Haberler

Bilinç ve Stratejiyle Ulaşılan Başarılı Tasarımlar, Design Turkey Konferansı’nda Ele Alındı

Tarih: 24 Ekim 2008 Yazan: Burcu Karabaş
Türk endüstrisinin stratejilerine yön vermek, toplumda tasarım farkındalığını yükseltmek ve nitelikli tasarımı teşvik etmek amaçlarıyla düzenlenen Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri, geçtiğimiz günlerde sahiplerini buldu. Aynı zamanda Türk sanayisinde tasarım kültürünü yaygınlaştırmayı ve ulusal ile uluslararası pazarlarda ürüne katma değer ve rekabetçi üstünlük kazandıran iyi tasarımı ödüllendirmeyi de hedefleyen organizasyon kapsamında, “Tasarım: Bilinç, Strateji ve Başarı” başlıklı bir de konferans düzenlendi. Turquality Programı dahilinde Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu’nun (ETMK) iş birliği çerçevesinde düzenlenen Design Turkey’de ödül alan ve ön elemeyi geçen tasarımlar ise, 22 Ekim - 02 Kasım 2008 tarihleri arasında Karaköy’deki 5 no’lu Antrepo’da sergilenecek.


Fotoğraflar: Arkitera Mimarlık Merkezi

Konferans Başkanı Prof.Dr. Tevfik Balcıoğlu’nun açılış konuşmasının ardından söz alan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, farklı tasarımlar ortaya koyarak ekonomik krizin Türkiye için bir fırsata dönüştürülmesinin mümkün olduğunu kaydetti. Konferansın konuklarından Art Center College of Design dekanı ve Uluslararası Endüstriyel Tasarım Kuruluşları Konseyi Başkanı Mark Breitenberg’in kısa konuşmasının ardından ETMK Yönetim Kurulu Başkanı Gülay Hasdoğan, nitelikli tasarımın sahip olması gereken özelliklere ve Design Turkey Ödülleri’nin önemine değindi. Turquality Çalışma Grubu Başkanı ve DTM İhracat Genel Müdür Yardımcısı Ziya Altunyaldız ise, başarılı tasarımcıları tebrik ettikten sonra Türkiye’de ilk kez düzenlenen ve Türk tasarımını dünya çapında duyurmak amacını güden Turquality’nin sahip çıktığı bu önemli organizasyonu tasarımcıların sürdürmesi gerektiğini belirtti.

Tevfik Balcıoğlu’nun ilk konuşmacıya söz vermesiyle kürsüye gelen Hong Kong Politeknik Üniversitesi Tasarım Bölümü Başkanı John Heskett, “Stilden Stratejiye: Çin’de Uzun Vadeli Tasarım İlişkileri Geliştirme” başlıklı sunumunda, tasarımda stratejinin önemini Çin örneği bağlamında dinleyicilerle paylaştı. Ders çıkarılması amacıyla anlattığını vurguladığı deneyimlerini, “sınırlı ve sınırsız tasarım projeleri” şeklinde iki alt başlıkta inceleyen Heskett, süregelen ticaret stratejileri ve tasarım ekiplerinin yetki azlığını tasarımı kısıtlayan başlıca etkenler olarak sıraladı. “Bu kısıtlamalardan nasıl kurtulabileceğimiz ise sunumumun konusunu oluşturuyor,” diyen Heskett, örnek olarak Çin’in en büyük otobüs üreticilerinden birini ve bu üretici firmanın iş birliği yaptığı önemli bir tasarım firmasını gösterdi. Bu iki kurum arasında yaşanan tasarım sürecini, yetki alanları ve işleyiş bağlamlarında ele alan Heskett,”Yaşanan problemler, lineer yerine entegre bir tasarım süreci oluşturulması gerektiğini ortaya çıkardı. Sonuçta bu iki şirket de, tasarımcı ve mühendisin ortak bir platformda buluşturulması gerektiğini farketti,” dedi.
Daha sonra söz alan Amerikan Endüstriyel Tasarımcılar Derneği (The Industrial Designers Society of America - IDSA) Yönetim Kurulu Başkanı Ron Kemnitzer, sunumunda IDSA’nın uluslararası ödül organizasyonu IDEA’dan ve ödüllerin Brezilya ayağından bahsetti. Yandaşlık, bilgilendirme, eğitim ve ortaklık anahtar kelimeleriyle endüstriyel tasarım disiplinini geliştirmeyi kendine amaç edinen IDSA’nın bu doğrultuda yaptığı çalışmaları özetleyen Kemnitzer, IDEA Endüstriyel Tasarım Ödülleri’nin istatistiki bilgilerini de katılımcılarla paylaştı. BusinessWeek Dergisi’yle yürütülen ortaklık sonucu ödül alan tasarımların ticaret alanında önemli bir konuma sahip olan bu yayında yer aldığını belirten ve bunun firmalarla tasarımcıların iletişim kurması açısından önemli olduğunu vurgulayan Kemnitzer, IDEA Brezilya Ödülleri’ne layık görülen tasarımlardan örnekler verdi.

Yeni Tasarımlar için Yeni Hikayeler
“Ürünlerin Cazibesi ve Cazibe Ürünleri” başlığını taşıyan ikinci oturumun ilk konuşmacısı İtalyan tasarım ofisi Cibic & Partners ortağı Aldo Cibic, sözlerine genç tasarımcılarla dolu bir ülke olan Türkiye’nin bu büyük potansiyeli ortaya çıkarabilmesi için stratejiye gereken önemin verilmesi gerektiğini belirterek başladı. “Yeni tasarımların ortaya çıkabilmesi için önce yeni hikayeler üretmek gerekir,” diyen Cibic, 2002 yılında çeşitli üniversitelerle iş birliği yaparak düzenledikleri atölye çalışmasından bahsetti.

Aralarında “Baby Hotel”, “Cook Room” ve “The Garden City” gibi alışılmadık yaşam biçimlerinin söz konusu olduğu kurguların simülasyonlarını izleyicilerle paylaşan Cibic, yatırımcıların ilgisini çekecek ve dolayısıyla yeni iş olanakları ve yeni tasarımlar yaratacak bu hikayelerin geleceğin ekonomisi için birer öneri niteliğinde olduğunu belirtti ve ekledi: “Bu yeni projelerin kesinlikle birer ütopya olarak algılanmaması gerekiyor. Ekonomiyi etkilemesi hedeflenen fakat tümü tamamen tasarım kaynaklı olan bu kurgular, aslında mimarlar, kent plancıları ve tasarımcıların ilgisini çekecek disiplinlerarası bir gerçeklik.” Mimarlık eğitimi almış olan tasarımcı, sunumunda kullandığı naif simülasyonların özellikle seçildiğini söyledi ve amaçlarının fikri mimari sunumlarda genellikle kullanılan abartılı görsellerle değil, yaşamın saf zevklerini yansıtan kısa filmlerle yansıtmak olduğunu vurguladı. Projelerden biri olan “The Garden City”nin, İtalya’da alım gücü gittikçe düşen ve kimlik sorunları yaşayan orta sınıfa yönelik sıra dışı bir kent önerisi içerdiğini anlatan Cibic, kendi üretimini yapabilen ve sürdürülebilirliği gerçek anlamıyla kavramış bir toplum hedeflediklerini söyledi.

Cibic’ten sonra sözü alan Nokia Tasarım Direktörü Eero Miettinen, “Neden Buradayız?” başlıklı sunumunda Nokia’nın hedeflerine ve güncel teknolojik gelişmelere bağlı olarak değişen telefon tasarımlarına değindi. Yaklaşık 4 milyar kişiyi zaman ve mekandan bağımsız olarak yakınlaştırmak amacıyla internet ve mobilite kavramlarını yeniden şekillendirdiklerini belirten Miettinen, telefon fonksiyonlarına her gün bir yenisi eklenen uygulamaların yeni deneyimlere yol açtığını, bu yeni uygulamaların sadece telefonları değil, tüm cihazların tasarımını şekillendirdiğini söyledi. Tasarımda yaratıcılığın önemine de değinen Miettinen, gelişmelerin hızlanması için iş birliği ve paylaşımın vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Konferans Başkanı Balcıoğlu’nun dinleyicilere söz vermesi üzerine endüstriyel tasarımcı Gamze Güven, Miettinen’e “Üretilen telefonların ekosistemdeki yeri nedir? Geri dönüşüm uygulamanız var mı?” sorularını yöneltti. Sadece Nokia’nın değil her üreticinin bu bilince sahip olması gerektiğinin altını çizen Miettinen, geri dönüşüm projeleri olduğunu ve bazı Nokia Shop’larda toplama noktaları oluşturduklarını söyledi.

Konferans konuşmacılarından Mark Breitenberg ise, “Gereğinden fazla bağlantı ve fazla iletişimin söz konusu olduğu bir dünya hakkında ne düşünüyorsunuz? Açıkçası telefonumun bana bir toplantıya geç kaldığımı söylemesi beni ürkütüyor,” dedi ve ekledi: “Teknolojiye bağımlı olmak bence tehlikeli. Sizce bir doyma noktası olmalı mı?” Breitenberg’in sorusunu kişisel görüşüyle yanıtlayacağını belirten Miettinen, bunu herkesin yaşadığını, kendisinin de bu durumdan zaman zaman rahatsız olduğunu söyledi ve devam etti: “Sürekli ulaşılabilir olmak insan doğasına aykırı, evet. Ancak teknolojik gelişmeleri de göz ardı edemeyiz, çünkü bunlar birer ihtiyaç.”



İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğretim Görevlisi Doç.Dr. Özlem Er ise, Aldo Cibic’e bir soru yöneltti: “Tasarımcıların ürünü değil de, tasarım sürecini tasarlamaya hakim olduğunu düşünüyor musunuz?” diyen Er, tasarımcıya sadece ürüne odaklanan endüstriyel tasarım eğitiminin sorunları hakkında ne düşündüğünü de sordu. “Öncelikle değişimin çok hızlı olduğunu anlamamız gerek. Önemli olan, sadece tasarım bazında değil, genel sistemde nasıl hikayeler istediğimize karar vermek,” diyen Cibic, öğrencilerin sofistike kararlar vermelerini ve tüm sistemi anlamalarını sağlayacak bir eğitim alması gerektiğini vurguladı. Hikayeler ve ürünler bu bilinçle oluştuğunda üreticilerin de etkileneceğini, aynı durumun sadece endüstriyel tasarımda değil, mimarlıkta ve diğer tasarım disiplinlerinde de söz konusu olduğunu söyleyen Cibic, doğru eğitime disiplinlerarası bir sistemle ulaşılabileceğini kaydetti.

Konferansın “Tasarım Deneyimleri” başlıklı diğer oturumunun ilk konuşmacısı, Cool Acoustics Ürün Tasarımcısı ve ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Owain Pedgley’di. Polimer malzemeden gitar üretimi yapan Cool Acoustics’in, olumsuz hava koşulları ve yüksek neme maruz kaldığında bozulan ahşap yerine termoplastiği tercih eden Birleşik Krallık merkezli bir araştırma projesi olduğunu ve piyasa tarafından yönlendirilmediğini anlatan Pedgley, önceleri ucuz ve dayanıksız bir malzeme olarak tanımlanan plastiğin yaptıkları araştırmalar sonucu gitar endüstrisinde önemli bir yer edindiğini vurguladı. Gitarın, formunu ergonomik gerekliliklerden alan bir müzik aleti olduğunu söyleyen Pedgley, yeni malzemelerin yeni estetik kuralları oluşturduğunu ekledi. “Tasarımcıların bakış açısındaki yenilikler, üretim endüstrisini yönlendirebilir,” diyen Pedgley, bilim değil tasarım kaynaklı bu fikirlerin yeni endüstriler yaratabilecek güçte olduğunun altını çizdi.

Sözü alan CWI Lighting Tasarım Direktörü Ta-Wei Lin, sunumunda ışığın kültürü algılamak için nasıl kullanılabileceğinden bahsetti ve deneyimlerini aktardı. Mimarlığın ardından iç mimarlık, sonra da Domus Academy’de endüstriyel tasarım eğitimi alan Lin, Tayvan’da yaşamı ve tasarımı etkileyen felsefeleri kısaca özetledi.

Daha sonra ofisinin gerçekleştirdiği ödüllü ışıklandırma tasarımı projelerinden örnekler veren Lin, tasarımlarının yerel kültür ve gelenekler etrafında şekillendiğini ve gerek Tayvan’da, gerekse de farklı ülkelerde edindiği kültürel tecrübelerin farklılıklara saygı duymasını, modern kültürü reddetmeden çevre ve insan arasındaki dengeyi sağlamasını ve sembollerin insan hayatındaki önemini anlamasını sağladığını anlattı. Gölgenin ışıktan çok daha önemli olduğuna dikkat çeken Lin, kendisini bir ışıklandırma değil “gölge tasarımcısı” olarak tanımlamayı tercih ettiğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.

Konferansın “Eğitimden Ödüle” başlıklı son bölümünde söz alan Mark Breitenberg, Humanities and Design Sciences Bölümü’nün dekanlığını yürüttüğü Art Center College of Design’daki “Designmatters” Programı ile ilgili bilgi verdi. Tüm konferans dinleyicilerinin katıldığı ve organizasyonun değerlendirildiği bir panelin ardından konferans sona erdi.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.