Haberler

Soruna parmak bastım

Tarih: 12 Haziran 2008 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Öncel Öziçer
İzmir trafiği ve otopark sorunu İstanul'a yetişti yetişecek. Sabah ve akşam saatleri, yani çalışanların yollara döküldüğü zamanlar tam bir kabusa dönüşmekte.. Gerçi yalnızca hafta içi mi? Bir kaç hafta önce pazar günüydü, üç arkadaş Çeşme'den döndük. Bir saatlik yolu tıngır mıngır güle oynaya geldik.

Daha sonra içimizden birini Bornova'ya bırakmak üzere Özkanlar tarafına girdik ki, aman Allahım! Benim bıraktığım, bildiğim Bornova'ya ne olmuş böyle? Yollar arena gibi.. Kimin nereden çıktığı, nereye döndüğü, nerede durup, nerede yolcu indirdiği belli değil! Adeta bir 'survivor' yaşadık.. Üç ciddi kaza atlattık..

Sanki bütün Bornova yollara dökülmüş ve 'Bir insan gözleri ve kulakları olmadan nasıl araba kullanılır?' oyunu oynuyordu.. Bir saat sakin geçen yolcuktan sonra tam yarım saatte çıkamadığımız Özkanlar'dan sonunda dayak yemiş gibi çıktık! Eminim Hatay, Karşıyaka vs. aynı durumdadır. Şehir içinde araç kullanmak iyice tehlikeli hale geldi. Hem tehlikeli hem de sıkıcı..

Bir de otopark sorunu var ki o tam kabus.. Üstelik kabus olan hem park sorunu hem de mevcut otoparkların hali.. Daha doğrusu otopark görevlileri.. Sayıları az ve biz onlara muhtacız ya; Kabalar, suratsızlar, saygısızlar.. Fuar bir zamanlar otopark olarak kullanılıyordu ve nispeten yarayı biraz azaltıyordu ya.. Artık buradan yararlanmak, sadece İl Genel Meclisi Üyeleri'ne kaldı.. Daha doğrusu lafta bu böyle.. İzfaş'ın alakasız insanlara peynir ekmek gibi bu otopark kartlarını dağıttığı sürekli kulağımıza geliyor.

Bu uygulanmayan kural kaldırılsın bari de herkes rahat rahat bu alanı kullansın.. Hani şöyle doğru düzgün bir toplu ulaşım sistemim yok ki, zorda kalmadıkça kimse arabasını yerinden kımıldatmasın.. Alem bu işi 1920'lerde çözmüş.. Biz hala metre metre metro yapmaya çalışıyoruz.. Offf neyse.. Çok sıkıldım ben bu araç kalabalığından.. Daaalın ulannnn!

Trafik takipte! Bu arada araç dedik trafik dedik, aklıma geldi. Bu yaz Çeşme'de trafik kontrolleri insanları birer şoför edinmeye zorlayacak cinsten.. Adım başı.. Kaçış yok. Olmasın da zaten.. Ama bu durumdan en çok, özellikle Dalyan'daki balık restoranı sahipleri dertli.. İnsanlar artık evlerinde içecek rakılarını, buraya kimse gelemeyecek' diyorlar. Taksi desen, Çeşme'de taksiye binmek, gerçekten de bir şoför tutmaktan daha pahalı.. Eh ne yapalım, bu da 'dumansız hava sahaları' gibi, 'alkolsüz yolculukları' da arttıracak demek ki.. Valla kimse kusura bakmasın ama (hatta ben kendim de kusura bakmayım!); İyi ki!

İçimden geldi
Carlo Cipolla'nın "İnsan Aptallığının Temel Yasaları" adlı makalesi'nden: "İnsanlar dörde ayrılır: Saflar, zekiler, haydutlar ve aptallar. Yaptığı eylemden zarar eden, ama bir başkasına da yarar sağlayanlara saflar, Yaptığı bir eylemden yarar sağlayan, aynı zamanda bir başkasının da yarar sağlamasına neden olanlara zekiler, Yaptığı eylemle kendine yarar sağlayan, başkasına da zarar verenlere haydutlar diyoruz. Aptallara gelince: Aptal bir insan, kendisine hiçbir yarar sağlamadan, hatta bazen zarara uğrayarak başka birine zarar veren kişidir." Toplumda, her zaman bizim tahmin ettiğimizden daha fazla aptallık vardır. Aptallık en umulmadık zaman ve yerde, nedensiz, belirli bir plan olması gerekmeksizin karşınıza çıkar. Aptal olmayanlar, her zaman aptallığın zarar verme potansiyelini küçümserler. Aptallığın çevreye zarar verme özelliği, yapanın toplumsal veya kurumsal hiyerarşi içindeki yerinin yüksekliği ile doğrudan orantılıdır. Belirli bir insanın aptalca davranma olasılığı, aynı kişinin herhangi bir başka karakter özelliğinden bağımsızdır. Ve en önemlisi Aptallık, en tehlikeli insanlık durumudur.
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.