10'unu nükleer ile değiştirelim desek 1000 tane nükleer santral kurmak gerekiyor. Bu durumda uranyum 3 yıl yetiyor. Bu kadar santrala yetecek uranyum yakıtı nerede" diye sordu.

Türkiye ne yapmalı
Doç. Dr. Uyar, küresel ısınmaya karşı Türkiye'nin derhal yapması gerekenleri de şöyle sıraladı: "Temiz ve ucuz enerjiye gitmek için Türkiye'nin maliyet açısından bir adım atması gerekirken Avrupa'nın 2 adım atması gerekiyor. Rüzgârın gücü Almanya'ya göre Türkiye'de 2 kat fazla. Türkiye'de 1 birime mal oluyorsa güneşten enerji üretmek, Almanya'da 3 birime mal oluyor. Şu an rüzgâr santralları ekonomik. Ama EPDK lisans başvurularını kabul etmiyor. 83 bin megavat elektrik üretilebilecek rüzgâr gücü var. EPDK'ye 7-8 bin megavatlık rüzgâr santralı kurmak için müracaa t var ama ancak 131 megavatına izin verildi. Şu an bir rüzgâr türbini 20 bin kişinin elektriğini üretebiliyor. 5 tanesi 100 bin kişilik kenti besleyebiliyor. Daha az petrol kullanmak gerek. Yenilenebilir enerji kullanarak barışa katkıda bulunabiliriz ancak. Güneş için kimsenin savaşması gerekmiyor. Ama petrol savaşlarında 1 milyona yakın insan öldü. Herkese yetecek kadar güneş var. Ulaşımda daha az enerji daha hızlı, daha temiz bir teknoloji gerek. Günde 4 saat şoförlük yapıp karbonmonoksit banyosuna gerek yok. Konutlarda daha az petrol ve doğalgaz kullanmak mümkün. Güneş, mimari düzenleme ile ısı ve ışık olarak kullanılabilir. Hidrolik kaynakları iyi planlayabiliriz. Dünyanın 2 katı biyokütle kaynağına sahibiz. Yenilenebilir enerji kaynaklarını verimli bir şekilde kullanabilmek için de yasal düzenleme gerekli."
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.