İzmir Ticaret Odası’nca (İTO) düzenlenen Uluslararası Akdeniz Ticareti ve Liman Kentleri: Geçmiş ve Gelecek” konulu sempozyum, Swissotel Grand Efes’te başladı. 16 ülkeden 28’i akademisyen 88 temsilci yer aldı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da katıldı.

Unakıtan, İzmir’in, Akdeniz’in ö-nemli ticaret merkezlerinden olduğunu söyledi. Akdeniz Havzası’nın 450 milyon nüfusu barındırdığını ve bu ülkelerde 7 trilyon dolarlık milli gelirin bulunduğunu belirten Unakıtan, buna rağmen bu ülkeler arasındaki ticaretin potansiyeli kadar ilerlemediğini kaydetti.

Vizeleri kaldırsınlar
Akdeniz Havzası için geçmişte Barcelona Süreci, Akdeniz Ticaret Odaları Birliği gibi işbirliklerinin gündeme geldiğini hatırlatan Unakıtan, şöyle dedi: “Dünyadaki bu hır-gür, kavga-gürültü niye? İşadamları ne güzel toplanıyor. Bunu herkes kendi politikacılarına anlatsın. Siyasiler de böyle toplantılarda işbirliği yapsın. Sizler ne güzel bir örneksiniz. Politikacılara baskınızı artırın ki, dünyada barış, işbirliği ve huzur hakim olsun. Politikacılara bırakırsanız kavga, gürültü, savaş bitmez.
Siz bunlara örnek olun biraz. Akdeniz ülkeleri bir araya geliyorlar birçok da güzel şeye imza atılıyor. Ama öncelikle yapılması gereken husus var. Birbirleriyle serbest ticaret anlaşmaları imzalasınlar, başka şeye lüzum yok. İleriye doğru vizeleri de kaldırsınlar bak görün nasıl oluyor. Akdeniz’deki ticaret birden bire çok daha ileri noktalara gelir. Tüm bölge insanlarının refahı artar, herkes istifade eder. Akdeniz’de refah seviyesi yüksek olan, düşük olan, gelişmekte olan ülkeler var. Bunların hepsi ortadan kalkar, ticaret, ülkeleri birbirine yaklaştırır barışı, huzuru tetikler.”

İzmir gelişmeye müsait
İzmir’in uluslararası platformda daha iyi tanınır hale gelmesi gerektiğini, EXPO deneyiminin yeterli olmadığını, gelecek dönemde bölgedeki sivil toplum örgütleriyle yurtdışında kenti tanıtıcı “road show”lar düzenleyeceklerini bildiren Bakan Unakıtan, İzmir’in daha fazla uluslararası etkinlik düzenleyerek özelliklerini dünyaya anlatması gerektiğini dile getirdi. Unakıtan, “İzmirimiz İstanbul’dan sonra ikinci şehrimiz ama ikisi arasında çok fark olmamalı. İstanbul yükünü almış, İzmir çok daha fazla gelişmeye müsait. İklim, taşıma kolaylığı, nereden bakarsanız bakın avantajları çok. Bunlardan daha fazla yararlanılması lazım” diye konuştu.

Hükümet olarak 2002’den sonra komşularla ticari ilişkilerin artırılması konusuna özel önem verdiklerini, bunun sonucunda Akdeniz ülkeleriyle 22 milyar dolar olan ticaretin bugün 59 milyar dolara yükseldiğini, bu ülkelere yapılan ihracatın da 9.5 milyar dolardan 30.5 milyar dolara çıktığını ifade eden Bakan Unakıtan, Akdeniz ülkelerinin AB ülkelerinden sonra dış ticarette ikinci sırada yer aldığını vurguladı.

Demirtaş: Barışa katkı
İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, farklı disiplinlerden akademisyenlerin, işadamlarına daha fazla ticaret için geçmişten geleceğe ışık tutacağını söyledi. Toplantının yapılma fikrinin Bakan Unakıtan’dan çıktığını belirten Demirtaş, bu nedenle kendisine teşekkür etti.

Akdeniz’in yaklaşık 450 milyonluk nüfusa, 2.5 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip olduğunu ve Çin’in ardından en fazla yabancı sermaye çeken bölge olduğunu kaydeden Ekrem Demirtaş, 1995’te Barselona Süreci-Avrupa Akdeniz Ortaklığı’nın ekonomik olarak daha büyük bir ortaklığı hedeflediğini, 2010’da 43 üyeli ve 800 milyon tüketiciye sahip bir serbest ticaret bölgesi oluşturulmasının planlandığını ifade etti.

Demirtaş, Akdeniz için birlik çalışmalarının AB’ye bir alternatif haline gelmemesi gerektiğine, Avrupa ve Akdeniz ilişkilerinin birbirini tamamlayan bir süreç olması gerektiğine işaret ederek, şöyle dedi: “Coğrafyamızda bazı ülkeler arasında sorunlar olduğu bir gerçektir. Ticaretin ülkelerin yakınlaşmasında ve barışın daha güçlü olmasında güven ortamının yaratılmasında ticaretin ne kadar etkisi olduğunu, Yunanlı dostlarımızla çok iyi biliyoruz. Ege’yi barış denizi yapmak için çok emek verdik. Bu konuda deneyimlerimiz ve başarılarımız var. Amacımız, Akdeniz’e kıyısı olan tüm liman kentleri ve ülkeleri arasında ticaretin, kültürel alışverişin, turizmin gelişmesi ve yeni işbirliği alanlarının bulunması. Bu sempozyumda, turizmi geliştirecek, uluslararası seyahati kolaylaştıracak önlemler için fikir üretmek ve projeler geliştirip uygulamak son derece yararlı olacak.”

Vali: İşbirliğine hazırız
Vali Cahit Kıraç, Akdeniz kıyıları arasında ticaretin tarihin her döneminde önemini koruduğunu, 20’nci Yüzyıl’da bu önemin giderek arttığını söyledi. Son yıllarda Akdeniz ülkelerinin birbirlerine daha yaklaştıklarına dikkat çeken Kıraç, “Bu havzada etkin ve kalıcı olmak isteyen her ülkenin İzmir’in ortaklığına ihtiyacı vardır. İzmir olarak işbirliğine her zaman hazırız” diye konuştu.

Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Tamer Taşkın, İzmir’in, Türkiye’nin ticaretinde ve sanayisinde çok önemli bir paya sahip olduğunu belirtti. İzmir’in güçlü olduğu sektörlerle ilgili bilgi veren Taşkın, yatırım için altyapısını tamamlayan kentin, Akdeniz’de yatırım yapmak için en cazip bölge olduğunu kaydetti.

İzmir Ticaret Borsası Başkanı Aydın Kesen, sempozyum çerçevesinde yaratılacak işbirliği ortamı somut projeler ortaya koyacağınainandığını ifade etti.

‘Zenginlik denizi’ olsun
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Akdeniz’in tarihte olduğu gibi bugün de en işlek ve en yoğun deniz trafiğinin yaşandığı bir deniz olduğuna işaret etti. Tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırılmasının dünya gündeminde olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi, Karadeniz Otoyolu ve liman özelleştirmelerinin tamamlanmasıyla mal ticaretinin Türkiye üzerinden Akdeniz’e daha fazla miktarda kaydırılmasının mümkün olacağını, bu gelişmelerin Akdeniz’deki tüm ülkelere yeni fırsatlar sunacağını dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, “Bizim Akdeniz’deki hedefimiz uzun vadeli, sağlam temellere oturmuş verimli ortaklıktır” dedi.

Hedef, en güvenli liman
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş da kruvaziyer ve kongre turizminin öneminin altını çizdi. Yalçıntaş, Akdeniz’in ışıltılı bir rota haline ve geleceğin en güvenli limanlarından biri durumuna getirilebileceğini belirtti. Yalçıntaş, “Bize düşen, İzmir ve diğer Akdeniz limanlarını ihtişamlı, ticaretin geliştiği, insanların refah içinde yaşadığı yerler haline getirmektir” diye konuştu.