İnşaat sektörünün büyük sıkıntıları olduğunu anlatan ANGİAD Başkan Yardımcısı Asude Öztürk, "Durum böyle devam ederse bir iki sene içerisinde sosyal patlama yaşanır. Vasıflı ve vasıfsız sektör içerisindeki çok kişi işsiz kalır" dedi.

Patron Patrona bu hafta genç bir işkadınını konuk ediyor. Haselsan inşaat, Gözde inşaat, Güniz Turizm A.Ş., Hotel Houston ve Hasel Beton şirketlerinin ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Asude Öztürk aynı zamanda sıkı bir sivil toplumcu olup Ankara Genç İşadamları (ANGİAD) Derneğinin de başkan yardımcısı.

İnşaat sektörü bugünlerde SOS veriyor. Sıkıntının esas kaynağı nedir?

İnşaat sektörü Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biridir. Ne zaman inşaat sektörü devletten parasını alır o zaman piyasa canlı ve rahattır. Ama bu dönemde inşaat sektörünün önünde 2 büyük problem var. Birincisi, müteahhitlik sektöründe firmaları çok riskli fiyatlarla iş almak zorunda bırakan ihale yasası. Çünkü firmalar mevcut kadrosunu muhafaza etmek ve cirosunu yükseltmek için iş almak zorundadır. Dolayısı ile bu riski göze almayan firmalar ya dışa açılmak ya da günden güne küçülmek zorundadır.

İhalelerde "İşler en ekonomik teklife verilecektir" maddesi, verilen teklifler arasındaki farkın nereden oluştuğunu irdelemeden teklifin ne kadar realist olup olmadığını yargılamadan kurumları iş vermeye yönlendirmiştir ki; bu da çoğu işte kalitenin düşmesine ve hatta işlerin tamamlanamamasına sebep olmaktadır.

2006 yılında yüzde 18-19 olan inşaattaki büyüme hızı, 2007 yılında yüzde 5’e kadar geriledi. Özellikle şu günlerde yaşanan fiyat artışları ile de inşaatların yapımı ve satışı durdu. Küresel kriz ve ülkemizde yaşanan siyasi belirsizlik nedeniyle tırmanışa geçen döviz fiyatları inşaat malzemelerine ve bazı günlük tüketim ürünlerine zam olarak yansıdı.

Önlem alınmalı
Durgunluk dönemindeki sektörümüz bir darbe de malzeme fiyat artışlarından yedi. Bu sene inşaat sektörünün önemli kalemlerinden demir fiyatları 8 ay içinde yüzde 100 arttı. Keza, akaryakıt fiyatları da öyle. Ancak bu artışlara rağmen idareler fiyat farklarını inşaat malzemelerindeki zamlarla alakası olmayan bir katsayı ile hesaplamaktadır.

Bu hesap sonucu çıkan katsayı gerçeği yansıtmamakta ve sektörü ve bağlantılı imalatçı ve satıcıları zora sokmaktadır.

Ülkemizde bu sektörün gerilemesini engelleyecek kararlar alınması gerekmektedir. Bu konuda yetkililere büyük görevler düşmektedir. Bakın şunun altını ısrarla çiziyorum, bugünkü malzeme fiyatları ile birçok inşaat projesi beklemeye alınmıştır. Piyasada yeni yapı üretim imkanı bu şartlarda mümkün olmayacaktır. Bunun sonucu olarak önümüzdeki günlerde sektörde yaşanan durgunluk neticesi, durum böyle devam ederse bir iki sene içerisinde sosyal patlama yaşanır. Vasıflı ve vasıfsız sektör içerisindeki çok kişi işsiz kalır

Turizm sektörüne de el attınız. Beklentileriniz neler?

Turizm yatırımlarımız bizim için prestiji yüksek bir algı içeriyor. Grup olarak turizme büyük önem veriyoruz. Bu konuda ilk yatırımımız olan Houston Oteli bu anlamda çok önemsiyoruz. 1 Eylül 2008 tarihinde yeni yüzü ile müşteri karşısına çıkacak Houston Otel bir anlamda bizim için bir laboratuar. Turizmde esas amacımız yüksek hizmet veren şehir otelciliği yapmaktır. Türk turizminde bu konuda bir eksiklik gördük. Şehir Otelciliğinde yüksek hizmet veren, özellikle iş dünyasının gereksinimlerini karşılayacak otel modelleri ne yazık ki ülkemizde pek yok. Bu konuda büyümeyi programımıza aldık. Önümüzdeki yıllarda Houston’a kardeş otelleri hizmete sokacağız.

Kadın gözüyle Ankara’yı değerlendirir misiniz?

Ankara Türkiye’nin başkenti olarak kadınların haklarını en çok koruyan şehir olmalıdır. Oysa ki ülkemizi temsil eden ve şehrimizde bulunan meclisimizde bile kadınlarımıza temsilde eşitlik sağlanmamıştır. Umarım siyasi partilerimiz adaylıklarda kadınlara daha çok kontenjan tanır ve bu eksikliği tamamlarlar. Diğer noksanımız ise aday gösterilen kadın belediye başkanımızın olmamasıdır. İstanbul’da yapılan ulusal ve uluslararası organizasyonların Ankara’da da yapılması şehrimizi kadınlarımız ve çocuklarımız içinde yaşanması daha keyifli bir yer haline getirecektir. Özellikle ANGİAD’ın başlattığı "Benim şehrim Zümrüdü Ankara’dır" projesini çok benimsiyoruz. Bu projenin Ankara’nın sosyal ve kültürel yaşamına büyük katkılar getireceğine inanıyoruz. Ankara’nın hep en iyi şeylere layık olduğunu söyleyerek sözlerimi bitirmek istiyorum."

Eskiyen tabuları yıkacağız
İş dünyasında kadın yönetici olmak sizi zorluyor mu?

Yöneticilerin çoğunlukla erkek olması nedeni ile oluşan bazı tabularla karşı karşıya kaldığımız oluyor. Buna katlanacağız, insanlarımız kadın veya erkek ayrımı yapmadan profesyonel bir şekilde islerini ve görevlerini yapmalılar. Turizm sektöründe kadın olmam hiç bir tepki çekmemekle beraber taahhüt sektöründe yadırganmıştır. Ancak görüşme başında ön yargısı olanlar toplantı sonunda rahat ve samimice düşüncelerinin değiştiğini vurgulamaktadırlar. Az önce belirttiğim maddelere önem verip kadınların siyasette, eğitimde ve iş hayatında hak ettiği yeri alması için çalışacağız ve bu önyargıların hepsini kaldıracağız. Benim için erkek ve kadın doğada birbirini tamamlayan iki varlıktır. Bunun bilinci ile hareket etmeliyiz.