Erdemir Yönetim Kurulu Üyesi Cem Karakaş, "Erdemir'i almaktan dolayı son derece memnunuz. Bu şirketi gelecekte daha da büyütmek istiyoruz. Erdemir, sanıyorum Oyak için de iyi bir tecrübeydi. Çünkü Oyak'a diğer özelleştirmelere girme motivasyonunu verdi" dedi.
Unicredit tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "Uluslararası Proje Finansmanı Toplantısı"nda bir konuşma yapan Karakaş, Erdemir'in başlangıçta özel bir şirket ve yüzde 25'inin ABD'li bir firmaya ait olduğunu hatırlatarak, başlangıçta 3 bin tonluk üretim tespit edildiğini, şu anda 5 milyon tonluk üretim kapasitesi bulunduğunu anlattı.
Karakaş, Erdemir'in özelleştirmesinde, şirketin uluslararası yabancı işletmelerin iştahını kabartan bir işletme olduğunu ifade etti.
Karakaş, Erdemir'i satın aldıktan sonra, satın almayı birleştirdiklerini, işletme maliyetlerini yüzde 5,1'den yüzde 3,7 indirdiklerini bunun da 60 milyon dolar civarında bir rakam olduğunu ifade ederek, "110 milyon doları 2006'da tasarruf etmiş olduk. Bunlar operasyonel olmayan giderlerdi. Daha sonra yatırım programımıza girdik. 3,1 milyar dolarlık bir yatırım programımız var. Son iki sene içerisinde aşağı yukarı bunun yüzde 75'ini tamamladık. Burada biz aslında Erdemir Grubu'nun büyüklüğünü 3 katına çıkarıyoruz. Yani 3 milyon tonluk üreticiden, 9 milyon tonluk bir üreticiye çıkarıyoruz" diye konuştu.
TÜVTÜRK Projesi
Doğuş Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Hüsnü Akhan da, TÜVTÜRK projesinden bahsettiği konuşmasında, araç muayene istasyonları özelleştirmesinin 2004 yılında tamamlandığını belirterek, üçlü konsorsiyum oluşturdukları bu ihaleyi, 613,5 milyon dolarlık bedelle kazandıklarını ancak ödemeyi daha sonra peşin yaparak 552 milyon dolar ödediklerini bildirdi.
Önümüzdeki 18 ay içeresinde Türkiye genelinde 88 noktada 189 sabit istasyon, 38 mobil istasyon kurmak durumunda olduklarını dile getiren Akhan, bu projeyle yaklaşık 2 bin civarında istihdam yaratacaklarını düşündüklerini söyledi.
Akhan, inşaatların tamamlanması ve bütün istasyonların makine ekipmanla donatılmasının yaklaşık 4-5 aylık bir süre alacağını tahmin ettiklerini ifade etti.
IC Yönetim Kurulu Üyesi Serhat Çeçen de, önümüzdeki dönemde enerji ve altyapı projelerinde Türkiye'de sektörün önemli aktörlerinden biri olacaklarına inandıklarını belirterek, "Önümüzdeki altyapı geliştirilecek projelerde lokal ortak Türkiye'de sayılı gruplardan biri olup, aktif rol alma hedefindeyiz" dedi.
Fraport IC Ictaş Antalya Havalimanı Genel Müdürü Alexander Zinell de, Devlet Hava Meydanları İşletmesi'ne ödemeleri gereken rakamın KDV hariç 2 milyar avro olduğunu bildirerek, "Bu, 323 bin avro anlamına geliyor. 17 yıl boyunca 323 bin avro her gün kazanmamız gerekiyor" dedi.
Zinell, Antalya Havalimanı için yoğun bir trafik öngörüldüğünü ifade ederek, önümüzdeki 17 yıl içinde yüzde 5'lik bir büyüme beklediklerini kaydetti.
Hisse Senedinde Çevrilebilir Tahviller...
Toplantıda hisse senedine çevrilebilir tahviller hakkında bir sunum yapan Unicredit Grubu'ndan Karim Makki, şu anda Türk şirketlerinin bu kaynaklardan yararlanması için gerekli yasal altyapının bulunmadığını, bu konudaki kısıtlamalardan en önemlisi olarak, Türk şirketleri üzerinde iskontolandırılmış fiyatlardan hisse senedi satma konusunda sınırlamalar bulunmasını gösterdi.
Önümüzdeki birkaç ay içinde buna uygun düzenlemelerin yapılacağı görüşünde olduğunu belirten Makki, şöyle konuştu:
"Kanunlarda yapılacak değişikliklerden sonra Türkiye'de de hisse senedine çevrilebilir tahvilllerin popüler hale geleceğini düşünüyoruz. Türkiye büyük bir sermaye piyasasına sahip özellikle öz sermaye yatırımları açısından ileride çok daha fazla bir potansiyeli olacağını düşünüyoruz. Müthiş bir ekonomik gelişme kaydediliyor. Türkiye'deki bu tür ekonomik gelişmeler, bu tür işlemlere çekicilik sağlayacaktır."