İlk duyduğumda inanmamıştım. Dediler ki, bu da yerel yönetimlerin "Hikmet Abi"si. Ancak araştırdığımda ortaya çıktı ki, tüm partiler O'nun için adaylarını geri çekip belediye başkanı yapmışlar. Türkiye'de son zamanlarda siyasetteki ve toplumdaki gerginlik ve çatışmaları düşününce, yerel seçimler öncesinde "O" kişinin, -Side Belediye Başkanı Osman Delikulak'ın- kapısını çalmaya karar verdim. Kafamda binbir merak ve soruyla… Herkesin bediye başkanı olmak hedeftir ama her partinin adayı olmayı başarmak başka bir şey. Üstelik yeni dönemde de durum çok farklı değilse.

Tüm bu zor siyasetin yanında, yer Side olur da turizm ve hayat unutulur mu? Üstelik de röportajınızı Side'nin en güzel tesislerinden birisi olan Kumköy Resort Otel'de gerçekleştiriyorsanız. Side Belediye Başkanı Osman Delikkulak eşiyle birlikte tüm merak ettiklerimize cevap verirken, "Hiçbir siyasi partiye dört dörtlük uymuyorum" diyor. Üstelik de bir tabuyu yıkıyor. Başkan olduktan sonra malına mal katmak yerine, mallarının bir kısmını satıp Side'ye harcıyor. Kısaca Delikkulak'ın yaptıkları ve yarattıkları pek akıllı işi değil!

Son dönemde siyasetin en önemli eksiği konsensüs. Ama siz bu konuda bir ilki başardınız. Yerel seçimde aday olurken CHP, MHP, DYP ve ANAP aday göstermedi ve siz bağımsız seçildiniz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bana sorarsanız belediye başkanları partili olmamalı. Seçildikten sonra da partili gibi davranmamalı. Çünkü yerelden hizmet ederken insanları partilerine göre ayıramazlar. Hizmetler herkes içindir, herkese ayrı bir davranış biçimi olamaz.

Herkesin adayı olmayı nasıl başardınız?
Bunu kişiliğimle yaptığımı düşünüyorum. Çocukluğumdan beri insanlar arasında hiç ayrım yapmadım; hangi partiden, zengin mi fakir mi, nereli, görüşü nedir, kişiliği nedir diye ayırmadan. İhtiyacı olan herkese yardım elini uzattım. Beldem için, ülkem için bir şeyler yapmaya çalıştığım için geniş bir destek aldım.

Önümüzdeki seçimde yeniden aday olacak mısınız? Aday olmanız durumunda diğer partilerden sizin lehinize çekilme olur mu ya da başka partilerden teklif alıyor musunuz?
Şimdiye kadar ilişkilerimizde hiç kimseyle bir değişiklik olmadı. Ama bence bir belediye başkanının bir dönemden sonra tekrar aday olması bölgesine hizmet etmesi açısından çok pratik bir yaklaşım. Çünkü ekibini kurmuş oluyor, sorunlara daha fazla derinlemesine nüfus etmiş oluyor. Başka bir adayın seçimi kazanıp işlere sıfırdan başlaması belediyeye birşeyler kaybettirecektir. Yani bir belediye başkanı en az iki dönem görev yapması doğrudur diye düşünüyorum.

Yerel siyasette uzlaşıyı sağlamak genelden daha mı kolay?
Bu bir hayal gibi görünse de, başarmak zorunda olduğumuz bir durum. Partizanlığın bu ülkeye verdiği zararları yıllardır görüyoruz. Mümkün olduğu kadar liyakat egemen olmalı, görevler hak eden insanlara verilmeli.

Siz de siyasetteki son gelişmelere baktığınız da Türkiye de bir kutuplaşma görüyor musunuz?
Herkes gibi ben de bunu görüyorum. Bizde genelde şöyle bir sorun var; ağaca bakarak ormanı unutuyoruz. Küçük detaylarla uğraşarak asıl hedefleri kaçırıyoruz. Ülkeyi bir araca benzetirsek, patinaj yaptırıyoruz. Bu küçük sorunlarla didişmeyi aşmalı, ana hedefleri kaçırmamalıyız.

Kendinizi en çok hangi partiye yakın hissediyorsunuz?
Valla beni tam tarif eden bir parti Türkiye'de yok. Ben Türküm ama kafatasçı milliyetçi değilim. Müslüman'ım ama tutucu değilim. Atatürk'ün bıraktığı mirasa sahip çıkmak, ama onu da günün koşullarına göre daha ileri bir yere taşımak gerektiğine inanıyorum. Hiçbir siyasi şablona dört dörtlük uymuyorum.

Yeni sezon açıldı, turizmde durumumuz nasıl görünüyor?
Şu anda bir kriz gözükmüyor. Turizm pamuk ipliğine bağlı bir konu. Küçük bir dedikodudan, küçük bir olaydan olumsuz etkilenebilir. Ama şu andaki durum iyi gözüküyor. Turist sayısı fazla, ancak kişi başı harcama geçen yıllara göre düşüyor. Bu konuda daha fazla harcama gücü olan turisti getirmek için de çaba göstermeliyiz. Butik hizmetlere ağırlık vermeli, çevre ve alt yapı sorunlarını bir an önce çözmeliyiz. Türkiye'nin imajına ve tanıtımına yatırım yapmalıyız. Ayrıca turizm Ege ve Akdeniz dışındaki bölgelere de kaydırılmalı. Bu tür sorunlarımızı aştığımız takdirde, Türk turizmi devamlı gelişecektir.

Turizm bölgeleri açısından en büyük eksiğimiz nedir?
Ben işin gerçek sahipleri olması gerektiğine inanıyorum. Şöyle Turizm Bakanlığı başta olmak üzere acenteciler, otelciler, esnaflar, turizmden hayatını idam ettiren bütün taraflar bir arada olmalı. Uzun vadeli politikalarda söz sahibi olmalı, üniversitelerle işbirliği sağlanmalı. Özetle turizm devlet politikası haline getirilmelidir. Dünyaya kendimizi doğru dürüst tanıtmayı başarıp, başta çevre olmak üzere altyapı sorunlarını çözmeliyiz.

Side'nin adını uluslararası alanda duyurmak için belediye olarak ne gibi projeler yürütüyorsunuz?
Örneğin NASA'nın güneş tutulmasını Türkiye'de ve Side'de izlemesini sağladık. Bu sayede bütün dünya Side'yi izledi. Şu anda da NASA'nın web sitesinde "Neden Türkiye? Neden Side?" diye bir sayfa var. Bu sayfada "Side Belediye Başkanı Osman Delikkulak bizi ikna edince Side'de karar kıldık" deniliyor. Ben o gün güneş tutulması sırasında naklen yirmi dakika boyunca İngilizce Side ve Türkiye'yi tanıttım. Milyonlarca dolar vererek yapamayacağımız bir tanıtımdı bu. Ayrıca Antik Tiyatro'da uluslararası Kültür ve Sanat Festivali yapıyoruz. Buna benzer etkinlikler düzenleyerek, Side'nin adını duyurmaya çalışıyoruz.

Burada doğmuş ve büyümüş biri olarak Side'yi nasıl anlatırsınız?
Side'nin zengin bir arkeolojik tarihi ve doğası var. Deniziyle, kumuyla, ormanlarıyla, akarsularıyla bir yeryüzü cenneti. Bir kaç kilometre ötemizdeki Toros dağları yayla turizmi için birebir. Denizden çıkıp, yarım saat içinde yaylada buz gibi ayran içip, dağ havasını soluyabilirsiniz. Ayrıca dünya ölçeğinde otellerimiz var.

Nasıl bir Side için hayal ediyorsunuz?
Side'yi turistler ve yerli halk için 24 saat boyunca çok özgür ve güvenli bir yer haline getirmek istiyorum. Turistlerin alışverişte hiç zorlanmadıkları, buraya gelince ayrılmak istemedikleri bir Side hayal ediyorum. Side sadece denizi, kumu ve güneşiyle anılmamalı. Side şu anda hak ettiği yerde değil.

Türkiye'de genel algı, "belediye başkanları malını mülkünü artırır" yönünde. Ama siz tersine malınızı, mülkünüzü satıp bir yerlere harcıyormuşsunuz. Bunu biraz anlatabilir misiniz?
Valla bizde sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi gerekir, diye bir şey var. Beni tanıyanlar bilir, ben öyle lüks yaşamayı kendine para harcamayı seven biri değilimdir. Hayatım boyunca hep başkalarına harcadım.

Belediye Başkanı seçildiğinizde herhalde hayaliniz ve hedefleriniz vardı. Hedeflerinizi tutturabildiniz mi?
Şimdi benim hayallerim çok fazla Side'yle ilgili. Ben geriye baktığımda kendimi ibra edebiliyorum, her akşam vicdanen çok rahat yatıyorum. Başım dik geziyorum.

Siz siyaset mi yapıyorsunuz? Yoksa bir beldede halkınıza hizmet mi veriyorsunuz? Ya da ulusal boyutta bir hizmet düşünüyor musunuz?
Gelecekte ne olacağını tam olarak kestirmemiz mümkün değil. Olaylar sizi bir yerlere getiriyor. Ben daha önce de sivil toplum kuruluşların bazı görevler aldım. Belediye meclis üyeliği yaptım, belediye kurulmadan önce azalık yaptım. Hep çevrenin etkisiyle, insanların beni itmesi ve teşvikiyle bir yerlere geldim. Kendim "ben şunu olmak istiyorum" demedim. İlerde de olaylar bizi nereye getirir bilemiyorum. Böyle peşin hükümlerim yoktur. Öyle uzun vadeli planlarım genelde olmaz ama ülkem adına kaygılarım, her zaman olmuştur. "Ben olsaydım şöyle yapardım" diye düşüncelerim olmuştur. Her olayda aykırı, farklı bakış açıları yakalamaya çalışmışımdır. Ülkem adına da çözüm üretmek, bir şeyi yapabilme arzusu hep olmuştur. Bir söz vardır benim çok hoşuma gider; "Dünyada insanlar için en zor olan şeylerden birisi, neler yapılabileceğini bilip nasıl yapılamadığına seyirci kalmaktır" diye. Benim de "Ben olsaydım şöyle yapardım" diye düşündüğüm çok olmuştur ülkem adına.

En çok nerde zorlanıyorsunuz?
En çok insanların çok küçük menfaatleri uğruna beldenin ve ülkenin menfaatlerini hiçe saymaları beni zorluyor. Bunu kabul edemiyorum. Bana çok ters geliyor. İnsanların genel menfaatleri, gelecek kuşakların çıkarlarını düşünmektense sadece kendilerini düşünmelerini anlayamıyorum.

Bu nedenle kızdığınız, kırdığınız kimseler oldu mu?
Az olmadı, çok oldu. Ama hiç pişman değilim.

Bu durum oy oranınızı etkiler mi yeni dönemde?
Uzun vadede etkileyeceğini sanmıyorum.

Bildiğim kadarıyla en büyük destekçiniz eşiniz...
Klasik söz vardır, benim çok hoşuma gider; her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır diye. Tabi terside olabilir, her başarısız erkeğin arkasında da bir kadın olabilir. Ben şanslı olanlardanım. Eşim bana çok büyük bir destek veriyor. Bu destekle daha moralli bir şekilde, hayallerimin peşinde koşuyorum.

Çocuk şenliği tanıtıma katkı sağlıyor
Side Belediye Başkanı olarak ilginç girişimleriniz var. Örneğin, uluslararası çocuk şenliği düzenliyorsunuz...
Çocuk şenliğinin bu yıl beşincisini düzenliyoruz. Türkiye kendini dünyada pek tanıtamıyor. Bu tür organizasyonlarla, doğal güzelliklerin yanında kültürümüzü, sanatımızı, göreneklerimizi, folklorumuzu, tarihi zenginliğimizi de dünyaya anlatmaya çalışıyoruz. Bunları hep ön plana çıkarmamız gerekiyor. Sanatsal, kültürel ve sportif faaliyetlerle imajımızı düzeltebiliriz. Uluslararası Çocuk Şenliği ile bilim, sanat, kültür, spor çevreleriyle ilişkiler geliştiiyoruz. Bu şenlikle Türkiye'nin imajına önemli bir katkı sağladığımızı düşünüyoruz. Yarın başlayacak olan çocuk şenliğine 9 ülke katılıyor. Gelecek ülkelerin arasında Azerbeycan gibi Türki cumhuriyetlerin yanısıra Litvanya, Letonya gibi ülkeler var. Side ve çevresinden okullar da şenlikte yer alacak. Şenliği kendi belediye olarak kendi imkanlarımızla düzenliyoruz. İmkanlarımız kısıtlı olduğu için de istediğimiz kadar ülke ağırlayamıyoruz. Ancak zamanla katılımcı ülke sayısını artırmayı planlıyoruz.

Benim tarafım yasa ve ahlak
Belediye başkanı olarak tarafsız kalmayı nasıl başarıyorusunuz?
Bunun sırrı, yasalara uymak. Toplumun ve beldenin genel çıkarlarını düşündüğünüz zaman, ölçüleri herkes için geçerli şekilde koyduğunuz zaman, sorun kalmıyor. Ahlaksızlığı ve yasadışlığı göze alırsanız, o zaman tarafsızlığınızı da kaybediyorsunuz. Başarılı olmanız da mümkün değil, başınızın beladan kurtulması da. Hayallerini gerçekleştirmek istiyorsa bir politikacı, bir idareci, bir yönetici, önce yasalara uymalı, aynı zamanda ahlak prensibini hiç unutmamalı. Aksi taktirde toplumun karşısına çıkıp da tekrar onların desteğini istemeniz de mümkün değildir. Beni tarafım yasadır, ahlaktır, adalettir.

Arkeolojik zenginlik ön plana çıkarılmalı
Side'nin hak ettiği yere gelebilmesi için neler yapılmalı?
Side'nin arkeolojisi daha fazla ön plana çıkartılmalı. Turistler daha çok otel içinde vakit geçiriyorlar. Ne Türkiye'yi ne de Side'yi tanıyorlar. Türk insanının ne olduğunu, kimliğini tanıtmak isterdim. Bize gelen insanlar, bizim geleneklerimizi, göreneklerimizi, adetlerimizi, yemeklerimizi, kıyafetimizi, müziğimizi, dansımızı öğrensin isterdim. Bu anlamda da yaptığımız bir şeyler var. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan bir yer tahsis ettim. Denize sıfır. Bakanlığımıza ait bir misafirhaneyi belediye adına, Etnografya ve Side Kent Müzesi'ne tahsis ettirdim.

Osman Delikulak kimdir?
Osman Delikkulak 1959 yılında Side'de doğdu. İlkokulu Selimiye (Side)'de okudu. İki dönem MASİAD (Manavgat Sanayici ve İş Adamları Derneği) üyeliği ve iki dönem MATSO (Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası) kurucu üyeliği ve Meclis üyeliği yaptı. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'nin Antalya üyeliği ve Side temsilciliği görevlerini yürüttü. Belediye başkan adayı olunca tüm ticari faaliyetlerini feshetti ve işyerlerini kiraya verdi.