Haberler

Anadolu'da Yeni Model: Süslüşehir Belediye Başkanı

Tarih: 3 Haziran 2008 Kaynak: Birgün Yazan: Nazım Alpman
Yerel Seçimler yaklaşırken AKP’nin iki “büyük hedefi” öne çıkıyor.

Biri Diyarbakır’da DTP’yi indirmek, ikincisiyse Eskişehir’i Yılmaz Büyükerşen’den almak!

Diyarbakır’da Kürt kimliği yerine İslam kimliğini öne çıkaran bir politika ile alana giriyorlar. Eskişehir’de ise Maliye Bakanlığı’nın olanaklarıyla para musluklarını açarak ‘Büyükerşen Modeli Belediyeciliği’ tedavülden kaldırmak için Kemal Unakıtan’ı sahaya sürüyorlar.

Büyükerşen ile Unakıtan’ın isimlerini yan yana zikretmek bile başlı başına bir haksızlık!

Gerek düzey, gerek entelektüel birikim, gerek politik kişilik bakımından Eskişehir’in “Hoca”sına karşı ayıp edilmiş olur.

Bu yazı yayımlandığı günle birlikte 10 gündür Eskişehir’de yaşıyorum. Sabah 07.00’den gece 02.00’ye kadar değişik zaman dilimlerinde kentin gündelik yaşamına tanıklık ettim.

Başka bütün kentlerin merkezleri, bir an önce “kaçılacak” yerler olarak kabul edilir. Rahatlamak için kent dışına “kaçmak” kısa projeler arasında yer alır.

Eskişehir’de ise bunun tersi geçerli. Trafikten arınmış rahat nefes alınacak bir mekân için doğruca Eskişehir’in merkezine gitmek en akılcı tercih olarak kabul ediliyor.

Biz de aynısını yaptık. Kalabalık bir İZ TV ekibi olarak ne zaman bunalsak kameraman Osman Gezici’nin önerisine uyduk:

-Abi, şu Porsuk kenarına geçsek de bir nefes alsak!

Oysa 1990’larda Porsuk artık açık kanalizasyona dönüşmüş, bırakın oturmayı yanından geçmek bile sorun haline gelmişti.

İstanbul’da yaşayan biri olarak kafeler beni büyülemedi. Esas olarak çağdaş kent haline gelmenin temel kriterlerine vuruldum.

Türkiye’de yaşamak için “sağlam” olmanız gerekiyor!

Bedensel bir engeliniz varsa, kentlerin içinde tek başınıza özgürce dolaşmak, Afrika steplerinde yırtıcılar arasında korumasız olarak gezmekten daha tehlikelidir. Sakat araçlarının gireceği yollar, kaldırımlar, uyarılar bulunmaz.

Eskişehir bu açıdan iftihar edilecek bir gelişmişlik düzeyine erişmiş. Belediyeye ait bütün binalarda bedensel engelliler için tuvaletler bulunuyor. Yollarda görmeyenler için trafik ışıkları dibinde sarı kabaralı kaldırımlar var. Kaldırım yükseklikleri insani ölçülere göre ayarlanmış.

Eskişehir’in öne çıkan bir başka özelliğiyle dantel işçiliğiyle yarışan zarafette köprülere sahip olması. Sadece üzerlerinden gelip geçmek değil, karşılarına oturup seyretmek için de bu köprüler inanılmaz güzellikler arzediyor. Doğrusunu isterseniz Eskişehirliler de bunların keyfini çıkartıyor.

Milattan önceki çağlardaki Frigya uygularlığı estetiği yine aynı bölgeden fışkırıyor.

Eskişehir’in heykelleri de kenti bir açık hava müzesi haline getirmiş. Ancak esas bomba bu yılın ikinci yarısında patlayacak: Hoca, Eskişehir’e plaj yapıyor!..

Otogarın yanından başlayan 350 metrelik kumsal ve 70 metrelik havuz Eskişehirlileri sahillere gitmekten kurtaracak. Bir de “uçuk” gibi görünen bölüm bulunuyor. Hoca, Eskişehir’de Porsuk üzerinde 12 km mesafede sefer yapacak kanal tekneleriyle su yolu taşımacılığı başlatıyor. Bunun için hazırlıklar tamamlanmak üzere, Eskişehir Belediye Tersanesi kentin süsleyecek son operasyonları bitiriyor.

Hoca’nın planlarına göre Amsterdam’a nehir teknesi de ihraç edilecek.

Senfoni orkestralarının, tiyatro oyunlarının 2 YTL (öğrenciye 1 YTL) izlendiği, müzelerin bedava gezildiği, köprülerden zevkle geçildiği, nehir boylarında keyifle gezildiği bu eski Anadolu kentine artık “eski” demek haksızlık. Eskişehir’e ancak “süslü” denebilir. Büyükerşen’e de tek isim yeterlidir:

“Süslüşehir Belediye Başkanı!”
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.