İstanbul'un 10 bin yıllık tarihine ışık tutacak Marmaray Projesi'nin Üsküdar, Sirkeci ve Yenikapı'daki kazı çalışmaları sürüyor. Bölgede, İstanbul'un ulaşımını şahlandırmak isteyen mühendislerle, tarihçilerin 'balçık- kepçe' polemiği yaşanıyor.

Dünyanın en heyecan verici kent arkeolojisi çalışmalarından birinin gerçekleştirildiği Marmaray Projesi kapsamında Yenikapı'da gerçekleştirilen kazılar, İstanbul'un 10 bin yıllık tarihine ışık tutacak nitelikte. Deniz seviyesinin 6 metre altında sürene kazılar sonucu bugüne kadar limanlar, gemiler, klise, insan ve hayvan iskeletlerinden oluşan onbine yakın tarihi eser bulundu. Çalışmalar, Yenikapı'daki kazı alanından balçık alan bazı arkeologlar ile kazı ekibini karşı karşıya getirdi. Proje gerçekleştiğinde bölge bütünüyle değişime uğrayacak. Kazılarda, İstanbul'un bugüne kadar keşfedilmiş en derin tarihsel izlerinin bulunması projeyi daha önemli hale getirdi. 

Tarihi değiştirecek bulgular 
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü ve Marmaray Kazı Başkanı Dr. İsmail Karamut, Yenikapı'daki kazılarda 4 yıl içinde 58 bin metrekarelik alanın kazıldığını söyledi. 4 yıl içinde çok önemli tarihi bulgulara, eserlere ulaştıklarını belirten Karamut, İstanbul'un tarihinin sil baştan yazılmasını gerektirecek bir durumla karşı karşıyayız. İstanbul'un çevrelerinde Neolotik döneme ait bulgulara rastlanılmıştı ancak tarihi yarımada da ilk kez çok ilginç bulgulara ulaştık. Kazılarda insan ve çeşitli hayvanlara ait iskeletler, gemiler, lahşap eşyalar ve savunma silahları da bulduk. Kazı yaptığımız bölge, Likhos deresinin Marmara Denizi'yle buluştuğu nokta. Belli ki bundan 8 bin yıl önce o bölgede bir köy vardı ve o köylüler hayvancılık ve tarımla uğraşıyordu'dedi.

Arkeologlar: Bataklık doğal koruyucu
İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Dr. İsmail Karamut, “DLH'nin istediği neolitik yerleşim bölgesinin dibinde bataklık oluşmuş. Burası Yedikule'den yer altını kazarak gelecek köstebeğin çıkış noktası. Kazı alanında neolotik dönem bulgularının bulunduğu bu alanın yaklaşık 25 metre doğusunda oluşan bu balçık alanda, deniz seviyesinden 9 metre altına kadar kazı yaptık. Ancak bu alanda mimari bir buluntu ve kültür varlığına rastlamadık' diye konuştu.