Haberler

İzmit'te Köye Dair: Saraylı - Örcün Köyleri Atölye Çalışması

Tarih: 10 Temmuz 2008 Yazan: Aynur Özuğurlu, Gül Köksal

Atölye Katılımcıları

Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, kendi çatısı altında ulusal düzeyde farklı üniversitelerden mimarlık ve sosyoloji öğrencilerini bir araya getirerek 27 Haziran - 6 Temmuz 2008 tarihleri arasında “İzmit’te Köye Dair: Saraylı - Örcün Köyleri Atölye Çalışması” düzenledi. Yürütücülüğünü KOÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Gül Köksal ve Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Aynur Özuğurlu’nun yaptığı atölye, birbirine çok yakın olan Gölcük’e bağlı Saraylı ve Değirmendere’ye bağlı Örcün köylerinde geleneksel yerleşim dokusunun günümüze ulaşan mimari izlerini sürmeyi ve bu dokuda yaşanan dönüşümleri çözümleyerek geçmiş mirasa saygı duyan ve şimdiki zamana katkı yapan tasarım önerileri geliştirmeyi hedefliyordu.

Atölye, İstanbul Teknik Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık ile Anadolu Üniversitesi’nin Mimarlık ve Sosyoloji Bölümleri'nden seçilen toplam 14 öğrenci katılımcı ile KOÜ Mimarlık Fakültesi öğrencilerinden Elif Akbulut, Ece Ünver ve Bahar Yılmaz’ın yürütücü asistanlığında, Örcün’de Değirmendere Belediyesi’nin restore ederek sosyal tesis olarak hizmete sunduğu eve yerleşerek çalışmalarına başladı.

Gölcük ve Değirmendere Belediyeleri'nin finansal destek sağladığı atölyenin en önemli özelliği, 10 günlük çalışma süresi boyunca, araştırmaların ve tasarım fikirlerinin köye davet edilen mimarlık, sosyoloji ve kentsel planlama disiplinlerinden çeşitli akademisyenler ve farklı uygulama alanlarından mimarlar eşliğinde tartışılmasıydı.

Atölye, ayrıca, Bayındırlık Bakanlığı Kırsal Alan Daire Başkanlığı gibi konuyla ilgili kamu kuruluşlarının; Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) ile İzmit Eski Evleri Yaptırma Derneği (İZEYAP) gibi sivil toplum örgütlerinin aktif katılımına da ev sahipliği yaptı.


Örcün Köy Meydanı'nda Sunum

Atölyenin benzer çalışmalardan belki de en önemli farklılığı, çalışmanın her aşamasının köy sakinlerinin değerlendirmesine ve fikri katkısına açık olarak sürdürülmesiydi. Nitekim, hem sosyolojik araştırma bulguları, hem de bu bulgularla eşgüdüm içinde yapılan mimari tasarım önerileri öğrenciler tarafından, Saraylı ve Örcün köyleri meydanında, köy sakinlerinin ve yerel yöneticilerin görüşlerine sunuldu. Sonuç sunuşları aynı zamanda akademisyenler, Bayındırlık Bakanlığı temsilcileri, ÇEKÜL ve İZEYAP temsilcileri tarafından da izlendi.

Sosyoloji ve mimarlık öğrencilerini ortak bir uygulama alanında bir araya getiren atölye, her iki disiplinin özgüllüklerini mekan incelemesi ekseninde birleştirmeyi hedefliyordu. Bu hedef, mimarlık öğrencilerinin mekana ilişkin sosyolojik problemler tarif edebilmesini, sosyoloji öğrencilerinin ise toplumsal ilişkilere ilişkin mekansal perspektifler kazanmasını içeriyordu.

Atölye çalışmasının sosyolojik boyutu, kırsal mekanın kırsal ekonomi ve yaşam kültürüyle bağını çözümlemeyi amaçlıyordu. Sosyoloji öğrencileri, mimarlık öğrencileriyle karşılıklı fikir alışverişi içinde, bu amaca uygun olarak her iki köyde de mülakat ve gözlemlere dayanan sosyolojik araştırmalar yürüttü. Bu araştırmalar, geçmişin sesini açığa çıkarmayı ve toplumsal belleği görünür kılmayı hedefleyen sözlü tarih çalışması, farklı kuşaklardan kadınlar ve erkeklerle derinlemesine görüşmeler, gençler ve çocuklarla gelecek beklentilerine ilişkin yapılan sohbetler gibi çeşitli veri toplama tekniklerine dayandı.

Kırsal mimari doku ile kırsal tarımsal yapı arasında organik bir bağ olduğu varsayımından yola çıkan araştırma, bu tarihsel bağın hangi dönemlerde, ne tür gelişmeler sonucunda kırılmalar ve dönüşümler yaşadığını bulgulamaya çalıştı. Ayrıca, yaşanan dönüşüm süreçlerinin kırsal mekansal örgütlenmeyi özellikle kadınlar, gençler ve çocuklar açısından nasıl farklılaştırdığını tespit etmeyi hedefledi.

Saraylı ve Örcün köyleri, bilindiği gibi, sırasıyla Roma ve Bizans’a uzanan derin tarihi kökleri nedeniyle önemli bir kültürel mirasa da ev sahipliği yapmıştır. Geleneksel mimari dokuları, sanayileşme ve kentleşme gibi tarım dışı faktörler ile tarımsal politikalarda ulusal çapta yaşanan düzenlemelerin güçlü etkilerine maruz kalarak dönüşmüş olsa da, hala varlığını hissettirir durumda.


Örcün Köy Meydanı'nda Sunum

İçinde yer aldığı doğal koşullara uyum gösteren, geniş bahçelerden oluşan boşluklara sahip, komşunun mahremiyetine ve güneşine saygı duyan geleneksel yerleşim dokusunun ve birkaç kuşağın bir arada yaşabilmesine olanak sağlayan geleneksel ahşap konstrüksiyonlu eski evlerin mimari özelliklerinin, geleneksel kırsal ekonomiyle kurulan organik bağ içinde şekillendiği görülmektedir. Bu yapılar, aynı konstrüksiyona sahip olmakla birlikte, doluluk boşluk oranları, cumbaları, çıkmaları, cihannumaları vb. mimari ögeleri ve ahşap taşıyıcılar arasındaki farklı malzeme kullanımlarına dayalı çeşitliklikleri ile her iki yerleşimde de farklı üretim dönemlerine dikkat çekmektedir.

Saraylı ve Örcün köylerinin, son derece verimli tarımsal araziler üzerinde yaş meyve-sebze yetiştiriciliğine dayanan tarımsal ekonomisi, çavuşüzümü gibi tamamen yöreye özgü özel ürünün yanı sıra, kiraz, dut, vişne, fındık, kestane, ceviz ve erik gibi çeşitlerden oluşan zengin bir içeriğe sahip olagelmiş. Engebeli arazi koşulları ve ürünün niteliği, tarımsal teknolojinin girişine olanak sağlamadığı için her iki köyde de kırsal ekonomi varlığını yıllar boyu geniş hane emeğine ve mevsimlik tarım işçiliğine dayanarak sürdürmüş. Bu nedenle Saraylı ve Örcün köyleri, önce Kandıra, ardından Rize, Kastamonu, Erzincan gibi kent dışından gelen mevsimlik işçi göçlerinin de Cumhuriyet tarihi boyunca mekanı olagelmiş.

Kırsal ekonominin canlılığını koruduğu yıllar boyu, her iki köyün de, tarım dışı hizmetler bakımından zengin bir mekansal örgütlenmeye sahne olduğu anlaşılmaktadır. İlkokul, berberlik, kasaplık, ayakkabı tamirciliği, terzilik, muhtarlığa bağlı misafir odaları ve mevsimlik bağ kazma işçilerinin konakladığı bekar odaları, her iki köyün geçmişte canlı bir sosyal yaşama sahip olduğunu kanıtlayan verilerdir. Ayrıca artık kullanılmayan köy çeşmelerinin ve Örcün’deki hamamın, özellikle kadınların köyde mekansal görünürlülüklerini arttıran ortak kullanım alanları olarak uzun yıllar işlev görmüştür.

Yaklaşık 30 yıl öncesine kadar varlığını koruyan geniş meraların ise, özellikle gençler ve çocuklar için ortak sosyal faaliyetlerin ve oyunun doğal mekanları olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Öyle ki, örneğin Örcün köyü önce voleybol takımına, ardından Örcünspor adıyla Kocaeli liginde etkinlik gösterecek denli gelişmiş bir futbol takımına sahip olmuştur.

Geleneksel kırsal ekonominin bu özelliklerinin ilk olarak 1936 yılında Gölcük’te inşa edilen tersane ile dönüşmeye başladığı görülmektedir. Tersane ve tersanenin yarattığı yan hizmetler, önceleri tarımsal gelirin yanı sıra yeni bir gelir kaynağı olarak işlev görmüştür. Her iki köyde de, özellikle tarımsal geliri düşük hanelerden bir erkek üyenin Gölcük’te gelişen sanayide işçi olarak çalışmaya gittiği anlaşılmaktadır.


Saraylı Köy Meydanı'nda Sunum

Saraylı ve Örcün köylerinin 20. yüzyılın başlarından itibaren sanayileşmenin dinamiklerine son derece açık olmasına rağmen, tarım potansiyellerini 1980’lere kadar önemli ölçüde koruduğu öğrenilmiştir. Bu yıllardan itibaren tarımı serbest piyasa düzenlemelerine açan makro ekonomik politikaların, zaten küçük aile işletmeciliğine dayalı geleneksel kırsal ekonomiyi daha da zayıflattığı anlaşılmaktadır. Öyle ki, tarımdan elde edilen gelir, görüşmelerde sıkça dile getirildiği üzere, hanelerin temel geçim kaynağı olmaktan hızla çıkmaya başlamıştır.

Ayrıca Gölcük’ün sanayileşmeyle birlikte kentsel bir merkez olarak gelişmesinin, köyde örgütlenen geleneksel tarım dışı hizmet alanlarının da gereksizleşerek yok olmasına neden olduğu anlaşılmaktadır.

Kırsal bölgelerin tarım ve tarım dışı gelişmelerin etkisine açık olduğu öteden beri bilinmektedir. Kocaeli gibi Türkiye’nin en sanayileşmiş ilinde, kentsel merkeze yakınlığı çok fazla olan Saraylı ve Örcün köylerinin, bu genel etkiye başka kırsal bölgelerden daha şiddetli biçimde maruz kaldığı aşikardır. Fakat, bu etkinin dışında, özellikle 1999 Ağustos Depremi'nin kırsal mekansal dokuyu bütünüyle etkisi altına alan sonuçlar yarattığı anlaşılmaktadır.

Deprem, köyün faal üzüm ve fındık bağlarının istimlak edilerek kalıcı deprem konutları adına yapılaşmasına ve köy mekanının kent merkezi tarafından tamamen kuşatılmasına neden olmuştur. Bu durum tarımsal toprakların hem küçülmesine, hem de köy çeperindeki kentsel yapılaşmanın baskısıyla mevcut tarım alanlarının da kentsel arazi değeri kazanmasına yol açmıştır.

Sonuç olarak Saraylı ve Örcün köyleri bugün artık kırsal mekana özgü olan ayrı bir tarımsal ekonomiye sahip olma özelliğini bütünüyle kaybetmiş görünmektedir. Buna rağmen her iki köy de, kentsel altyapı ve hizmet alanlarıyla iç içeliği nedeniyle, başka kırsal bölgelerde gözlenen yüksek göç akımına kapılmamış, aksine göçler almıştır. Şu anda ağırlığı orta ve orta yaş üzeri olmak üzere yaklaşık 650 nüfusluk durağan bir yapıda oldukları anlaşılmaktadır.


Saraylı Köy Meydanı'nda Sunum

Her iki köy de, yukarıda sıralanan nedenlerle, kırsal tarımsal etkinliğe dayalı işlevlerini yitirerek özellikle orta yaş grubu nüfus için esasen yaşam ve dinlenme alanları haline gelmiş durumdadır. Az sayıda ve geçimlik düzeyde yapılan tarıma rağmen, Saraylı ve Örcün köyleri mekansal olarak neredeyse tamamen kentsel alanlara benzeyen yerleşimlere dönüşmüş durumdadır. Bu durum, kırsal mekansal örgütlenmenin geleneksel kimi imkanlarını yok ederken, yeni mekansal düzenlemeler de yaratmış görünmektedir. Örneğin, sosyal faaliyet ve oyun alanlarının doğal mekanı olan meralar bütünüyle yok olurken, sokak araları ve Örcün’de faaliyet gösteren internet kafe çocukların yeni gözde alanları haline gelmiştir. Benzer biçimde, kadınlar köydeki görünürlülüklerini neredeyse bütünüyle kaybederek evlere ve bahçelere çekilmiş durumdadır.

Her iki köyde de kırsal mekansal dokuyu hala temsil etmeye devam eden en önemli unsur, asırlık çınar ağaçları etrafında kurulan köy meydanıdır. Meydanlar köy kahvesi ve camisiyle esas olarak orta yaş grubu erkek nüfusunun buluşma yeri olarak kullanılmaktadır.

Atölye çalışması, alana dönük araştırma ve izlenimlerden sonra, meydanların yanı sıra kırsal mekansal dokunun varlığını sürdüren başka potansiyellerini açığa çıkartarak ve her iki köyün yaşadığı kentsel doku dönüşümlerinden kaynaklanan sorunları ve ihtiyaçları tespit ederek geçmişle şimdiyi uyum içinde birleştirecek çözümler aramaya odaklandı. Bu bağlamda köylerdeki günlük yaşam pratiğinin fiziki mekan karşılıklarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesine yönelik mimari öneriler geliştirildi.

Atölyenin bundan sonraki hedefleri yapılan bu çalışmaları yayına dökmek ve gelecek yıllarda köylere dair çalışmaları detaylandırmaktır.

Atölye yürütücüleri:

Gül Köksal (Mimar-Koruma Uzmanı, KOÜ Mimarlık Bölümü)
Aynur Özuğurlu (Sosyolog, KOÜ Felsefe Bölümü)

Asistan yürütücüler:
Bahar Yılmaz (KOÜ Mimarlık Bölümü)
Ece Ünver (KOÜ Mimarlık Bölümü)
Elif Akbulut (KOÜ Mimarlık Bölümü)

Davetli konuklar:
Feyza Cansever (Mimar, Tezyin Mimarlık)
İkbal Çetiner (Mimar, İTÜ Mimarlık Bölümü)
Hüseyin Kahvecioğlu (Mimar, İTÜ Mimarlık Bölümü)
Hüseyin Kargın (Mimar, A0 Mimarlık)
Nadide Karkıner (Sosyolog, Anadolu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü)
Yonca Moralı (ÇEKÜL Vakfı “Köyler Yaşamalı Projesi” koordinatörü)
Sinan Omacan (Mimar, Atölye Mimarlık)
Mehtap Özbayraktar (Mimar, KOÜ Mimarlık Bölümü)
Gamze Özer (Şehir Plancı, Bayındırlık ve İskan Balanlığı Kırsal Alanlar Dairesi Başkanlığı)
Hasan Özgen (Yönetmen, ÇEKÜL Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi)
Eylem Pala Uluğ (Mimar, Atölye Uluğ Mimarlık)
Murat Uluğ (Mimar, KOÜ Mimarlık Bölümü)
Berna Usanmaz (Şehir Plancı, MSÜ Şehir Planlama Bölümü)
Hülya Yakar (Şehir Plancı, YTÜ Şehir Planlama Bölümü)
Gül Yücel (Mimar, YTÜ Mimarlık Bölümü)

Öğrenciler:
1.
İpek Candemir (İTÜ - Mimarlık)
2. Deniz Düvenci (İTÜ - Mimarlık)
3. Burak Koltukoğlu (İTÜ - Mimarlık)
4. Andaç Kaptanoğlu (KTÜ - Mimarlık)
5. Gökay Celep (Anadolu Üniversitesi - Mimarlık)
6. Meysam Heshmati Far (Anadolu Üniversitesi - Mimarlık)
7. Ece Ceren Önder (Anadolu Üniversitesi - Mimarlık)
8. Büşra Çelikkol (Anadolu Üniversitesi - Mimarlık)
9. Gizem Güran (Anadolu Üniversitesi - Mimarlık)
10. Nazelde Kılınç (Anadolu Üniversitesi - Mimarlık)
11. Gül Çalışkan (Anadolu Üniversitesi - Mimarlık)
12. Kübra Özgürler (Anadolu Üniversitesi - Mimarlık)
13. Büşra Demircioğlu (Anadolu Üniversitesi - Sosyoloji)
14. Emine Gökmen (Anadolu Üniversitesi - Sosyoloji)
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.