Haberler

Fulya Projesi'nde akla takılanlar

Tarih: 10 Ekim 2007 Kaynak: Zaman Yazan: Atıf Keçeci
Beşiktaş yönetiminin son haftalardaki açıklama furyasının son ürünü, "Beşiktaş'ın geleceği yükseliyor" başlığıyla Fulya Projesi oldu. "Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü" misali gündeme oturdu.

Anlaşılan önümüzdeki günlerde projenin kira gelirleri üzerinde bazı yaptırımlar olacak. Daha önce gündeme gelen hatta neredeyse anlaşmaları yapılacak olan kira sözleşmelerinin garantörlüğünde 120 milyon dolarlık finans anlaşması bazı nedenlerden ötelenmişti. Bu durumun sebeplerinden biri "mali konularda ibrasızlık oyu" davasıydı. Beşiktaş'ın dernek ve AŞ olarak artan borçlarının kapatılması için elde kalan tek enstrüman bu gelirlerin 10 senelik bölümünün nakde çevrilmesi halidir. Bu düşünce doğrudur; ama sadece günü kurtarmaya yönelik bir harekettir. Kulüp yönetim anlayışı değişmedikçe kısa bir soluklanmayı takiben tekrar eskiler yaşanmaya başlanacaktır.

Kulübün gelir gider kalemleri ve bedelleri +- yüzde 10 değişiklikle bellidir. Günümüzde olduğu gibi gelir-gider dengesi gider tarafının fazlalığı devam ettikçe balans tutmayacağı için yalpalamak kaçınılmaz olacaktır. Kulübün total olarak yayın, maç, reklam, ürün satış, sponsorluklardan gelen nakitler ile 55 milyon dolar civarında geliri vardır. Sadece profesyonel futbol şube gideri bonsevis bedelleri hariç 35 milyon dolar civarındadır. Diğer gider kalemleri ile birlikte bu rakam 70 milyon dolara ulaşmaktadır.

Bu açık giderek büyüdüğü için paralel olarak borç rakamı da yükselmektedir. Çaresi yüksek bedellerle futbolcu satışlarının getirisidir. Carew'de yaşanan olay o tarihte saçma sapan, ederinden yüksek değerlerle alınan futbolcular olmasaydı önemli bir örnek olacaktı.

Borç yükselmesi sonucu AŞ'nin piyasa değeri de etkilenmektedir. Son divan kurulu toplantısında açıklanan bir senelik kıyaslamalı bilançolarda gözlemlenen değer kaybı o tarih itibarıyla 52,791 milyon YTL'lik azalmadır. Dün yapılan açıklama sadece malumun ilanından başka bir şey değildir. Beşiktaşlıların beklediği 2006 yılında kiralandığı belirtilen iki ana yapının gelirleri karşılığının hangi şartlarda paraya çevrileceğidir.

Dünya piyasalarında Türkiye için genelde uygulanan 5-5,5 civarındaki libor oranın üstüne, aracı kurumlara 1-1,5 gibi ilaveler normal bir alışveriş olacaktır. Bu rakamın artması kafaları karıştırmaya yönelik olur. Bu noktada akılcı davranış kiralamayı yapan kuruluşlarla anlaşarak bu rakamları iskonto anlamında kendilerine geri ödeyerek özellikle yabancı kiracı ile anlaşmaya gitmektir.

Bu işlemler düşünülürken atlanılmaması gereken en önemli husus son tebliğlerle dernek ve vakıflarında kira gelirlerinden yüzde 18 stopaj alınması uygulamasıdır.

Özellikle mali konularda yönetimin çok hassas davranması ve kılı kırk yarması önemlidir. Son mali genel kurulda bazı üyeleri hatta az farkla Demirören'e karşı seçim kaybeden ismi bile yatıştırma taktiği 2008 Ocak ayı mali ve idari kongresinde tutmaz.

Son açıklamaların birinde birlik beraberlikten bahsediliyor. Oysa hep söylendiği gibi yönetim önce kendi içerisinde bu olguları yaşamalıdır. Zira, tribün liderleri arasında ayırımcılık, seyahatlerdeki misafirlerin seçimindeki benden yanacılık, medya içerisinde bazı isimlere ayrıcalık, hiçbir özellik ve bilgi birikimi olmayan sadece elinde seçim kozu olarak üye portföyü ile dolaşanlara yüksek maaşlarla kulüpte iş vermek gibi bir dolu sıralanabilecek farklılığı yaşatan başta başkan Yıldırım Demirören olmak üzere bazı yönetim kurulu üyeleri kendilerine çekidüzen vermelidirler. Gerisi lafügüzaftır.
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.