Haberler

Geleceğimiz tehlikede!

Tarih: 22 Ağustos 2008 Kaynak: Cumhuriyet
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası (KMO) Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Ceren Örten, geçtiğimiz aylarda Ankara’ya verilmeye başlanan Kızılırmak suyunun tehlike yarattığına dikkat çekerek yurttaşlara su konusunda dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Anakent Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’i “uzman görüşüne değer vermeme” ve “Ankara’nın geleceğini düşünmeme” konusunda eleştiren Örten, Cumhuriyet Ankara’nın sorularını şöyle yanıtladı:

Suyun insan yaşamı üzerindeki etkisini anlatır mısınız?

İnsan için gerekli olan hava, su, yiyecek ve bunun benzeri ana kullanım ihtiyaçlarını değerelendirdiğimizde su biraz önemsenmiyor sanki. En başından beri belirtiyoruz, bir yurttaşın hakları vardır. Su da, temel yurttaşlık hakları bağlamında bir haktır. Su olmassa olmaz, insan yaşamı için en önemli en gerekli ihtiyaçlardan ve haklardan biridir. Sahip çıkmadığımız için bugün suyu elimizden alıyorlarsa, yarın sahip çıkmadığımız taktirde soluduğumuz havayı da elimizden alabilirler. Ancak, buna nispet yapar gibi bazı siyasiler ve siyasi merciler halen suyu özelleştirmeye çalışıyor. Biz meslek odaları olarak haklarımızın özelleştirilmesine ve satılmasına karşı çıkmak için Ankaram Platformu’nu kurduk. “Su Hakkı Girişim Platformu” olarak bir buçuk senedir davamızı sürdürüyoruz. Sadece meslek odaları birlikleri değil, içerisinde birçok meslektaşımız ve meslek gurubunu barındıran mücadeleci arkadaşlarımızla toplu bir mücadele veriyoruz. Anakent Belediyesi’ne özelleştirmeler ve var olan haklarımızın yanlış kullandırttıkları gerekçesiyle ciddi davalar açtık, bu süreç düzelmeden davamızdan da vazgeçmeyeceğiz.

Ankara’nın suyunu temizlik açısından değelendirdiğimizde ve kimyasal açıdan ele aldığımızda ne gibi bulgular göze çarpıyor?

Ankaralı yurttaşlara yaklaşık bir aydır Kızılırmak’tan getirilen su verilmekte. Şimdiki yönetim kurulumuz olsun, eski yönetim kurulumuz olsun en çok ele aldığımız konu, Kızılırmak’tan getirilecek olan su idi. Kızılırmak suyu yeteri kadar sağlıklı değil. Sene içinde yaptığımız araştırmaların fizibilite raporlarını değerlendirdiğimizde, Kızılırmak suyunda sağlıklı kullanım suyunun içindeki değerlerin olmadığı görülüyor. Araştırmalarımızdan çıkan sonuç doğrultusunda sağlık açısından sakıncalı durumlar doğurabileceği gibi bulaşıcı ve kalıtsal hastalıklara da neden olabilir. Kızılırmak suyu mayıs ayının sonunda getirildi ancak ortamın altyapısı buna hazır değil. Anakara’nın tek arıtma tesisi var, İvedik Arıtma Tesisi. Bu tesis de istenilene cevap veremiyor. Daha önce Ankara’nın suyunu karşılayan barajlar Çamlıdere, Kurtboğazı, Çubuk1, Çubuk2, Bayındır, Kesikköprü’idi. Ankara’ya genellikle Çubuk1 ve Bayındır barajlarından su sağalanıyordu. Şimdi bu barajlardan su hizmeti alamamamızın nedeni suyun kirli olması ve barajlardaki kapasite düşüklüğüdür. Sağlıklı su için gerekli şartlar sağlanmadan başka bir yerden su getirilmemelidir. Gerekli tesisler, şartlar sağlandıktan sonra en son çare olarak su kalmassa Kızılırmak’tan su getirtilebilirdi.

‘Suda sülfat, arsenik, kurşun, kadmiyum yoğunluğu var’
Ankara’nın suyunu analiz ettiğinizde ne gibi sonuçlara ulaştınız ?

Su bir hakktır. Yaşamdır, yaşatandır. Tabii suyu sadece bu yönde ele almamak gerekir. Su, yaşam kalitemizi, gün içindeki performansımızı kısacası sağlığımızı ve sağlığımızla ilgili her alanı kapsıyor. Ankara’nın suyu geçmiş senelerde ve bu senenin mayıs ayına kadar iyiydi. Hatta çeşmelerden akan kullanım suyu içilebiliyordu. Kızılırmak’tan su getirilmeye başladığından beri kullanım alanlarımızdan da fark edebileceğimiz gibi bazı değişiklikler göze çarpmaktadır. Lavabo ve küvet kenarlarında hatta suladığımız bitkilerin üzerinde bile sarı renkte tortular görülmekte. Bu tortu ve kalıtıların sebebi Kızılırmak’tan getirilen suyun yeteri kadar arıtılmamış olmasıdır. İvedik Arıtma Tesisi yeterli hizmet verememektedir. Ankara suyunun tetkik sonuçlarına baktığımızda, kullanım alanlarımızdaki tortu ve kalıntıların kimyasal göstergesi sülfat, arsenik, kurşun ve kadmiyum yoğunluğudur. Yeterli arıtma yapılmadığı için sulardaki bu elementler kullanım alanlarımızda karşımıza çıkmaktadır. Bugün kullanım alanlarımızda sadece bir tortu ve renk kalıntısı olarak karşımıza çıkan elementler, yarın çocuklarımızda ve gelecek nesillerde kalıtsal hastalıklar ortaya çıkacaktır. Bu elementlerden birini kısaca özetlemek gerekirse kadmiyum dünyadaki en kansorejen elementlerdendir. Pillerde kullanılması yasaklandığı halde halen şarjlı pillerde kullanılmakta ve içeriğinde metal yoğunluğu bulundurmaktadır. Toprağa karıştığı takdirde bitkilerin ve ekosistemdeki diğer canlıların yapılarını bozar. Bu elementlerin fazlalıği insanlarda DNA ve RNA moleküler gen bozukluğuna ve bunun sonucundada kalıtsal hastalıklara neden olmaktadır. Bu tip hastalıklar birden ortaya çıkmıyor uzun zamanda belki bizde, belki bizim çocuklarımızda ortaya çıkacak. Bunun örneğini Karadeniz Bölgesi’nde 30-40 sene sonra ortaya çıkan radyasyonda gördük. Kısacası geleceğimiz tehlikede, Ankaralı olarak bunun farkına varmalıyız. ASKİ’nin araştırma raporlarında başkentin suyuna sağlıklı dediler ve bazı üniversitelerden raporlar alıp kamuoyuna sunarak bu üniversiteleri kendilerine destekçiymiş gibi gösterdiler. Fakat ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü’nün uzun süren araştırmalarına bakıldığında Ankara suyunun durumu hiç de iç açıcı değil.

‘Ankaralılar duyarlı olmalı’
Ankara halkı su konusunda daha duyarlı olmalı. Örneğin şu anda verilen Kızılırmak suyuyla yurttaşlar, kobay olarak kullanıldıklarının farkına varmalı. Anakent Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek geleceğimizi düşünmüyor. Yurttaşını ve yurttaşının geleceğini düşünmeyen bir belediye başkanı istemiyoruz. “Ne olursa olsun su işte” ya da “sudan sebepler bunlar” deyip geçmeyecek bir belediye başkanı istiyoruz.
Takvim
<<Nisan 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30  
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.