Haberler

Raftaki proje

Tarih: 22 Mayıs 2009 Kaynak: Radikal Yazan: Uğur Gürses
Bugün krizi bir tarafa bırakalım. 'Raftaki' projelere bakalım. Örneğin, 'İstanbul Finans Merkezi' projesini ele alalım. Geçmişteki değerlendirmelere bakılırsa kimilerimiz bu projeyi ciddi biçimde TOKİ'nin yürüttüğünü sanıyor olabilir. Hükümet konunun odağının 'fiziksel taşınma' olduğunu sandığından, henüz hukuk, altyapı gibi temel konular gündemde bile değil. Sahi bu konuda ne yapıyoruz?

Hiçbir şey yapmadan, 'krizden fırsat yaratma' konusunda umut besleyen bir ülke olarak, 'finans merkezi' payesinin de hiçbir şey yapılmadan 'konacağını' düşünüyor olabiliriz. Ama 'kuru binalara' taşınarak finans merkezi olunamıyor.

Önce Mastercard tarafından her yıl hazırlatılan bir araştırmanın sonuçlarını anımsatarak başlayalım. Dünya Ticaret Merkezleri Endeksi adı verilen ve yedi ayrı kritere göre 2008 yılı için yapılan sıralamada İstanbul oldukça geride, 64. sırada yer alıyordu. Yedi kriterde İstanbul'un en zayıf yönlerinden biri 'bilgi üretimi ve enformasyon akımı' idi. Bu kriterin içinde de, dört alt kriter yer alıyor. Bunlardan biri de, 'bin kişiye düşen broadband erişimi'. Yani ADSL internet erişimi.

OECD verilerine göre, 30 üye ülke içinde sondan ikinciyiz: Ülkemizde her 100 kişiden 7.8'i 'broadband' olarak tanımlanan ADSL internet abonesi. Birinci gelen ülke Danimarka'da her 100 kişiden 37.2'si abone. İlk 10'da yer alan ülkelerin ortalaması ise 32.8! Bunun anlamı, açık ara sondan ikinciyiz. Üst sıraları zorladığımız kategoriler yok mu? Var tabii ki. OECD'de en yavaş ve en pahalı internet kullanan ikinci ülkeyiz! Eylül 2008 verileri ile ilk 10'da yer alan ülkelerde ortalama dakikada 33.593 kilobit hızla veri indirebilirken, ülkemizde dakikada 3.338 kilobit hızla veri indirilebiliyor. En ucuz internet erişimi sağlayan ilk 10 ülkenin en düşük fiyat ortalaması 0.64 dolar/megabit iken, ülkemizde 4.95 dolar!

Hemen anımsatalım; ülkemizin OECD sonuncusu olduğu alanlardan biri de; okuma, matematik bilgisi ve becerisinin, kişinin bilime yaklaşımını ölçen bir test olan PISA testi. Bu testte de sondan ikinciyiz!

Mart ayında Londra'da yayımlanan Küresel Finansal Merkezler Endeksi'nde ise İstanbul yer almıyor. Her kıtaya yayılmış finans piyasası (bankacılık, sigortacılık, varlık yönetimi) profesyonellerine gönderilen anketlerden hareketle hesaplanan endekste, 12 rekabet unsuru yer alıyor. Bunlar arasında, ilk sıralarda iletişim altyapısı geliyor. Tekrar anımsatalım ki, kentler ya da ülkeler arasındaki çeşitli kriterlere göre rekabet söz konusu.

Son dönemde ortaya çıkan yüksek dalgalanmada her bir saniyenin önemi artmışken, küresel çapta finansal işlemler yapan bir finans kuruluşunun, böyle bir 'çevre koşulunda' İstanbul'dan operasyonlarını yürütmesi olanaklı mı?

Artık görüntülü içeriklerin yaygınlaştığı bir ortamda, YouTube gibi iletişim kanallarının erişime yasaklı olmasından hiç rahatsız olmadan, en pahalı ve en yavaş erişimi sunarak; ticaret merkezi ya da finans merkezi olmaya soyunmakla, PISA testi sonuçlarına göre OECD sıralamasında yine sondan ikinci olmamızın çok yakından bağlantısı olmalı!

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.