Haberler

Felsefenin Babası: Milet

Tarih: 11 Mayıs 2009 Kaynak: Birgün Yazan: Ersoy Soydan
Bu hafta bilimin ve felsefenin temelinin atıldığı topraklara; Milet'e gidiyoruz. Şimdi Söke Ovası'nın ortasında terk edilmiş bir kent olan Milet (Miletos) bir zamanlar kendisine bağlı 90 koloninin bulunduğu önemli bir liman kenti ve İyonya'nın merkeziydi.

Milet'i gezenler ilk etapta hayal kırıklığına uğrayabilir. Hele hele Efes gibi dört başı mamur yerleri gezdikten sonra buraya gelenler beklediklerini bulamayabilir. Haksız da sayılmazlar, ama eskinin görkemli kentinden geriye kalanlar bu kadardır.

Milet antik dönemde Latmos körfezinin girişinde yer alan bir liman kentiydi. Büyük Menderes Nehrinin getirdiği alüvyonlar civardaki Priene ve Heraklia gibi kentlerle birlikte Milet'inde 8 km kadar kıyıdan uzaklaşmasına neden oldu, kentin karşısında yer alan Lade Adası Söke Ovasının ortasında bir tepeye; Latmos Körfezi ise Bafa Gölü'ne dönüştü.

Milet'in İyonya'nın en eski kenti olduğu ve ilk olarak MÖ 16.yüzyılda Giritli kolonicilerce kurulduğu sanılıyor. Yapılan kazılarda, kentin kuruluş söylencesi de bunu kanıtlıyor. Hitit yazılı belgelerinde Milawanda (Milada) olarak anılan kentin Milet olduğu kabul ediliyor. Antik kaynaklara göre Milet'in ilk yerleşimcileri Karyalılar ve Leleglerdi. Daha sonra Yunanistan'dan Anadolu'ya yeni koloniciler gelip yerleşmiş ve bunlar başta Milet olmak üzere İyonya halkını oluşturmuştu. Herodot'a göre Atina Kralı Kodros'un oğlu Neleus liderliğindeki koloniciler Milet'i yeniden kurmuş. Yanlarında hiç kadın getirmeyen koloniciler kentteki tüm erkekleri öldürerek eşleriyle evlenmişler. Bu çok kolay olmamış tabii ki, Miletli kadınlar direnişe geçmiş; yeni kocalarıyla asla aynı masada oturup yemek yemeyeceklerine ve onlara adlarıyla seslenmeyeceklerine dair yemin etmişler.

Zenginlik, Boş Zaman ve Felsefe
MÖ 7. yüzyıl civarında Milet büyük bir denizcilik ve ticaret merkezi durumuna gelmiş. Miletliler; Akdeniz, Marmara ve Karadeniz kıyılarında aralarında Sinop, Giresun ve Trabzon gibi kentlerin de bulunduğu 90 civarında koloni kurmuş. Koloniler sayesinde kalkınıp, zenginleşmişler. Gelişen ekonomi, sanayi ve ticaret iktidarın soylulardan sanayici ve tüccarın eline geçmesini sağlamış, bunu köleci demokrasileri kuran siyasal ve sosyal reformlar izlemiş. Bu süreçte gelen siyasal özgürlükler o döneme kadar hiçbir toplumda görülmemiş ölçüde bilimsel araştırma ve düşünce özgürlüğünü de getirmiş. Bu da felsefenin doğuşunu sağlamış.

Miletli doğa filozofları, dinsel kaygılardan sıyrılarak objektif araştırma yöntemiyle Mezopotamya ve Mısır'dan aldıkları bilgiyi bilime dönüştürdü ve kent İyonya'nın sanat, bilim ve felsefe merkezi olarak parladı. Miletliler bu konuda yalnız değildi; Ephesoslu Herakleitos, Prieneli Bias ve Kolophonlu Ksenophanes gibi başka felsefeciler de vardı. Ama başta Thales olmak üzere Miletli felsefeciler yeni dönemin öncüsü olmuş, modern bilim ve felsefenin dolayısıyla uygarlığın temeli burada atılmıştı. Büyük filozoflar Thales, Anaksimandros, Anaksimenes, Coğrafyacı Hekataios, şair Timotheos, ilk kent plancısı Hippodamos ve Ayasofya'nın mimarı İsidoros Miletli'ydi.

MÖ 546'da Lidya'nın yıkılmasıyla birlikte Pers yönetimine giren Milet Persler'e karşı başlatılan isyanın liderliğini yapmış. MÖ 494 yılındaki Lade Deniz Savaşına yenilince Persler Milet'i tümüyle yakıp, yıkmışlar, erkekleri öldürülüp, kadınları ve çocukları tutsak almış. Bu işgal kentin altın çağının da sonu olmuş.
Perslerin MÖ 479 yılında Mykale (Samsun Dağı) savaşında yenilmesinden sonra Miletle birlikte tüm Yunanistan ve İyonya özgürlüğüne kavuştu. Milet mimar Hippodamos'un dik açılarla kesişen ızgara planıyla yeniden kuruldu, ancak bir daha eski gücüne kavuşamadı. Roma döneminde Asia Eyaleti'nin önemli bir kenti olan Milet anıtsal eserlerle donatıldı, ancak Latmos Körfezi MS 3. yüzyılda dolunca kıyıdan uzaklaşmaya başladı. Bizans döneminde, kentin sınırları oldukça daralmış ve binalar tiyatronun çevresinde toplanarak, küçük bir köye dönmüştü. Milet, Türklerin Anadolu'ya gelmesiyle birlikte Balat olarak anılmaya başladı, hatta Menteşeoğullarına başkentlik yaptı. Balat köyü 1955 depreminden sonra antik kentin 2 km dışına taşındı.

Günümüze sapasağlam ulaşmış görkemli tiyatrosu, agorası, Roma hamamları ve meclis binası Milet'in görülmesi gereken yapılar arasında. Tiyatronun üçüncü katında, Bizans döneminde inşa edilmiş bir kalenin kalıntıları yükseliyor. Ama asıl sürpriz tiyatro sıralarına kazınmış bir yazıtta. Yazıtta, aldığı parayı az bulan işçilerin işi bırakmak istedikleri, bunun üzerine devreye giren Tanrı Apollon'un kehanetiyle grevin sona erdirildiği anlatılıyor. Antik kentin kutsal merkezi Delphinion başta olmak üzere Serapis ve Athena tapınakları, üç Bizans kilisesi ve bir sinagog diğer kalıntılar arasında. Milet'in taşınabilir eserlerinin çoğu Avrupa'daki müzelere götürülmüş, geriye kalanlar İstanbul Arkeoloji ve Milet müzelerinde sergileniyor.

Milet'te beylikler döneminin zarif camilerinden biri de bulunuyor. 1404 yılında Menteşeoğlu Emiri İlyas Bey tarafından inşa ettirilen cami, medrese ve hamamlardan oluşan külliye bugünlerde ciddi bir restorasyondan geçiyor.

18 km uzaklıktaki Didim (Didyma) ise Milet kentinin kutsal alanı ve kehanet merkeziydi. Buradaki Apollon tapınağı Yunan mimarisinin başyapıtlarından biri. MÖ 3. yüzyılda inşa edilen tapınak, Efes ve Sisam'dan sonra üçüncü büyük Apollon tapınağıydı. 108 sütunlu tapınağın iki yanında heykeller bulunan kutsal bir yolla Milet'e bağlanıyordu. Girişinde Yunan mitolojisinde adı geçen, kendine bakanı taşa çeviren, Medusa kabartması var. Yapımı hiç bitmeyen Apollon Tapınağı tarih boyunca gelecekten haber almak isteyenlerin uğrak yeri olmuş. Hıristiyanlık döneminde şeytan işi olarak görülen kehanet merkezleri yasaklanmış ve içine bir kilise inşa edilmiş.

Modern Bilimin Öncüsü: Thales
Thales'in öncülük ettiği doğa felsefesi akımı, Dünyada olup bitenleri hikmetinden sual edilmeyen tanrılarla değil doğanın yasalarıyla açıklamayı öneriyordu. MÖ 6. yüzyılda kurulan felsefe okulu Milet Okulu olarak anıldı. Felsefe tarihinin ilk okulunu kuran doğa filozofları özgür düşünce yöntemiyle, dinsel dogmalardan ve doğaüstü inançlardan kurtularak pozitif bilimin temellerini atmışlardı.

Antik dönemin yedi bilgesinden biri olarak kabul edilen Thales, Babillilerden astronomiyi ve Mısırlılardan geometriyi alıp geliştirmişti, ama onun felsefeci olarak ünlenmesini "neyin var olduğu" ve "neyin gerçek olduğu" sorularını sorarak her olayın nedenini tanrılar yerine doğanın kendisinde araması sağlamıştı. Thales, Güneş saatiyle zamanı doğru ölçmeyi ve Mısır piramitlerinin yüksekliğini hesaplamayı başarmış; MÖ 28 Mayıs 585 günü yaşanan Güneş tutulmasını hesaplayarak önceden bilmişti. Thales'e göre, evrenin asıl maddesi suydu; her şey sudan gelip ve suya dönüyordu. Thales'e evrenin ana maddesini, nedenini akla ve deneylere dayanarak temellendirdiği için felsefenin babası denilmiş, öğrencileri Anaksimenes ve Anaksimandros ile birlikte felsefe tarihinin ilk materyalistleri olarak kabul edilmişti.

Thales'in öğrencisi Anaksimandros ise binlerce yıl önce Evrim Kuramı'nı ortaya atmıştı, Yaşamın denizlerde ve suda başladığını, tüm canlıların önce denizlerde yaşayıp, daha sonra karaya çıktıklarını söyleyen Anaksimandros'a göre, insanın ataları, önce balıkların vücudunda doğmuş ve yaşamlarını kendi başlarına sürdürebilecek bir olgunluğa eriştikten sonra karaya çıkmıştı.

Thales gibi düşünecek olursak kıyı kentlerinin sola oy atmalarının nedensiz olmadığını görürüz, zira onlar Thales'ten Şeyh Bedrettin'e dek uzanan bir geleneğin mirasçısı ve yaptıkları son derece normal. Asıl anormal olan ise Evrim Kuramı'nın binlerce yıl önce ortaya konulduğu bir coğrafyada devletin bilim kurumunun 'Evrim'i yasaklamaya çalışması, 700 yıl önce "Kadınları okutun" diyen Hacı Bektaşları yetiştirmiş bir halkın valisinin, yıllar sonra kızlarla erkekleri ayrı ayrı okutmak istemesi, bütün bunlar olup biterken üç kuruşluk çıkar ya da korku yüzünden aydınların Thales kadar olamayıp sessiz kalması, hatta din tüccarı cemaatlere yalakalık yapması...

Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.