Haberler

Keops Piramidi ve Ankara

Tarih: 13 Haziran 2008 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: İsmail Kılınç
15 yılda başkentte opera binası mı, kültür merkezleri mi, Big Ben mi, kapalı atletizm salonu mu, geniş yeşil alanlar mı (Hyde Park, Central Park gibi), Türkiye kütüphanesi mi, müze mi yapıldı? İnsanların kentte yaşam ve çalışmalarını kolaylaştıracak toplu taşım mı yapıldı? Yayalar ve bisikletliler için yollar mı yapıldı?

Keops piramidi 4500 yıl önce yapılan dünyanın yedi harikasından biri. Bugün hâlâ ayakta ve turistlerin gözbebeği olduğu gibi, arkeologların, mimarların da gözbebeği. Her yıl milyonlarca insanın akınına uğruyor.

Firavun Keops kendisine bir piramit, mezar yaptırmak ister. Yer olarak Gizeh’i seçer. Çünkü, zemin sağlamdır ve bundan önce yapılan kimi piramitler, yanlış yer seçimi nedeniyle kum fırtınaları nedeniyle kaybolurlar. Yapımı 20 yıl sürer. Yapımı bittikten 3 yıl sonra 40 yaşında ölür ve buraya gizli bölümler yapılarak gömülür. 25 000 kişi çalışmıştır bu dev yapıda. Nil’in taşkın suları nedeniyle dört ay tarlaları sular altında kalan köylüler tarlalarında çalışamayınca bu yapıda görev alırlar. Bunlar için piramit yanında bir kent kurulur. Piramitteki her taş bloğunun ağırlığı 1.5 tondur. Taş ocağından her taş bloğu 3 dakikada getirilir ve rampalar sayesinde sırayla dizilir. Her yıl toplam nüfusun üçte biri inşaatta çalışır. Sonuçta, tüm mimarlık teknikleri, yapı ve eşgüdüm, lojistik açısından örnek olan 137 metre yükseklikte bir yapı ortaya çıkar.

Keops piramidi ile Ankara arasında ne gibi bir ilgi var diyeceksiniz? Ankara’da 15 yıldır görev yapan bir kişi ve kadrosu var. Keops ise 20 yılda tamamlanan dev bir yapı. Peki 15 yılda Ankara’da neler yapıldı? Dünyanın yedi harikasından biri değil de, 700, 7000, 70 000 harikasından biri mi yapıldı? Ya da neler yapılabilirdi?

Keops piramidinde mimari, estetik, lojistik, insani kaygılar var, hem de 4500 yıl önce. Ankara’da bu tür kaygılar mı var? Kentin değişen simgesinde de belli olan ‘grafik canavarı’ örneği kentleşememe çabaları var.

‘Avrupa Başkenti’ne doğru’ diyenlerin ne Ankara’yı ne de başkenti anladıklarında kuşku var.

15 yılda en kolay yapılan ya da elde edilen RANT’tır. Elde edilmiştir de. İmar planlarını değiştirmek 15 yıl değil, 15 dakika alır. 15 yılda kaldırımları 5 kez yapar, sökersiniz. ’Kentsel Dönüşüm Projesi’ adı altında da gizemli bir dünyaya adım atarsınız. İş yaptığınız sanılır. On beş yılda gıda ve kömür paketleri dağıtır, sadaka ekonomisi yaratır, insanları bağımlı kılarsınız.

On beş yılda başkentte opera binası mı, kültür merkezleri mi, Big Ben mi, kapalı atletizm salonu mu, geniş yeşil alanlar mı (Hyde Park, Central Park gibi), Türkiye kütüphanesi mi, müze mi yapıldı? İnsanların kentte yaşam ve çalışmalarını kolaylaştıracak toplu taşım mı yapıldı? Yayalar ve bisikletliler için yollar mı yapıldı? Engelli, yaşlı vatandaşlarımıza yollarda ve otobüslerde önlemler mi alındı? Hava kirliliğine karşı önlem mi alındı? Spor için ne gibi tesisler yapıldı? Sokaklar düzenlenip park yerleri mi yapıldı?

Neler Yapılabilirdi?
Biz alt-üst geçit sığdırdık 15 yıla ve hâlâ bitmedi. Kent içinde 50 km. olan hız sınırını ulaşımı kolaylaştırmak için-Esenboğa’dan Çankaya’ya durmadan gelmek düşüncesi kaç kişi getirmek düşüncesi değil- 100 km’ye çıkardık. Yayaları unuttuk, kazalara mahkûm ettik. Üç tane ithal ağaç diktik, ikisini kuruttuk. Sanatın içine tüküren anlayışla varolan bir kültür merkezini (!) mezbeleye çevirdik. Fıskiyeli havuzlar kentin estetiği oldu. Kent planlaması diye bir kavram duydunuz mu? Kentsel bütün, çevre gözetilmeden, gelecek öngörülmeden 15 yıldır kazma vurup duruyoruz. Halk sağlığı gözetilmeden (kirlilik, su gibi), kentin geleceği ve gereksinmeleri düşünülmeden milyarlarca dolar harcayabiliyoruz.

Örneğin, Atatürk bulvarında, Kuğulu Park civarında çözüm getirmeyen, ama rant sağlayan geçitler yapılmadan önce almaşık yollar düşünülemez miydi? Kızılay’dan Oran’a gidecek, oradan GOP tarafına dönüp dolaşacak bir tramvay hattı yapılamaz mıydı? Gökkuşağı gibi arabesk estetik düşüncesiyle milyarlar cebimizden çıkarken ve gömülürken başkent Avrupalı oldu. Ankara’nın merkezinde hâlâ kaldırımları yapamadık. Güven park yap boz tahtasına döndü. Şimdi eski Ankara’yı yine kentsel dönüşümlerle-rantsal dönüşüm- düzenliyoruz. Bu kaçıncı düzenleme? Hâlâ sokakların nasıl asfaltlanacağını öğrenemedik, mazgalların nasıl yapılacağını ve nereye koyulması gerektiğini öğrenemedik. Onun için yağmurda ve karda oluşan yapay göller içinde araba kullanıyor ve yürüyoruz.

Önemli olan 15 yıl yönetmek değil, nasıl yönettiğin ve ne yaptığındır halk için.
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.