İzmir' de Nükleer Karşıtı Platform tarafından Çernobil felaketinin yıldönümü kapsamında dün Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'nde bir söyleşi gerçekleştirildi. Konuşmacı olarak "Çernobil Öncesi ve Sonrası; Enerji ve Nükleer Enerji" başlıklı söyleşiye konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Tolga Yarman, önce dinleyicilerin sorularını aldı, daha sonra slayt gösteriminin ardından hiçbir zaman nükleer enerji üretimine karşı olmadığını belirterek konuşmasına başladı. "Ben nükleer enerji üretimine karşı değilim, ya neye karşıyım? Nükleer holiganlığa, 'arabesk' nükleer takılanlara, nükleer maceraya, çocuksu nükleer heveslere" diyen Yarman, nükleer santrallerin koşulların dayatmasıyla kabuk değiştirdiğini dile getirdi. ABD ve Avrupa'da bugünkülere oranla daha küçük, güvenli, ucuz nükleer reaktör sistemleri üzerinde çalışmalar yapıldığını belirten Yarman, "Öteki her şey bir yana, öyleyse, bugün için ve ortada hiçbir zorunluluk yokken, Silifke'de 'hamam suyuyla nükleer santral soğutmak' hiç akılcı değildir. Hatta bugünün koşullarında artık, fazlaca 'saflığa' girer" dedi. Bu nedenle Gökova Termik Santrali'nin başlı başına teknik bir yanlışlık olduğunu ifade eden Yarman, nükleer santralin "ceremelerine", santral ömrünün tamamlanmasından sonra sökülmemesi ve çözülmemiş siyasi bir sorun olarak belirttiği nükleer atıkların defnedilmesinin dahil olmadığını dile getirerek sözlerini sonlandırdı.