Haberler

Yaftalamadan Dönüştürün: "Zaman"da Mekan

Tarih: 26 Mayıs 2009 Kaynak: Birgün Yazan: Esra Kaya
Sosyal dönüşüm hedefleriyle de ön plana çıkan ‘kentsel dönüşüm' projelerinin uygulanması ile birlikte gecekondu olgusuna ve gecekondu bölgelerinde yaşayan kesimlere yaklaşımda farklılaşmaların olduğu açıkça görülüyor. Yerel idarecilerin ve ana akım medyanın gecekondulu ve gecekondu kültürü ile kurduğu ilişki bu anlamıyla 2000'lerden sonra dışlayıcı bir üsluba sahip...

Türkiye'de kentsel dönüşüm projeleri öncelikli olarak modernleşme ve çağdaşlık nosyonları etrafında ortaya konmaktadır. Gecekondu yıkımlarını içeren kentsel dönüşüm projeleri şehrin çehresini ve vizyonunu değiştirecek, ilgili bölgeyi cazibe merkezi haline getirecek projeler biçiminde sunulmaktadır. Şehir yöneticileri hedeflerini cazibe ve yatırım merkezi olma, mevcut yapılanmanın çehresini değiştirme ölçütleri ile belirlemektedir. Bu yönde yapılan örnek haber şu şekildedir:
"Şehircilik uzmanları dünya şehri İstanbul'a yeni çehre hazırlıyor: Gecekondu ve kaçak bölgelerin yenilenmesi ve buralarda yaşayan insanların daha çağdaş, daha modern bir ortamda yaşamalarını sağlamak hedefiyle başlatılan "Kentsel Dönüşüm" Projesi hayata geçiriliyor" (Zaman, 29 Kasım 2004).

Gecekondu bölgelerinin yeni cazibe ve yatırım merkezleri olacağı hususundaki nihai ve esas hedef ise Büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarafından paylaşılan ortak bir amaçtır. Bu bölgelerin uğrayacağı köklü değişim, servet ve sermaye yatırımlarının kentteki hareketliliği açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Ankara'nın yoksul semtlerinden biri olan Çinçin Mahallesi'nin gelecekteki misyonu, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki'nin açıklamaları dolayımında aşağıdaki gibi tahayyül edilmektedir:
"Bugün kimsenin yüzüne bakmadığı arsalar, iddia ediyorum, bir gün gelecek Ankara'nın en pahalı yerleri olacak..." Çinçin Bağları Mahallesi'nin, Ankara'nın en güzel yeri olduğunu iddia eden Tiryaki, bölgenin mükemmel bir arazisi olduğunu dile getirdi. Çinçin'in sosyal profili nedeniyle Ankaralıların yaşamak istemediği bir yer olduğunu anlatan Tiryaki, kentsel dönüşüm projesi kanalıyla bölgenin vitrininin değişmeye başladığını kaydetti" (Zaman, 5 Aralık 2006).

Kent üzerinde çirkin bir görüntü yarattığı ve kentsel imajı bozduğu söylenen gecekondu bölgelerinin yıkım ve tahliyesi hakkında ise; kentin temizlenmesi ve ıslahı yorumu üzerinden haber yapılmaktadır (Zaman, 27 Ekim 2007 ve Zaman 13 Ekim 2004). Özellikle gecekonduların yoğunlaştığı alanlara gerçekleştirilen kentsel dönüşüm haberleri bu vurguyu taşımaktadır.

"Altındağ'da kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verildi: Altındağ'ın birçok yerinde kentsel dönüşüm projeleri devam ederken, ilçenin çirkin görüntüden kurtulması için gecekondu yıkımları da sürüyor" (Zaman, 7 Temmuz 2004).

Kentsel fiziksel mekânın örgütlenmesi ve yeniden yapılandırılmasını hedefleyen kentsel dönüşüm projeleri, sosyal dönüşüm hedefleriyle de ön plana çıkmaktadır. Sosyal dönüşüm esaslı dayanak ve söylemler yoksullara, gecekonduda barınan kesimlere ve varoşlara bakışta yeni bir eşiğin habercisidir. 90'lı yıllarda yapılan çalışmalar, Türkiye'de gecekondu sorununun ele alınışında ve gecekondulara bakışta önemli bir değişimin gerçekleştiğini ortaya koymuştur. Kentsel dönüşüm projelerinin uygulanması ile birlikte gecekondu olgusuna ve gecekondu bölgelerinde yaşayan kesimlere yaklaşımda farklılaşmaların olduğu açıkça görülmektedir. Yerel idarecilerin ve ana akım medyanın gecekondulu ve gecekondu kültürü ile kurduğu ilişki bu anlamıyla 2000'lerden sonra dışlayıcı bir üsluba sahiptir. Gecekondu bölgelerinin şehrin fiziksel yapısını bozan yerleşmeler olduğu söyleminin dışında, sosyal ve kültürel olarak da şehrin dokusunu bozan vakalar olduğu ortaya konmaktadır. Gecekondularda var olan yaşam tarzının ve alışkanlıkların ideal kent ortamında istenmeyecek her türlü problemi barındırdığı farklı ağızlarca dile getirilmektedir. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın bu meyanda yaptığı açıklama, bu dönemin tutumunu net bir şekilde ortaya koymaktadır:
"Terörün, uyuşturucunun, devlete çarpık bakmanın, psikolojik olumsuzlukların, eğitimsizliğin ve sağlık problemlerinin temelinin gecekondu bölgeleri, çarpık alanlar olduğu bilinmektedir" (Zaman, 13 Kasım 2007).

Gecekonduların merkezi ve yerel siyaset açısından ne anlama geldiğini, merkezden gecekondululara bakışının nasıl olduğunu en iyi yansıtan değerlendirmeler ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılmıştır. 2006 yılı içerisinde yaptığı iki açıklama Zaman Gazetesi'nde aşağıdaki gibi yer almaktadır.

"Biz hak olan bir şey değil, hak edilmediği halde işgalcisi olanların, hem ikna yolunu kullanarak hem de yaptığı yanlışa rağmen enkaz bedeli verelim demek suretiyle modern konut içinde yer almalarına zemin hazırladık" (Zaman, 9 Nisan 2006).

"‘Ur' diye nitelediği gecekonduların temizlenmesi gerektiğini belirten Başbakan, yapılacak yıkımların birçoğunun yargıya takıldığını hatırlattı. Erdoğan, medyaya ise şöyle seslendi: "Yıkım ekipleri geldiğinde, çatıya çıkıp kiremit sallayanları acınır hale getirirsek bu işi başaramayız. Bir de acıklı, dokunaklı müzikle haberi beslediğiniz zaman vatandaş diyor ki; bu ne hain hükümet" (Zaman, 13 Nisan 2006).

Zaman Gazetesi'nin çeşitli yıllara dağılmış haberlerinde ise yine kentsel yoksulluğu temsil eden çeşitli grupları dışlayan ve yaftalayıcı haber başlıklarına ve içeriklerine rastlamak mümkündür. Tarihi alanların yenilenmesini içeren kentsel dönüşüm projeleri haberleri, "Tarihî yapılar tinerci işgalinden kurtarılacak" (Zaman, 16 Mart 2005) başlığı ile verilmektedir. İstanbul Gaziosmanpaşa'da bulunan bir mahallenin yıkım haberi ise mahalleyi suç merkezi ilan etmekte ve hedef olarak göstermektedir. Bu haber kentsel dönüşüm bağlamında şu girişle okuyucuya sunulmaktadır:
"Suç merkezi Sarıgöl Mahallesi yıkılıp yeniden inşa ediliyor. Kapkaç çeteleri ve uyuşturucu ticaretinin merkezlerinden biri olarak bilinen Sarıgöl Mahallesi 'Kentsel Dönüşüm' projesi kapsamında yıkılıp yeniden yapılıyor" (Zaman, 27 Ekim 2007).
Bunların yanı sıra kentsel dönüşüm projelerine yönelik çeşitli muhalefet tarzlarının ve örgütlenmelerin geliştiği bölgelere dair yapılan haberler de yukarıda bahsedilen tutumun devamı niteliğindedir. İstanbul Maltepe'de bulunan Başıbüyük Mahallesi'yle ilgili yapılan haberin başlığı şöyledir: "Kentsel dönüşüm projesi gecekondu lobisine takıldı; müteahhidi mezarla korkuttular" (Zaman, 28 Kasım 2007). Zeytinburnu'nda gerçekleştirilmek istenen projede belediye ile anlaşamayan mahallelinin tutumu ise şu şekilde verilmektedir:
"Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında çalışmalar yapan ilçelerden birisi olan Zeytinburnu'nda başkan, vatandaşların dairelerine haddinden fazla bir rakam istedikleri için yapılan faaliyetlerin bazılarını durdurduklarını söyledi" (Zaman, 29 Kasım 2006).

TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar da kentsel dönüşüm projelerine karşı çıkanların rant ve suç çeteleri olduğunu şu açıklamasıyla dile getirmektedir: "Esrar ve kadın ticareti gibi kirli işlerle uğraşanlar ile terör grupları, masum insanları kullanarak, gecekondularda dönüşüme engel olmaya çalışıyor diyen Bayraktar, kaçak yapılaşma olgusunun terörü de beslediğini dile getirdi" (Zaman, 28 Kasım 2007). Ankara Dikmen Vadisi'ndeki yıkımlarda yaşanan olayların gazete tarafından yorumlanması ise yöneticilerin bu tutumuna benzemektedir.

"Provokasyon, Dikmen Vadisi'ni karıştırdı: Davul-zurna eşliğinde yapılan yıkımlarıyla bilinen Ankara'da yıllar sonra gecekondu yıkımında olaylar çıktı. Dikmen Vadisi'nde bazı gecekonduların yıkımına itiraz eden vatandaşlarla polis arasında çatışma yaşandı" (Zaman, 2 Şubat 2007).

Türkiye kentleri, dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi, hızlı bir dönüşüm ve yeniden yapılanma süreci içerisinden geçmektedir. Gerçekleşen dönüşümün sermayenin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda, modernleşme argümanı çerçevesinde olduğu proje uygulayıcıları tarafından da dile getirilmektedir. Bu makalenin de ortaya koyduğu gibi, dönüşümün önemli bir boyutu kentsel alandaki dezavantajlı kesimlere sırtını dönen yerel ve merkezi politikalardır. Gecekondu bölgeleri ve bu bölgelerde barınan nüfusa ilişkin geliştirilen refleks ve tepkiler sınıfsal bir öfkeyi ve ötelemeyi içermektedir. Bu hususta dikkat çekici olan nokta ise ideolojik ve siyasal sorunlar karşısında "politik önyargılara" veya"politik körleşmelere" tepkili olan kesimlerin, sınıf menşeli sorunlarda ortaya koydukları ve yarattıkları "sınıfsal şaşılık" halidir. Siyasal demokrasi ve gündelik yaşamda liberal ve hatta hümanist değerleri savunduğunu iddia eden egemen siyasal söylem, sınıf söz konusu olduğunda ayrımcı ve dışlayıcı bir tutum sergilemektedir.

(Bu çalışmada edinilen bilgiler, yürütücülüğü Doç.Dr. Asuman Türkün tarafından gerçekleştirilen "İstanbul'da Eski Kent Merkezleri ve Gecekondu Mahallerinde Kentsel Dönüşüm ve Sosyo-mekânsal Değişim" isimli TÜBİTAK çalışması esnasında derlenmiştir.)

(*) Zaman Gazetesi iktidar kanadına duyduğu sempati ile egemenin görüşlerini ortaya seren bir platform işlevi görmektedir. Bu gerekçeyle gazete bu yazının ana kaynağı olarak seçilmiştir.

Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.