Haberler

Alman medyasından İzmir ve Ege

Tarih: 17 Mayıs 2008 Kaynak: Akşam Yazan: Nedim Atilla
İzmir’de geçen ay düzenlenen bir turizm çalıştayının (bendeniz work-shop yerine bu sözcüğü daha çok seviyorum) ne kadar da yararlı olduğunu SunExpress Genel Müdürü Paul Scwaiger’den gelen dergiyi görünce bir kez daha anladım... FVW Alman Medya Grubu, SunExpress, TÜROFED ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile Crowne Plaza Otel’de düzenlenen Çalıştay’da İzmir’de ve Batı Anadolu’da turizmin bugünü ve yarını masaya yatırılmıştı.

Schwaiger dostumuzdan gelen dergiden öğreniyoruz ki SunExpress önümüzdeki süreçte yüzlerce tur operatörünü İzmir’e getirecek ve İzmir’in turizm geleceğine yatırım yapılacak.

Dergide Klaus Hildebrandt’ın bir yorumu yer almış. Hildebrandt şöyle diyor: Bir seyahat acentesi sahibinin önerisi üzerine, İzmir’de gerçekleştirilmiş olan fvw workshop’ta, büyük çapta bir aksiyona karar verildi. Tanıtım gezileri ile 1000’den fazla seyahat acentası çalışanı gelip Ege Bölgesi’ni tanıma fırsatı yakalayacaklar. Bu olay, birlik olunduğunda pek çok fırsatın doğacağını gösteriyor. Turizmden sorumlu kişiler, satışta profesyonellerin ilk ağızdan bildirdiklerine daha fazla kulak verseler iyi olur.

Dergide yer alan “Ege ‘Uyuyan Güzel’ masalı gibi uykuda” başlıklı yazıda “Bu durum en azından Almanlar açısından. Bu artık değişecek!” sözleri yer alıyor. Yazı şöyle devam ediyor:

Bunu kimse beklemiyordu. Malsch’ kentinde seyahat acetasında çalışan Andrea de Jong “Burası rüya gibi” diye sesleniyor ve FWW Workshop’un diğer katılımcıları ona çoşku ile katılıyorlar. Şu an Alaçatı’dayız, burası Çeşme yakınında bulunan küçük bir köy. Eski ve eğri taş evlerin bulunduğu dar sokaklar arasında yürüyoruz, bunlar o kadar güze restore edilmiş ki, cazibelerinden hepimiz etkileniyoruz. Deniz kıyısında bulunan Surf Merkezi Alaçatı’nın birkaç kilometre yakınında içerlerde böyle bir cevher bulunduğunu tahmin bile edemiyorduk. Rehberimiz, sokak kafelerini ve restoranlarını göstererek “Şu sıralar burası henüz pek sakin, ancak yazın neredeyse boş bir yer bulamazsınız” diye bizi uyarıyor. Yine de kitle turizmi söz konusu değil. “Küçük ve nezih” deyimi, Alaçatı için tam yerinde olacaktır. Orada bulunan küçük butik otellerin tamamı da bu konsepte uygun olarak inşaa edilmiş. Bugünlerde Alman turistlerin sadece yüzde 10’u Ege Bölgesi’ne seyahat ediyor. Ancak Ege’ye seyahat edecek kişilere Akdeniz’e göre çok daha fazla bilgi verilmesi gerekiyor ve masa başı satışı daha zor.

Dergide Schwaiger’in 2008 öngörüleri de yer almış: “Almanya’nın Bodrum ve Dalaman için talebi, yetersiz uçuş şartları nedeniyle de gerilemekte. Ancak 2008’de bu değişebilir. 2008 Türkiye için iyi bir yıl olacak. Organizatörler tatmin eden bir artış olduğunu bildiriyorlar ve bunların son dakika değil de katalog satışları olduğuna da memnunlar. Hatta, Antalya’daki otellerin sezonda dolu oldukları bile söyleniyor.”

Schwaiger’e göre, Akdeniz dolduğunda, tatilciler Ege’ye kayacaktır. Ancak Schwaiger bu etkinin uzun vadede korunması gerektiğini, bu artışın ancak kısa vade için turist getireceğini ve Ege imajının mutlaka güçlendirilmesi gerektiğini önemle vurguluyor.



Genç, hayat dolu, kışkırtıcı bir kent

Aşağıdaki satırları da FVW’den aldım ve bir İzmirli olarak fevkalade mutluluk duydum:

İzmir, genç, hayat dolu, kışkırtıcı... Başka hiçbir bölge, neredeyse bu kadar çeşitlilik sunamıyor: İzmir’in gece hayatı ve antik çağların büyüsü birbiri ile kucaklaşmış sanki. Çeşitlilikten hoşlananlar için, İzmir ve çevresi doğru yer. Yaklaşık dört milyon nüfüsu ile bu liman şehri bir çok alışveriş imkanı ve gece hayatı sunan canlı bir metropol. Etrafında bulunan bir çok küçük tarihi yer daha sakin. Güneşe tapanlar da bu bölgede çok güzel sahiller ve saklı koylar bulabilirler. Bölgenin iç tarafları Türkiye’nin en güzel bölgelerinden biri olarak sayılmakta. Efes, ülkenin en büyük açık hava müzesi...

Bodrum ise “Tam bir eğlence fabrikası... Türkiye’nin St.Tropez’si sayılan Bodrum, gece hayatı ile önde. Ancak su sporlarını sevenler de aradıklarını bulabiliyorlar. Sokaklarda avare avare dolaşmak, alışveriş yapmak ve gece hayatı... Bodrum Doğu Akdeniz Bölge’sinin St.Tropez’si olarak kabul ediliyor ve özellikle yaz aylarında sosyetenin buluşma yeri. Aralarında Avrupa’nın en büyük açık hava diskosu Halikarnas’ın da bulunduğu 2000’den fazla bar ve diskosu ile insanın canı kesinlikle sıkılmıyor. Ancak bu yarımada, 170 km uzunluğundaki sahili ile çok daha fazlasını sunuyor: 32 ada, sayısız koy ve yarımada çok değişik bir coğrafya sunuyor. Resim gibi/kalem ile çizilmiş sahilleri aynı zamanda, su sporları-doğa ve deniz severleri de kendine çekiyor.

Özetle bu türden çalıştayları çoğaltmak gerek.
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.