Haberler

Sanat ve Peyzaj Mimarlığı Arasında

Tarih: 13 Mayıs 2009 Kaynak: Mayalin.com, New York Times Derleyen: Burcu Karabaş

Maya Lin, SoHo'daki stüdyosunda.
Fotoğraf: Chester Higgins Jr., The New York Times


Mimar ve sanatçı Maya Lin doğmadan bir yıl önce, Çin göçmeni anne ve babası Ohio'ya taşındı. Lin, çocukluğunda Amerika'nın orta batısında Kızılderili yerlilerin yaptığı Serpent Mound gibi höyükleri gezme fırsatı buldu. Seramik sanatçısı olan babası, Ohio Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde dekan, annesi de aynı üniversitede edebiyat profesörüydü. Çiftin o sırada Yale'de öğrenimine devam etmekte olan kızları ise, Çin'de Japon stiliyle dekore edilmiş bir evde büyüyen babası sayesinde, hem doğaya doymuş hem de onu çerçeveleyip sergileyen Zen bahçelerine ve Çin'in gerçek dışı ölçekleriyle tabloları andıran peyzajına ilgi duymaya başlamıştı. Lin, gelecek yıllarda Amerika'nın en çarpıcı anıtlarından biri olan Washington'daki Vietnam Şehitleri Anıtı'nı tasarlayacak, mimarlık, peyzaj mimarlığı ve sanatı bir araya getiren bir tasarımcı olacaktı. Tasarımı binlerce proje arasından seçilen Lin, söz konusu dönemde 21 yaşındaydı, tasarımının amacını ise şu şekilde açıklıyordu: "İnsanların gerçekten ağlamasını istedim."


Vietnam Veteran's Memorial, Vietnam Şehitleri Anıtı
Kaynak: Mayalin.com

1959 doğumlu Maya Lin, bugün ona Vietnam Anıtı ile başlayan süreçte kendisine farklı anıtlarla ün kazandıran "Ölüm Kraliçesi" unvanından uzak bir noktada bulunuyor. Kendini doğanın güçlerine teslim eden Lin'in çevresel duyarlılıkla ortaya çıkan çalışmaları yeryüzünün, denizin, suyun ve rüzgarın kesintisiz akışını konu alıyor. Amerika'nın tümüne yayılan çalışmalara sahip olan Lin'in son tasarımı, New York'un dışındaki Mountainville'de konumlanan 202 hektarlık heykel parkı, Storm King Art Center'da kalıcı sergi olarak ziyarete açıldı. Merkez, yaklaşık 50 yıldır bulunduğu alana gerek özel, gerekse de çok büyük olduğu için başka bir galeriye sığmayan sanat çalışmalarına yer vermesiyle tanınıyor. Lin'in masrafları merkez tarafından karşılanan tasarımı da, sergi alanına uygun olarak "Storm King Wavefield" adını taşıyor.


Vietnam Veteran's Memorial, Vietnam Şehitleri Anıtı
Fotoğraf: Bill Crandall, The New York Times

Toprağı Anıtlaştırmak
2000 yılında "Boundaries" başlığıyla yayınlanan otobiyografisinde Lin, "Hep yeryüzünü şekillendirmeye bir eğilimim oldu," diyor ve ekliyor, "Bu dürtü, bütün çalışmalarımı şekillendirdi." Kariyerinin başlangıcında bu eğiliminin çok da farkında olmayan Lin, kentler için tasarladığı anıtsal heykellerle tanınıyordu, elbette bunlar arasında ilki ve en ünlüsü Washington'daki Vietnam Gazi Anıtı'ydı. Henüz Yale'de bir üniversite öğrencisiyken tasarladığı bu uzun ve alçak yapıdaki, parlatılmış siyah granitten imal edilen "şerit", üzerinde savaşta ölenlerin isimlerini taşıyor. Teselli etme ve sakinleştirme amaçlı bir eser olmasının yanı sıra anıt, "yolunu kaybetmiş bir savaşlar çağı" yaşayan Amerikan halkının duygularını somutlaştırıyor.


Yurttaşlık Hakları Anıtı (The Civil Rights Memorial)
Fotoğraf: Gary Tramontina, The New York Times

Bundan birkaç yıl sonra Lin, Montgomery'deki Southern Powerty Law Center için Yurttaşlık Hakları Anıtı'nı tasarladı. Bu anıtta da malzeme olarak siyah taş kullandı, ancak bu kez dairesel formda. Üzerine bir zaman çizgisinin kazındığı bu masa benzeri taş dilimi, aynı zamanda üzerinden akan suyla da sürekli yıkanacak şekilde tasarlandı. Tasarımcının, Yale Üniversitesi'nde, 19. yüzyıl boyunca hak ettiği konuma gelemeyen kadınlar için 1993'te tasarladığı "Women's Table" da yine aynı yaklaşımın etkilerini taşıyor. Taşın yüzeyine -tıpkı diğer tasarımlarda olduğu gibi yine- kazınan açık uçlu spiral, bu kez rakamlardan oluşuyor ve her bir rakam, üniversiteye kadınların kabul edildiği yıllara işaret ediyor.

Bu çalışmaları böylesine çarpıcı kılan, aslında politik içerikleriydi. Peki ya Lin, kariyerinin önemli bir bölümünü oluşturan anıtların ardından, aslında başından beri amaçladığı "yeryüzünü heykelleştirme"ye nasıl yöneldi?


Women's Table
Kaynak: Mayalin.com

Aslında Vietnam Anıtı'nın kesiti, Hudson Vadisi'ninkine benzeyen o yalın eğimli yüzeyi, toprağa saplanan ve onu "yaralayan" bir bıçağı simgeliyor. Yurttaşlık Hakları Anıtı ve Women's Table da temelini aynı yaklaşımdan alıyor: Dünya yüzeyinin yavaş fakat emin adımlarla gerçekleşen değişimi. Lin ise, bu değişimi suyun kayayı aşındırmasında gözlemlemeyi tercih ediyor. Bu noktadan yola çıkıldığında, Lin'in -her ne kadar çoğunlukla malzeme olarak taşı tercih etmiş olsa da- başından beri earth art başlığı altında toplanabilecek çalışmalara imza attığı söylenebilir. Bu gözlemin şüphesiz en belirgin kanıtı da, yığılmış ve istiflenmiş topraktan oluşturduğu "dalgalar" olmalı.

"Dalga Tarlaları"
1995 yılında Michigan Üniversitesi'nde gerçekleştirilen ilk "Wave Field" çalışması, yaklaşık 930 m²'lik bir alana yayılan ve en yükseği 2 m olan, okyanus dalgaları şeklinde biçimlendirilmiş toprak tepeciklerden oluşuyordu. Miami'deki Federal Mahkeme Binası'nın yanında yer alan ikincisi, 2.800 m²'ye yayılıyor ve "Flutter" adını taşıyordu. Çocuk ölçeğindeki bu dalgalı formları tasarlarken Lin, deniz dalgalarının kumlar üzerinde meydana getirdiği şekillerden esinlenmişti.


Flutter
Kaynak: Mayalin.com

"Storm King Wavefield", bu çalışmaların üçüncü ve sonuncusu. Aynı zamanda en büyük "dalga tarlası" olma özelliğini de taşıyan Storm King Wavefield'in alanı, 22.300 m² büyüklüğünde. Dalgalar ise, yaklaşık 5 m uzunluğunda. Öncekiler gibi yine toprak ve çim, yani doğal malzemeler kullanılarak oluşturulan tasarım, her peyzaj ögesi ve peyzajın kendisi gibi hareket ve değişim içinde. Yani, "yapım aşamasında". Bitkilendirme çalışmaları halen sürüyor ve drenaj sistemleri test ediliyor. Dağ sıçanları ise dalgalardan birini bir konut kompleksine dönüştürmeye başlamış bile.

Tüm bu özellikleriyle, tasarım çoktan bir klasik haline geldi. Storm King Wavefield, hem Lin'in anıt tasarımlarının ağırbaşlılığına, hem de pikniklere, oyunlara ve özel anlara memnuniyetle kucak açan önceki "dalga"larının girişkenliğine sahip. En önemli özelliği de, Lin'in sanatının başladığı nokta olan "doğa"dan ayrı düşünülemez olması.


Storm King Wavefield
Fotoğraf: Jerry Thompson
© Maya Lin, Courtesy PaceWildenstein, New York

Lin'i çocukluğunda etkileyen Zen bahçeleri, aslında şu anda yapmakta olduğu tasarımlarla zıt özellikler barındırıyor. Storm King Wavefield, oldukça kontrollü olan, belirlenmiş bir noktadan ve mesafeden seyredilebilen, içine girilemeyen, bu bağlamda da bir mekandan çok bir imaj olarak tanımlanabilecek bu bahçelerle kıyaslandığında, arkadaş canlısı bir mekan olarak karşımıza çıkıyor.

Dalgalar, bir açıdan bakıldığında, arka planda kalan engebeli araziyi hem tamamlıyor, hem de kesintiye uğratıyormuş izlenimi veriyor. Yapılan yorumlardan biri de dalgaların, izleyicinin dikkatini var olan uyuma ve gözden kaçan uyumsuzluklara aynı anda çektiği.

Dalgaların arasındaki oyuklarda ise farklı bir deneyim söz konusu. Dışarıdan bakıldığında, gözle görülür olan tüm dalgaların ve çalışmanın arka planındaki yüksekliklerin algısı kayboluyor, kendinizi etrafınızda yükselen toprağın içinde buluyorsunuz. Öncekinden daha küçük, fakat güvende hissediyorsunuz. Dış dünyanın sesleri susturuluyor, etrafta dikkatinizi dağıtabilecek her şey, birbiri ardına sıralanan vadiler, girinti ve çıkıntılar gözden kayboluyor. Tüm bu "azalma"nın bir sonucu olarak, etrafınızı saranın detaylarına odaklanıyorsunuz. Lin'in dış mekan tasarımlarının önemli bir amacının da zaten bunu sağlamak olduğu söyleniyor: Taşlara dokunmak, suyu hissetmek, havayı koklamak, bir ot yumağını diğerinden neyin ayırdığını incelemek...


Kaynak: Mayalin.com

Lin'in 2008 yılında Las Vegas'ta üzerinde çalıştığı proje, Colorado Nehri'nin dökme gümüşten imal edilen 40 m genişliğindeki bir temsiliydi. Şu anda ise tasarımcı, uzun vadeli ve çok bileşenli bir proje üzerinde çalışıyor. Son anıtı olacağını belirttiği ve "What is Missing?" adını verdiği tasarımında, çalışmalarının hem malzemesi, hem de kaynağı olan doğanın on yıllar boyunca maruz kaldığı bozulmanın aşamalarını sergilemeyi planlıyor. Lin'in bilimsel yayınlarda da yer alması planlanan "Son anıt"ında ne gibi formlar kullanacağını zaman gösterecek, ancak Storm King Wavefield'in farklı bir yerde durduğu kesin. Anıt, ne tam anlamıyla kaderci veya ütopik, ne de bütünüyle anıtsal veya tarihten arınmış bir özellik sergiliyor. Ne tamamen doğal veya yapay, ne de sabit veya değişken olarak nitelendirilebilecek çalışma, düşündürücü ve belki de biraz kafa karıştırıcı olması bir yana, her şeyden önce inzivaya çekilmek için ideal.

Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.