Haberler

Tarih bu sefer tekerrür etmedi

Tarih: 23 Temmuz 2008 Kaynak: Taraf Yazan: Özlem Ertan

Tarih boyunca kültürler ve kıtalar arasında bir köprü vazifesi gören, farklı coğrafyalarda yaşayan toplulukların kültürel etkileşimlerinde önemli bir rol oynayan Anadolu, üzerinde yeşeren uygarlıklardan kalan izleri taşır bedeninin her yanında. Biz Anadolulu’lar, yaşadığımız coğrafyanın bize sunduğu hazinelere sahip çıkma konusunda çok becerikli değiliz. Ancak aramızda sayıca çok fazla olmasa da, bu hazinelere sahip çıkmayı becerebilen insanlar da var. İşte bu insanlar sayesinde kurtuldu Anadolu’da, Lykia’da doğan, kehanet, ışık, müzik ve güzel sanatlar Tanrısı Apollon’un Klaros’taki kehanet merkezi

İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Özdere beldesinde, Ahmetbeyli köyü sınırları içinde yer alan ve Didim’den sonra Anadolu’daki en önemli önemli bilicilik merkezi olan Klaros, bir süredir İzmir’deki bir maden şirketinin antik kentin 3.5 km uzağında açmak istediği taş ocağının tehditi altındaydı.

Maden şirketi, yaklaşık altı ay önce, 3 bin yıldır tarihin tanığı olan Klaros’un yanıbaşında taş ocağı açmak için başvuruda bulundu. Bu duruma tepki gösteren Klaros kazısı başkanı ve Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nuran Şahin, yöre halkı, Özdere Belediyesi ve Kuşadalı turizmcilerin sesini duyan İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu taşocağı açılmak istenen bölgeyi, birinci derece arkeolojik sit alanı ilan ederek ocağın açılmasına engel oldu. Şirketin antik mermer yataklarını barındıran alanda taş ocağı açma girişimi, Özdere Belediyesi’nden “sıhhi müessese izni” almak istemesi üzerine ortaya çıkmıştı. Belediyenin “Organik tarımın yaygın olarak yapıldığı ve Klaros Antik Kenti’ni barındıran bölgemizin tam ortasında kurulmak istenen taş ocağına izin veremeyiz” sözleriyle “sıhhi müessese izni”ni vermemesi üzerine firma yetkilileri İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Bunun karşılığında Özdere Belediyesi de firma aleyhine dava açtı. Bu davaya; Prof. Dr. Nuran Şahin’in yanı sıra Ahmetbeyli ve Çile Köyü muhtarları da müdahil oldular.

Dava sonucu İzmir İdare Mahkemesi, taş ocağı açma çalışmasına yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Yargı süreci bitmeden İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu konuyu gündemine aldı ve kurul üyeleri; bölgenin bir kısmını doğal, bir kısmının arkeolojik sit alanı olmasına karar verdi. Bu kararla antik kentte taş ocağı açılmasının önü kapandı ve antik dünyanın en önemli üç kehanet merkezinden biri olan Klaros yok olmaktan kurtuldu. Konunun uzmanlarının taş ocağında iki günde bir yüz kilo dinamit kullanılarak gerçekleştirilecek patlamaların 3.6 büyüklüğünde sarsıntılar yaratacağı şeklindeki açıklamalarını hatırladığımızda, eski Yunanlılar’dan bize miras kalan en önemli tarihsel değerlerden birinin ne kadar önemli bir badire atlattığını daha iyi anlıyoruz.

Antik Mermer Ocağı
Maden firmasının taş ocağı açmak istediği alan, antik çağda da kullanılan bir mermer yatağıydı. Konu hakkında yapılan bilimsel araştırma ve analizler, Klaros kutsal alanındaki tüm yapı elemanlarının söz konusu kaynaktan elde edilen mermerlerden yapıldığını gösteriyor. Hayatlarını Tanrı Apollon’a ve onun kehanetlerini eski Yunanlılar’a aktarmaya adayan rahip ve rahibeler, Klaros’un yakınındaki mermer yatağından elde edilen malzemelerle yapılan sütunların, Tanrı ve Tanrıça heykellerinin, sunakların arasında geçiriyorlardı günlerini. Günümüze kadar gelmeyi başarabilmiş bu anıtsal yapılar, eğer Nuran Şahin’in ve duyarlı çevre sakinlerinin çabaları sonuçsuz kalsaydı, antik mermer yatağının bulunduğu yerde açılmak istenen taş ocağının kurbanı olacaktı. Hitit kaya anıtlarındaki Tanrı ve kral figürlerinin atış talimlerinde hedef olarak kullanıldığı, sağlık Tanrısı Asklepios’a adanan Allianoi kentinin sular altında kalmaya mahkum edildiği Türkiye’de Klaros’un korunabilmiş olması çok önemli ve teselli verici bir gelişme.

Yunanlılar ve "Barbar"lar
Yunanistan’daki Delphoi, Batı Anadolu’daki Didyma ve Klaros, antik dünyanın Apollon’a adanan üç büyük kehanet merkeziydi. Yunanlıların Anadolu’ya ilk kez ayak bastıkları M.Ö. 11. yüzyılda inşa edilen Klaros kutsal alanı Hıristiyanlığın bölgede yaygınlaştığı döneme kadar önemini korudu. Eski Yunanlılar kendileri dışındaki tüm milletleri “barbar” olarak adlandırıyorlardı ve günümüzde Atina yakınlarında yer alan Delphoi kehanet merkezine “barbar”ların başvurması yasaktı. Klaros, Yunanlılar dışındaki milletlerin başvurusunu kabul eden bir merkez olması açısından da büyük öneme sahiptir.

Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.