Haberler

Farklı olanı "ıslah et" herkesi kendine benzet!

Tarih: 7 Mayıs 2009 Kaynak: Referans Yazan: Jale Özgentürk
Çingenelerin yüzyıllardır yaşattığı Hıdrellez şenlikleri bu yıl onların mekânları Cankurtaran'dan uzaklaştırılarak Ahırkapı'ya taşındı. Güvenlik güçleri ile çevrili alanda ne o eski mahalle kokusu ne de rengi kalmıştı.

Ahırkapı'da Armada Otel'in sahibi Kamil Zoto'nun gayretleriyle başlayan ve son yıllarda da oldukça popülerleşen Ahırkapı Hıdrellez Şenlikleri bu yıl Ahırkapı Parkı'na taşındı. Şenliklerin sponsorluğunu İstanbul 2010, Fatih Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi üstlenirken içecek firmalarından otellere kadar 50'ye yakın firma da katılımcılar arasındaydı.

Gençlerin ilgi gösterdiği şenlik gerçekten coşkuluydu ama içime bir kurt düştü. Acaba Çingeneleri ıslah operasyonunun bir sonraki aşaması mı yürürlüğe sokulmuştu? Özellikle Çingenelerin yüzyıllardır yaşattığı bu gelenek onların mekânlarından, Cankurtaran'dan uzaklaştırılmış, güvenlik güçleriyle çevrilmiş başka steril bir alana taşınmıştı. Ortada ne o eski mahalle kokusu ne de rengi kalmıştı.

Hal böyle olunca da resim özetle şöyle görünüyordu: Bayramlarını kutlaması gereken Çingeneler, merakla Ahırkapı'ya koşmuş "beyaz Türkleri" eğlendiriyor, firmalar kazanıyor, AKP'li belediyelerle, İstanbul 2010 ekibi de herhalde çokkültürlülüğe katkı yaptıklarını düşünüyorlardı. Akşamki görüntüde ne yazık ki Çingeneler bu fotoğrafın sadece folklorik bir öğesi olarak kalıyordu.

Çingeneler yüzyıllardır dünya genelinde büyük acılar yaşadı. Bu büyük acıların büyük anlatıları hiç olmadı. Çünkü onlar "en alttakiler"di. Türkiye'de de durum farklı değil. Çingeneler burada da gerçekten ikinci sınıf vatandaşlar. On yıllar önce kimliklerinde "Kıpti" yazardı. Emniyet Müdürlüğü'nün "Karakol Amirlerinin Umumi Vazifeleri Bölümü"nün 9. maddesinde ise hâlâ "olağan şüpheliler" listesinde "serseriler, meczuplar, esaslı bir mesleği olmayan Çingeneler" olarak yer alıyorlar.

Kentsel değil 'rantsal' dönüşüm
Son yıllarda ise "kentsel dönüşüm" gerekçesiyle evleri, mahalleleri yıkılıyor. Hem de kim tarafından? Farklı kimliklerin bir arada yaşamasının önemini anlatan ve gördükleri ayrımcılıktan mustarip olan AKP'li yerel yönetim tarafından.

En son örnek biliyorsunuz Sulukule'de yaşandı. 1000 yıllık Roman yerleşimi olan Sulukule, 2005 yılından itibaren dönüşüm projesi kapsamına girdi. Sulukule'nin binlerce sakini yerinden edildi. Oluşturulan platformlar, girişimler etkili olamadı.

Mahallenin büyük bölümü yıkıldı. Sulukule Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük de kiracı olarak bulunduğu bölgeden çıkarılan isimlerden biri. Sulukule'de yapılanın kentsel değil "rantsal" bir dönüşüm olduğunu söylüyor. Bölgede yaşayanlardan evlerinin çok düşük fiyatlarla alındığını anlatan Pündük, "Asıl kaybettiğimiz ise kültürümüz oldu. Konserve kutusu gibi apartmanlara göndererek mahalle kültürümüzü, özgürlüğümüzü elimizden aldılar" diyor.

Apartmanlardan ev alanların beklemedikleri harcamalarla tanıştığını söyleyen Pündük, "Dairede iki gece yattım. Ay sonunda benden 300 TL doğalgaz parası istediler. Toplu ısıtmaymış! Masrafları karşılayamadık, buradan ev alanların çoğunluğu sattı. Yine kent içinde evlere kiraya geldiler. Ellerindeki para bitince ne yapacaklar" diyor.

Çingenelere ayrımcılığın önlenmesi Avrupa Birliği Türkiye İlerleme Raporu'na bile giren bir konu. Çingenelere yönelik ayrımcılığın unutulduğu kol kola kutlanan tek gece ise Hıdrellez.
İnsan Hakları Derneği üyesi Çingene Cengiz Ilgın'ın sözleriyle Çingeneler artık kendilerini anlayacak, dinleyecek, güzelliklerinden faydalanmayı düşünecek bir demokrasi kültürü arıyor.

Roman orkestralarının eşliğinde coşarken bu gerçekleri de bir kez daha hatırlamak iyi olur diye düşünüyorum.

Yeni kadın bakan Kavaf da kadına siyasette kotaya karşı
Kabine değişikliğinin en büyük sürprizlerinden biri Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun Milli Eğitim Bakanı olması, onun görevine Selma Kavaf'ın getirilmesiydi.
Kadın örgütlerinin Çubukçu'nun yerine Fatma Şahin'i beklerken karşılarında bulduğu Kavaf, 5 yıl AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı yaptığı için kadın sorunlarını yakından izleyen bir isim. Denizli milletvekili olan Kavaf, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi mezunu. Demokrat Parti geleneğinden gelen bir aileye mensup. Babası Niyazi Bostancı 27 Mayıs'ta yargılanmış. Kavaf, 2002'ye kadar kamu ve özel sektörde öğretmenlik yapmış. Ablası Sema Ramazanoğlu AK Parti kurucularından. Başörtülü olduğu için milletvekili olamayan Sema Ramazanoğlu, Başbakan Erdoğan'ın da danışmanlarından.

Kavaf da tıpkı halefi Nimet Çubukçu gibi siyasette kadın kotası ve pozitif ayrımcılığa karşı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çizgisini o da terketmiyor. Kotanın erkek egemen bakışın ürünü olduğunu düşünüyor.

Mart sonunda yapılan yerel seçimlerde 2 bin 941 belediye başkanlığı için tüm siyasi partilerden yalnızca 371 kadın aday gösterildi. Çoğunluğu seçilemeyecek yerlerden. Sadece birkaçı başarılı oldu. Bu gerçeklere bakarsak kotanın erkek egemen bir bakış ürünü olduğunu söylemek biraz zor değil mi?

Binasını satan sendika Tek Gıda İş olacak
Hak-İş Sendikası Başkanı Salim Uslu ile pazartesi günü yaptığım röportajda "Sendika Ağalığı İmajı Çok Feci Bir Durum" başlıklı bölümde Uslu, farkında olmadan bir yanlışlık yapmış. Benden de düzeltmemi rica etti. Konuşmasında söz ettiği sendikanın Tes-İş değil Tek Gıda İş olduğunu bildiren Uslu'nun gönderdiği açıklama şöyle:
"Söz ettiğim Tes-İş değil, yine Türk-İş'e bağlı Yol- İş Sendikası olacaktır. Bu konu, Türk-İş'e bağlı Tek Gıda İş Sendikası hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede yer almaktadır. Konu da zaten 16. Asliye Ceza Mahkemesi'ne intikal etmiştir. İddianamenin (e) bendinde aynen şöyle denilmektedir: 'Sendikaya (Tek-Gıda İş Sendikası kastediliyor) ait Ankara'daki misafirhane Yol-İş Sendikası'na 3 bin 935 TL bedelle satıldığı, satış bedelinin 2 bin 500 TL'sinin 23.06.2004, 1.435.000 YTL'sinin 5.10.2004 tarihinde Yol-İş Sendikası'nca TC. Ziraat Bankası Levent Şubesindeki Tek Gıda İş Sendikası 1576782 hesabına EFT yoluyla gönderilmesine rağmen muhasebe kayıtlarına alınmadığı, 23.05.2009 tarihinde muhasebe kayıtlarına alındığı...' Yani söylediklerimiz bir iddianın ötesinde yargıya intikal etmiş bir konudur."

Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.