İskenderli Belediye Başkanı Faruk Aydın, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, döneminde dini eğitim verilen medresede Turalı köyünden Salih Efendi, Kalfaoğlu Osman Efendi ve İdris Efendi gibi şahsiyetlerin müderrislik yaptığını belirtti. Aydın, şöyle dedi:"1923'den önce medresenin bir odası ibdidai'ye (ilkokul) tahsil edildi ve ilk öğretmenliğe de İnceoğlu Mehmet Efendi atandı. Hem dershane, hem yatakhane olarak kullanılan medresedeki öğrencilerin yemek ihtiyaçları ise ücretsiz olarak Turalı köyü halkı tarafından karşılanmaktaydı. Her odasında ısınmak için özel şömineleri bulunan ve devre ait 100'den fazla din alimi yetiştiren medrese günümüze gelinceye kadar iki yangın geçirdi ve onarımı yine köylüler tarafından yapıldı. 1929 yılında Milli Eğitim Müdürü Medreseyi yıkıp taşlarını ve malzemesini kullanarak okul yapmak isteyince yine buna köylüler karşı çıktılar ve 200 lira ödeyerek Medreseyi yıktırmadılar. "Bölgenin en eski medresesi olan Turalı Medresesi'nin onarımı için ayrılan ödeneğin yetersiz olduğunu söyleyen vatandaşlar ise bölgede eşi bulunmayan böylesine değerli bir tarihe Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün sahip çıkmasını ve bu tarihi yeniden yaşatmasını istediler. Vatandaşlar, tarihi medresenin aslına uygun olarak onarıldığında Halk Eğitim çalışmaları ve kütüphane için ele geçmez bir fırsat olduğunu kaydederek, "Tarih denen bir şeyimiz kalmadı, en azıdan bu medresemize sahip çıkılsın" şeklinde konuştu.

Tonya Belediye Başkanı Ahmet Kurt ise İskenderli beldesinde bulunan medresenin durumunun içler acısı olduğunu söyledi. Başkan Kurt, ilçenin tarihten gelen kültürünü en iyi şekilde yansıtmaya çalıştıklarının altını çizerek, "Daha önceden de belirttiğim acı itirafı bir daha tekrarlıyorum. Fettahoğlu medresemize ait bir iğne yok, birisi gelse ispat edin dese de ortada bir taşımız bile yok. Yıkmışız, onları yok etmişiz. Kayacan medresesi, Bicinlik medresesi yok. Melihşah Medresesini yıktık yerine cami yaptık. Elimizde sadece Turalı Medresemiz var. Bir turist geldiğinde gezecek görecek. Neyi görecek, yani bizim çirkin beton yapılarımızı mı? Sıvanmamış evlerimizi mi? Altı merek üstü ev olan binayı mı? Boyanmamış elektrik direklerini mi? Avrupa'da bir çoğumuzun gördüğü gibi tarihimize sahip çıkmalıyız, eski taş evimiz varsa onu merek olarak kullanmayacağız onlar bizim geçmişimizdir. Geçmişini bilmeyenler geleceğini de bilemezler" şeklinde konuştu.