Haberler

Türkler Anadolu'ya ne zaman sahip çıkacak?

Tarih: 14 Mart 2008 Kaynak: Sabah Yazan: Atilla Dorsay
Yapı Kredi'nin Beyoğlu Galatasaray'daki müzesindeki 'Friglerin Gizemli Uygarlığı' adlı sergiyi geziyorum. Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndeki az, ama çok önemli eserlerinden tanıdığım Frig uygarlığı, ne güzel işler yapmış! Yalnız Ankara'dan değil, Eskişehir, Burdur, Isparta, Kütahya, Afyon ve de elbette en çok Gordion müzelerinden getirilen eserler, ayrıca Midas kenti mimari eserlerinin büyük boy fotoğrafları, bir büyülü hava yaratıyor.

Önce Yabancılar Görmüş
13 Nisan'a kadar devam edecek olan bu şu aralar yüzde 20 indirimle satılan o muhteşem katalogdan da edinin. Bir daha bulamazsınız. Ama gezerken dikkat ettim, bütün o görkemli mimari yapıları önce yabancılar görmüş, tümülüs ve mezarları onlar keşfedip kazmışlar: Ya bir Alman mühendisi ya bir İngiliz görevlisi, ya bir diplomat... Üstelik çoğu, asıl işleri arkeoloji bile olmayan meraklılar... 1850'lere dek toprak altında ya da ilgisizliğin tülleriyle örtülmüş yatan tüm sonra kazılarla ortaya çıkmış, keşfedilip onarılmış. Bizler, kaç yüzyıl boyu bu toprağın altında ve üstünde yatan tarihe hiç ilgi duymamışız. Üstüne üstlük, bir utanç panosunun hatırlattığı gibi bu eserlere yakın zamanda adına 'define tutkusu' denen hastalık musallat olmuş: Her yer gelişi güzel kazılıyor, dinamitle yıkılıyor, allak-bullak ediliyor. Kıymetini hiç bilmediğimiz yetmemiş, şimdi de üç kuruşluk heves uğruna, var olanı da yok ediyoruz. Ve bunu yapan halkın, yani bizlerin içinden çıkmış koyu milliyetçilerimiz, Türk diyor başka şey demiyorlar. İyi de yüzyıllardır üzerinde yaşadığımız şu güzel vatana her şeyiyle sahip çıksak, daha milliyetçi bir tavır olmaz mı bu?

İstanbul elden gitti, gidiyor
Ülke çapında tarih, arkeoloji ve doğaya reva görülen, elbette İstanbul'da da aynen ve hatta daha aşırı biçimde yapılıyor. Değil mi ki bu kent artık 'dünya milyarderler listesi'nde dördüncü sıraya yükselmiştir, mülk fiyatları dolar bazında birkaç yılda üç misli artmış, dağı-taşı altın olmuştur. Elbette her bir karış toprağı paraya çevrilecek ve denetimsiz bir kapitalizme kurban edilecektir. Önce şunu söyleyeyim: İstanbul toprağının değer kazanması, aslında bu kent için bir şanstır. Toplumda da tarih ve çevre konularında önceden var olmayan bir bilinçlenme var. Ayrıca, hükümetin başında ilk kez, İstanbul Belediye Başkanlığı'ndan gelen, kent sorunlarını çok iyi bilen bir siyasetçi ve onun zaman zaman ettiği, kaçak yapılardan devlet toprağını işgale kadar çeşitli olguları eleştirmeye, çirkin camilerden yakınmaktan göçü önleme tedbirlerine, gayet hoşuma giden lafları da var. Demek ki kötümser değil, tersine iyimser olmaya çabalıyorum. Ama olmuyor, olamıyor. Çünkü gün geçmiyor ki bir felaket haberi gelmesin. Son kalan yeşil alanların, ormanların ve daha önemlisi su havzalarının uğradığı işgal, her gün gazetelere yansıyor. Taş ormanına dönmüş semtlerin son yeşillikleri imar rantına feda ediliyor. Mecidiyeköy gibi bu durumun vahim olduğu koca bir bölgede, eski tramvay deposu, Ali Sami Yen Stadı ve şimdi de asırlık ağaçlar içeren eski Likör Fabrikası da imara açılıyor. Ve semtin son nefes alma şansları tükeniyor. TOKİ denilen devlet kuruluşu, vaktiyle yeşil alanı bol olarak planlanmış Ataköy, Levent gibi semtlerdeki tüm boş parselleri satılığa çıkarıyor. Dolmabahçe'nin yeşili neredeyse bitti, Taksim Parkı bir taş alan oldu, eski Tepebaşı Bahçesi artık silik bir anı. Kurbağalı Dere'den Göksu'ya, Kağıthane'den Yoğurtçu Çayırı'na kadar eski mesire yerleri de öyle. Öyle bir imar etkinliği var ki, yakında hiç boş alan kalmayacak. Böylece şarkılara, şiirlere geçmiş o eski güzel İstanbul bitiyor, hatta bitti. Oysa bilinçli ve güçlü bir kent plancılığı, değer artışının aşırılıklarına set çekebilirdi. Kadir Topbaş bunu yapabilseydi (belki hâlâ yapabilir) uygarlık tarihine geçerdi. Yazık!
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.