Galatasaray'ın efsane başkanı Faruk Süren, mali genel kurulda açıklanan borç rakamının gerçeği yansıtmadığını savunurken Adnan Polat'ın öncelikle 30 milyon dolarlık bir işletme sermayesine ihtiyacı olduğunu söyledi.

Maç 90 dakika ve bunun bir de uzatmaları var. Ancak maç öncesi görünen o ki Galatasaray'ın yeni başkanı Adnan Polat olacak. Bu hafta sonu yapılacak kongrede Polat'ın rakibi Prof. Dr. Nazım Durak'a kimse şans tanımıyor. "Terse yatma" riskini de alarak Galatasaray'ın müstakbel başkanı Adnan Polat üzerine kalem oynatalım.

İlk olarak 1992-1994 döneminde Galatasaray yönetiminde yer alan Polat, derbi maçlardaki tribünlerin eşit paylaşımına son vererek Türkiye'de endüstriyel futbola ilk adımların atılmasına vesile olan isimdir. Bu anlamda "romantik futbolseverler" Polat'ı pek bir şitayişle anar. "Liseli"lerin; yani Galatasaray Sultaniyesi'nin dışından çıkan bir başkan Adnan Polat. Tıpkı kulübe altın yıllar yaşatan Faruk Süren gibi. "Mektepsiz" Polat, "mektepli" Özhan Canaydın'dan, borç kamburu yüksek bir kulüp devralıyor.

Galatasaray, "liseli Canaydın" döneminde "bir buçuk" şampiyonluk yaşadı. "Buçuklusu" esasen Mehmet Cansun'un hanesine yazılsa daha doğru olur fakat neylersiniz ki kupa Canaydın'ın ellerinde yükseldi. Büyük umutlarla başkan olan Galatasaraylıların "Özhan Abisi"ni en çok Fenerbahçeliler sevdi. Çünkü Fenerbahçe, Canaydınlı Cimbom'a her alanda büyük üstünlük sağladı. Bir de tarihi 6-0'lık yenilgide Canaydın'ın centilmence kendilerini alkışlaması pek bir hoşlarına gitti. Oysa bu "şık hareket" Galatasaraylıları çok kızdırmıştı.

Bugün ise Cimbomluların bu tür "şıklıklar"ı yapmayacağını çok iyi bildiği bir başkanları var: Adnan Polat. Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören gibi "tribün kültürü"ne yakın bir isim Polat. Galatasaraylıların defaatle "yumruğunu masaya vur" diye çağrıda bulunduğu Canaydın'ın aksine, yumruğu ve diliyle hep ses getireceğine kuşku yok. 2005/06 sezonunda; üstelik Fenerbahçe'nin avantajlı girdiği son hafta öncesinde "20.45'te şampiyonuz" açıklamasını yapmış ve nihayetinde dediği de çıkınca taraftarın gönlünde ayrıca taht kurmuştu. Ha bu "20.45 saati" Polat'a da kendisi gibi liseli olmayan efsane başkan Faruk Süren'den yadigârdır.

TV'den bağış topladı
Aynı zamanda Türkiye Seramikçiler Federasyonu Başkanı olan Polat, yeri geldiğinde "Alevi işadamı" olarak da kamuoyuna lanse edilir. "Sosyal demokrat" kimliği 1999 yerel seçimlerinde CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak "tescillenmiştir". Ancak "Galatasaraylılık" kimliği diğer bütün sıfatlarına galabe çalmıştır.

2006'da Galatasaray, UEFA'ya olan 1.5 milyon dolarlık borcunu ödeyemez halde ve bu yüzden puan silinmesi tehlikesiyle karşı karşıyayken bir kez daha sahne aldı Polat. "Aristokrat" Cimbomlular tenkit etse de o televizyonda kulübe bağış topladı.
Bu girişimden sonra Polat; 2006'da Canaydın'ın yeni yönetimine girdi. Ve Galatasaray, o "yok yılı"nda şampiyonluğu Fenerbahçe'nin elinden son dakikada alarak büyük bir başarıya imza attı.

Başkan Polat'ın önceliği ise nakit akışı dengesini sağlamak. Zira Galatasaray'ın son olağan mali genel kurulda açıklanan rakamlara göre 31 Aralık 2007 itibariyle konsolide borç toplamı 223 milyon 487 bin 975 YTL.

Ezeli rakip Fenerbahçe'nin milyar dolarlık bütçe hedeflerini koyduğu bir ortamda Polat'ın en büyük umudu yeni stat: "Seyrantepe'de yapımı başlayan stat inşaatında subasmanlarının çıkılmasının ardından loca ile VIP kombine satışlarına başlayacağız. Yoğun talep mevcut. Eylül itibariyle kombine satışlarına başlayabileceğiz."

İkinci önemli projenin Galatasaray Sportif AŞ ile Futbol AŞ'nin birleştirilmesi olduğunu kaydeden Polat, bunun için 65-75 milyon dolarlık kaynak gerektiğini söylüyor: "Bu kaynağın en büyük yeri de Riva'daki arazi olacak. Riva'ya daha önce yapılan teklifler 80 milyon dolar civarındaydı. Şu anda 120 milyona kadar yükseldi ve 1-2 ciddi teklif de var. Önümüzdeki kısa sürede gerçekleşebilir."

Polat ayrıca, futbol takımını Büyükçekmece'de alınan 400 dönümlük araziye taşıyıp Florya'yı 600 milyon dolar gelir getirecek şekilde değerlendirebileceklerini söylüyor. Florya Tesisleri'nin bulunduğu 120 dönümlük arazide Galatasaray'ın payı 21 dönüm.

Kulübün borcu ne kadar
Tüm bunların yanında "kemerleri sıkacağız" diyen Polat, Galatasaray'da başarılı olur mu?
Bu noktada Galatasaray'a üst üste 4 şampiyonluk, UEFA Kupası ve Süper Kupa kazandıran eski başkan Faruk Süren ile duvar pası yapalım. Süren, Polat'ın 60 gün içinde 30 milyon dolarlık bir işletme sermayesi bulması gerektiğini söylüyor.

Süren'e, "Galatasaray'ın borcu 157 milyon dolar denildiğinde tebessüm ediyorsunuz, neden" diye soruyorum, şöyle bir hesap yapıyor: "Bu hesapta Futbol AŞ ve Sportif AŞ'nin birleşmiş olduğunu varsayıyorlar. Halbuki böyle bir birleşme olmadı. Birleşme için 70 milyon dolara ihtiyaç var. Bunu da hesap ettiğinizde borç 227 milyon dolar eder. Fakat onlar 157 milyon dolara şöyle geliyorlar: Futbol AŞ ve kulübün şirketleri; Pazarlama AŞ ve Europa GmbH'in Sportif AŞ'ye olan borçlarını ka'le almayıp siliyorlar. Söz konusu şirketlerin borçları 117 milyon dolar. Bunu da eklerseniz borç 274 milyon dolar eder. 60 milyon dolar banka borcu var. Bu borcun faizi 8 milyon dolar. Bunu da eklerseniz gerçek borç 282 milyon dolardır." Yine de borç rakamının önemli olmadığını belirten Süren, Riva arazisinin bir kısmının satılabileceğini vurguluyor: "Ama bunun için de bankalarla 60 milyon dolarlık borcu konuşmalı." Süren'e, kulübün Vakıflar Bankası ile geçen aralıkta bir anlaşma yaparak 40.4 milyon dolarlık tüm kredilerinin 1 Haziran 2013'e ertelendiğini hatırlatınca, "Evet ama gerekli ödemeler yapılır mı bilemiyorum" diyor. Bu arada kulüp toplam banka borcunun 42 milyon YTL olduğunu açıkladı mali genel kurulda.

AIG büyük bir fırsattı
AIG konusunda da kulüple Süren'in hesapları birbirini tutmuyor: Özhan Canaydın, mali genel kurulda AIG'yi kastederek "20 milyon dolara satılan hisselerimizi, 32.5 milyon dolara aldık. Fakat tekrar halka arz edip, 37 milyon gelir alarak, artı bir 4.5 milyon dolar gelir elde ettik" derken, Süren, buna kesin bir dille itiraz ediyor: "Canaydın yönetimi, AIG itilaf çıkardı. AIG'ye 32 milyon dolar verip yüzde 20 oranındaki hisseyi aldı. Sonra aynı hisseler 23 milyon dolara Ünal Aysal'a satıldı. Aysal da QTV'ye sattı. Galatasaray'ın cebinden 9 milyon dolar çıktı. 2 milyon dolar da masrafı eklerseniz zarar 11 milyon dolar. Canaydın gerçekleri tamamen tahrip ediyor. Bu hesabın sağlamasını en iyi Mete Başol ve Sinan Kalpakçıoğlu yapar."
Canaydın yönetiminin AIG ve yeni finansal ortakla ihtilafa düşerek, Galatasaray'ın uluslararası mali piyasalardaki ismini zedeledikleri görüşünde olan Süren, "AIG gidip M.United'a sponsor oldu. Forma reklamı için 20 milyon dolar verdi. AIG, bizim stat işine de destek olacaktı ama bu fırsatı teptik" diyor.

Adnan Polat'ın Sportif AŞ ile Futbol AŞ'ye birleştirme fikrine katılmadığını da belirtiyor Süren: "Bunun yerine bazı gelirleri de Futbol AŞ'ye yönlendirelim. Bu şirketi tabana yayalım. Polat'ın tenkit ettiğim anlayışı devam ettirmemesini umuyorum."
Polat'ın stat işinde Eren Talu'ya destek vermesi gerektiğini söyleyen Süren, Özhan Canaydın'ın kendisini unutturmaya çalıştığını da savunarak "Nedenini bilemiyorum. 8 yıl oldu UEFA Kupası'nı alalı, ama bir tane 17 Mayıs kutlaması yapmadı. Polat'tan daha paylaşımcı ve kucaklayıcı bir tarz ümit ediyorum" diyor.

Her ne kadar öncelikle borç-harçla uğraşacağını söylese de Adnan Polat'ın gözü hep sahada olacaktır. Polat ile birlikte üç ezeli rakibin tepesinde kalbi tribündeki taraftar gibi atan başkanlar yer almış oluyor. Bundan sonra rekabet daha acımasız olacağa benzerken Özhan Canaydın centilmenliği de sıkça "örnek olarak" arşivlerden indirilecek gibi.

Polat'ın Projeleri
- Mecidiyeköy'deki GS Store Çadırı'nın yerine iş merkezi kurulacak.
- Florya Metin Oktay Tesisleri Büyükçekmece'ye taşınacak.
- Florya'da 600 milyon dolar gelir sağlanabilecek bir proje üretilecek.
- Nakit akışı sağlıklı hale getirilecek, bunun için giderler kısılacak.
- Gelirler futbola değil, yeni değerler yaratmak için kullanılacak.
- Futbol AŞ'nin mevcut kaynakları geliştirilecek.
- GS Sportif ve Futbol AŞ birleştirilecek.

Galatasaray'ın Gayrimenkulleri*
Florya'daki 22 bin, Mecidiyeköy'deki 2500 metrekarelik tapulu arazi.
Florya'da biri 19 bin ve 62 bin metrekarelik (irtifak hakkı) iki arsa.
Küçükçekmece'de 41 bin metrekarelik arsa (irtifak hakkı).
Kalamış'ta 40 bin metrekarelik arsa (kira).
Maltepe'de 6000 metrekarelik arazi (irtifak hakkı) park olarak kullanılıyor.
Galatasaray Adası (irtifak hakkı)
Beylerbeyi Stadı (kira)
Beyoğlu'ndaki kulüp merkez binası (tapulu).
Erenköy'de Mart Kule (tapulu).
Maslak'ta 39.8 bin metrekarelik arsa.
Sapanca'da 8 bin metrekarelik arsa (irtifak hakkı).
Sefaköy'deki 79 bin metrekarelik arsa (irtifak hakkı).
Seyrantepe'de 384 bin metrekarelik arazi (irtifak hakkı).

*Işın Çelebi tarafından hazırlanan rapordan alınmıştır.

GS Şirketleri
Pazarlama AŞ
Futbol AŞ
GS Sportif AŞ
GS Europa GmbH