Haberler

Yıkmadan Olmaz!

Tarih: 22 Mayıs 2009 Kaynak: DEHA20 Yazan: Süleyman Boz
Yeni Hükümet Binası ekseninde Denizli Kent Merkezi planlanması epeydir kentin en önemli tartışma konularından biri oldu. Bu konuda Mimarlar Odası Denizli Şubesi "Kent Merkezi Ölçeğinde Denizli Geleceğini Arıyor" başlıklı bir sempozyum düzenleyerek sonuç bildirgesini açıkladı. Konusunda uzman profesör ve doçentlerin, mimar, şehir plancı, sanat tarihçi ve koruma kurulu üyelerinin bildirileri ile asıl Yeni Hükümet Konağı'nın nereye nasıl yapılmasına dair ip uçları sonuç bildirgesiyle ortaya çıktı.

Sempozyuma ve katılımcılara dair son zamanlarda bazı idarecilerin ön yargılı, taraflı yaklaşımları hiç de şık düşmemektedir. Her sözüne "Yanlış anlaşılmasın" diyerek başlayıp yanlış anlaşılacak şeyler söyleyen, adeta itham eden bir zihniyetin açığa çıkarılması bakımından da sempozyum çok yararlı sonuç vermiştir.

Pazartesi Ticaret Odası'nın 4. katında daracık salonda sıkış tepiş bir toplantı yapıldı. Konu gene hükümet binası ve "Nereyi yıkalım" idi. 500 binlik kentte, bu kenti bunca yıl idare edenler hala doğru dürüst toplantı salonu yapamamış! MUSİAD Başkanına göre ise 50 yıldır Bayramyeri'ne temiz, modern , turistlere yakışan bir tuvalet bile yapılamamış. (Karanlıktan şikayet edeceğinize bir mum yakın). Sempozyumu olmamış sayarak ya da "Yanlış anlaşılmasın" ile başlayıp "Ben de çağırırdım 4 tane ne diyeceği belli adamı, ben de konuşturabilirdim.." ithamlarında bulunmak yakışık almış mıdır?

Bir kurumun, bilim adamlarının ortaya çıkardığı sempozyum sonuçlarını, okumuyanlar arasında oylatmak, oylamayı saymadan %10 onaylayanlar sonucu çıkarmak uygun düşmüş müdür? (Biz bu gibi durumlarda Galile'yi ve onun ‘Dünya yine de dönüyor' sözlerini anımsarız.) 18 Mayıs Ticaret Odası toplantısı bu kentte bir kırılma noktası oluşturacaktır. Meslek odalarının, bilim adamlarının ve sivil toplumun böylesi rencide edilişine pek tanık olunmamıştı. Sağlık olsun.. Kader utansın!

"Önyargıları Parçalamak Atomu Parçalamaktan Zordur"
"Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur." Demiş Einstein. Yetki sahibi, para sahibi ve de karar sahibinin "Yeni Hükümet Konağı yapılması" hakkında önyargısı malumdu zaten. Orada tescilli yapıyı ya da Cumhuriyet Döneminin Eğitim Projelerini yansıtan okul binalarını yıkarak yerine yeni bir binalar dikmek!.. Bunu destekleyen bir sempozyum sonucu enfes olurdu! Ama önyargının hilafına bir sonuç "Muvazaalı", önceden tasarlanmış, kurgulanmış yaftasını yemeye müstehaktı!

Burada bir sürü şeyler yazıp da moral bozmaya gerek yok. Şimdiki kimlikli Hükümet Konağının, Erkek ve Kız sanat okulu binalarının bahçelerine "ihtiyaç var" diye, "Ankara'dan para geldi" diye abuk subuk, derme çatma binaları dolduran o dönemlerin valileri ve müdürleri değil miydi? Bu "ucube" binaları şimdiki dönemin idarecisi beğenmeyip yıkmak istiyor ve kendi anlayışına göre bir yapı yapmak istiyor!. Yetki onda, para onda, söz onda!.. Bize Denizlililer olarak halt etmek düşer.. Bırakınız yapsınlar.. Bırakınız yıksınlar..

Tatsız Ticaret Odası toplantısına dönersek; Yetki sahibinin düşüncesi; "Vali Vefki Ertür Kız meslek Lisesi binasını yıkalım. Yeni valiliği oraya yapalım. Geri kalan alanı belediyenin tasarrufuna bırakalım. Onlar ne istiyorsa yapsınlar.." şeklinde tezahür etti. Biz bu konuda kendilerine yardımcı olabiliriz. Sempozyum'da da "Kız Meslek Lisesi yıkılsın" diyen eski müteahhit başkanımızı kendilerine salık verebiliriz. Kendileri Ulu Cami'den dolayı deneyimlidir. Alimallah bir gecede işlem tamam!.. Hem ne gerek var şehrin göbeğinde kız okuluna.. Kenarda bir yere yaparsınız olur biter!.. Ama sempozyum forum bölümünde; "Kız Enstitüsünü kim yıkmak istiyor ki? Yıkmayalım canım." Diyen mevcut belediye başkanıyla bu konuyu nasıl halledersiniz merak etmiyor değiliz!.. Belki o da vazgeçmiştir?

"Koltuğu Korumak Kültür Varlığını Korumaktan Kolaydır"
Mimarlar odası da işgüzarlık ediyor zaten.. Yarışmaymış.. Jüri imiş.. Şartname imiş.. Hem Denizli'de profosyoneller de yok!.. (Doğru; Denizli'de profosyonel yok, mimar yok, mühendis yok, doçent yok, prof. yok. İyi doktor, iyi avukat, iyi iş adamı yok. İyiler hep dışarıda. İkametleri İstanbul falan..) Çağıralım Frank Gehry'yi, Sir Norman Foster'ı falan canım.. Onlar da gelmezse İstanbul'dan dazlak kafalı ya da saçı sakalına karışmış ihtiyar bir mimar var elimizin altında.. Onlar şıpınişi çiziktiriverirler..

Yahu birilerine konak lazım oluyor.. Bizim de burada canımız sıkılıyor. Ne gerek var sinirlenmeye, kızmaya.. Denizli dediğimiz küçük bir şehir (Ana ben cahilem çekemem gahir). Bir daha onun bunun kahrını çekersek iki olsun..

Selam ve hürmetlerimizle efendim. Sürçü lisan ettik!

Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.