Haberler

Kılıçoğlu yıkılmasın!

Tarih: 11 Haziran 2008 Kaynak: Radikal Yazan: İlknur Şentürk
Kılıçoğlu Sineması’nın kapanması Eskişehirlileri üzdü mü? Eskişehir’in 48 yıllık Kılıçoğlu Sineması kapatıldı, yakında yıkılıp yerine bir ‘alışveriş merkezi’ yapılacak, hayırlı uğurlu olsun!..

Kılıçoğlu İnisiyatifi, 27 Eylül 1959’da açıldığından beri Eskişehir’in kültür hayatına katkıda bulunan Kılıçoğlu Sineması için “Kılıçoğlu Yıkılmasın!” diyor. Kılıçoğlu İnisiyatifi tarafından yapılan basın açıklamasında Kılıçoğlu Sineması için geç kalınmasından endişe edildiği vurgulanıyor. Yaklaşık 48 yıla sığdırılan kültür hizmeti, önümüzdeki günlerde son bulacak. Yarım yüzyıldır izleyicilerin, yeni ya da eski şehirlinin, şehrin Kılıçoğlu Sineması artık bilinmeyen bir geleceği barındırıyor. Yıllarca buluşmalara, görüşmelere, tanışmalara evsahipliği yapmış, yeme-içme mekânlarıyla gelenlerini kaynaştırmış, gözlükçüleriyle adres olmuş, yer bildirmiş. Şehir tarihiyle, kendi tarihiyle, kültürel geçmişiyle, geçmişteki kimliğiyle buluşma ve yüz yüze gelme mekânına dönüşmüş. Artık şehre ve şehirliye bir başka bakan, kendi zamanlarıyla varolan yapılardan biri olmuş. Yapılaşmış çevredeki standart mimari dili yansıtan yapılarla karşılaştırınca da geçmiş olmuş, kimlik olmuş, bellek olmuş.

..derken 16 Mayıs 2008 tarihinden itibaren Kılıçoğlu Sineması’nın faaliyetine son verildi! Her türlü konuşma, tartışma, biraraya gelme, eyleme inisiyatif oluşturma çabalarına rağmen. Kılıçoğlu Sineması’nın yerine, “alışveriş” merkezi yapılarak, hayatı unutma, kimliksizleşme, belleksizleşme, daha çok tüketme arzusu ile mutsuz olma alanlarına bir yenisi eklenecek. Eskişehir’in kamusal belleğinin simgesi ve insanların buluşma koordinatlarının izdüşümü olan, her türlü duygulanımlarını yaşadıkları bina boşaltıldı. Yıkımına ramak kaldı. Zaten özgün mimari ve imarlaşma yoksunu olan bir kent için ne acı...

Kişisel, kentsel ve toplumsal tarihimizde nice milatlar var bu ve benzeri. Asla yavan, gözü kör korumacı ve kültüralist zihniyet ve yaklaşımlardan medet ummadım. Beni huzursuz ve mutsuz eden belleksizleştiğimiz, donuklaştığımız, çok kolay “normalleştirebildiğimiz” düşüncesi. Kılıçoğlu Sineması’nın yıkılacağının duyulması ile birlikte oluşan Kılıçoğlu İnisiyatifi’nin, internet erişim adresi (kiliçoğ[email protected]), Arredemento Mimarlık dergisi, Arkitera forum (www.arkitera.com), www.yapicom.tr, Radikal (30 Temmuz 2007), Ankara Mimarlar Odası Bülteni ve daha birçok kanalla, yayım ve iletişim alanlarındaki duyurma ve güç birliği oluşturma çabalarına rağmen “fırsatçılar”, “mall”cular, “iktisadi tapınç” halinde olanlar, sahip oldukları ekonomik sermayeyle kültürel sermayeyi de yozlaştıranlar muradına erdi!

Burası eskiden sinemaydı...
Sinemanın dış kapısının önünde kalakalmış iken, bir kadın çocuğuyla girdi pasajın içine ve oğluna “Bak oğlum burası eskiden sinemaydı” dedi. Tarih 17 Mayıs 2008. Sinemanın kapandığına ilişkin ilan tarihi 16 Mayıs 2008. O an aklıma düştü. Belleksizleştirmenin jet hızıyla yaşandığı ve gönül rahatlığı ile onaylandığı an. Pes... Belki de öncelikle ehlileşmiş kitle halimizle mücadele etmemiz gerekiyor. Nuri Bilge Ceylan Cannes’da en iyi yönetmen ödülünü alırken, ödülü yalnız ve güzel ülkesine ithaf etmişti. Yalnız ve güzel ülkesinde, Ceylan’ın filmleri afili, gıcır gıcır ve soylu sinemalarda gösterime giremiyor ne yazık ki. Önünden geçerken en şımarık ve gevrek tavrımızla “Yaaa kapanmasın yaaa Kılıçoğlu Sineması” diye mızıldanırken, bize verili olmayan türde bir yaşamı savunamayacağımız kesin. Sivil iradeyi ve bireysel, kamusal vicdanı nasıl güçlendirelim, etkin kılalım? Bugünümüzü, geleceğimizi tasarlama erkini elinde tutanların, iktisadi tapınçla atan yüreklerini nasıl sızlatalım? Toplumsal kazanımları ve kentin kamusal belleğini küçümseyenlerin, toplumsal dayanışmayı kıranların bileğini nasıl bükelim? Neoliberal kurgu ve uygulamalarla sürekli direnci azaltılan kitleden; kamusallığa olan inancın yeniden beslendiği, özgür, egemen, yürekli dayanışma, işbirliği ve örgütlenmenin var olduğu topluma nasıl ulaşalım? Yanıt bulunması ve harekete geçilmesi gereken asli sorun alanlarımız bunlar. Bizleri daha soylu, daha güzel, daha kaliteli mekânlara kavuşturma vaadiyle yanıp tutuşanlar, soylulaştırdığınız; emeğin ve işgücünün sömürüsünde sınır tanımadığınız mekânların gelip geçiciliği, bir hayaletin ıslığı gibi ensenizde iken siz ürkmüyor musunuz? “Sermayenin ideolojik aygıtına dönüşen” kültür, sanat, edebiyat ve bireysel ve kamusal yaşam evrenimizi “geri istiyoruz”.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.