Jetgiller'de görülebilen mekanlar, aslında Googie'nin tipik özelliklerini sergiliyor. |
TWA Flight Center (Terminal 5), Eero Saarinen
JFK Havaalanı, New York, 1962
1950'li yılları ve 1960'ların başlarını kasıp kavuran Googie, aslında otoyol kenarlarında konumlanan tesisleri ve alışveriş merkezlerini daha dikkat çekici hale getirmek amacıyla üretilen bir "ticari mimarlık" fikri. Ancak Kaliforniya'nın "yeni otomobil kültürü"ne ve hayalleri süslemeye başlayan "uzay çağı"na o kadar uygun düşüyordu ki, birdenbire bir reklam aracı olmaktan çıktı ve tasarım stili olarak benimsendi.
Çizgi film çizeri Irv Spector'un Jetgiller'in kenti için hazırladığı çizimler. |
Jetgiller'in evi. Kaynak: Irvspector.blogspot.com |
Googie, birçok formda tüm ABD'ye yayılmış olsa da, merkezi her zaman doğduğu yer olan Güney Kaliforniya olarak kaldı. Stilin nasıl gelişim gösterdiğini inceleyebilmek için en iyi yerler, Kaliforniya'da, Los Angeles ve Orange County olarak gösteriliyor.
"Populuxe", "Doo-wop", "Jet Age", "Space Age", "Chinese Modern" ve çıkış noktasından ilham alınarak "Coffee Shop Modern" olarak da adlandırılan stil, bazı yaklaşımlara göre de uzay çağından esinlenen büyük bir endüstriyel tasarım hareketinin bir parçası.
Googie: Fifties Coffeeshop Architecture, Alan Hess |
Googie Redux: Ultramodern Roadside Architecture, Alan Hess |
John Lautner |
Fakat bu adlandırmayı bizzat Lautner yapmadı. O güne kadar sadece dükkanın adı olan "Googie"nin tasarım akımına isim olarak verilmesi, Yale Üniversitesi'nde profesör olan mimarlık eleştirmeni ve editör Douglas Haskell ile mimarlık fotoğrafçısı Julius Shulman'ın Googie Coffee Shop'ın önünden otomobille geçtiği güne dayanıyor. Tarzı tanımlama konusunda aslında kararsız olan Haskell, House and Home Magazine'in 1952 yılında yayınlanan bir sayısında "Googie" sözcüğünü kullandı ve böylece "Googie Mimarlığı" tamlaması, disiplinin akımları arasında yerini almış oldu. Ancak "ciddi" mimarlık çevreleri tarafından adeta dile getirilmesi "ayıp" bir sözcük olarak tanımlanması da uzun sürmedi.
Malin Residence - Chemosphere (1958 - 1960), John Lautner
Los Angeles'taki Malin Residence, Los Angeles Kültür Mirası Listesi'nde bulunuyor.
"İşte Bu Googie"
Anaheim, Kaliforniya'daki Cosmic Age Lodge, 1989 yapımı "Gleaming The Cube" filminin çekildiği yerlerden biri. Yıllar önce yıkıldı. Fotoğraflar: Chris Jepsen, 1999 |
"Mağaradan çıkan ve gelişmeye başlayan insanoğlu, zekası ve yetenekleri sayesinde hayret verici modern bir dünya inşa etmeyi başarır. Gelecek yıllarda karşılaşacağı her problemi de, diğerleri gibi çözecek ve bir gün tüm galaksiyi yaşanır hale getirecektir. Ancak bilim ne kadar ilerlerse ilerlesin, asla köklerinden ve doğadan kopmayacaktır."
Hikayedeki tarih öncesi çağlar ve ilkel insanlar, Eski Batı'dan ve Güney Pasifik'ten esinlenen mekan tasarımlarına yansıdı. Bunda, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Güney Pasifik'ten ülkelerine dönen misyonerlerin de payı büyüktü. İnsanın asla bağını koparmayacağı doğa ise, kullanılan gerçek ve yapay kayalar, abartılı bitkilendirme elemanları, kapalı bahçeler ile iç ve dış mekan arasındaki alışılmış sınırları yıkan uçsuz bucaksız levha camlarla tasarıma aktarılıyordu. Biri taştan, diğer üç duvarı ise camdan yapılmış ve asma çatısındaki açıklıktan bir palmiye gövdesi çıkan UFO biçimli bir bina, Googie dünyasında şaşırtıcı değildi. Akımın tipik özelliklerinden bazıları ise şöyle:
Kıvrılan Çatılar
Bu özellik, Googie prototipi sayılabilecek kahve dükkanlarında özellikle göze çarpıyor. Yukarıya doğru kıvrılan çatılar, yapıların ön cephesinde, en üst kata daha büyük pencereler yapma imkanı verdi. Bazı binalarda bu çatıların, giriş bölümünde bumerang biçiminde bir saçağa dönüştüğü de görülüyor. Nasıl yorumlanırsa yorumlansın, binaya "birazdan havalanacakmış" izlenimi veren kıvrılan çatılar, örneğin Armet ve Davis tarafından tasarlanan Bob's Big Boy restoranlarında parabol biçimindeydi.
Büyük Kubbeler
Anaheim Kongre Merkezi, model. |
Anaheim Kongre Merkezi |
Genelde betondan imal edilen kubbeler, sadece Googie'nin belirgin bir simgesi değil, aynı zamanda inşaat teknolojisinde yaşanan gelişmelerin bir sonucuydu. Uzay istasyonlarını ve bilimkurgu yayınlarının kapaklarında resmedilen dünya dışı kentleri anımsatan kubbelerin bazıları da UFO'ya benziyordu. Anaheim Kongre Merkezi, Cinerama Dome ve hatta Pontiac Firebird modelinin 1956 prototipi, en tipik kubbelere örnek olarak gösterilebilir.
Space Age Lodge
Kaynak: Flickr
Cam Levha Pencereler
Büyük pencerelerde cam levhalar kullanılmasının, birkaç farklı sebebi vardı. Öncelikle, geniş, cam bir ön cephe, binada yaşananları dışarıya sergiliyor, yani "canlı bir billboard" işlevi görüyordu. Söz konusu dönemin Amerika'sında, otomobille seyahate yönelik neredeyse özel bir ticaret sektörü oluştuğu göz önünde bulundurulduğunda bunun oldukça mantıklı bir tasarım kararı olduğu sonucuna varmak mümkün. İkinci olarak, aynı sergileme kurgusu, içeriden dışarıya olduğu kadar, dışarıdan içeriye de işliyordu. Gün ışığını olduğu gibi iç mekana aktaran geniş pencereler, içerideki müşterilerin daha aydınlık ve ferah bir ortamda bulunmasını sağlıyordu. Cam levhalar, genellikle oldukça ince, fakat dayanıklı çelik strüktür destek elemanlarıyla birlikte kullanılıyor, bu da çatılara havada duruyormuş izlenimini kazandırmada yardımcı oluyordu.
Bumerang ve Amip Biçimleri
Pulp Fiction'ın ilk ve son sahneleri, Hawthorne Grill'de çekildi. Kaynak: The Quentin Tarantino Archives |
Amip formundaki tasarım nesneleri ise, bumerangın kardeşi veya öncüsü olarak tanımlanıyor. Amip biçiminin, İkinci Dünya Savaşı'nda görev alan Hava Savunma Kuvvetleri'nin kullandığı kamuflaj deseninden doğduğu da söylenenler arasında.
Kona Lanes Bowling Salonu, Kaliforniya Quigley & Clark, 1959 |
Anaheim Kongre Merkezi yakınındaki West Coast Inn. |
Atom Modeli
Heykelden yol işaretlerine, yemek takımlarından ev aletlerine kadar birçok kullanım alanında etkisini gösteren atom modeli, dönemin tipik bir sembolü. İç içe geçen halkalardan oluşan basitleştirilmiş atom yapısı, insanın bilimsel yaratıcılığını ve gelecek ütopyalarını gerçeğe dönüştürecek sınırsız gücünü simgeledi. Ayrıca aynı yapı, olması gerektiği gibi değilse de, güneş sistemini de yansıtıyordu.
Yıldız Patlamaları
Atom modelinden daha fazla rastlanan bir tasarım nesnesi ise, patlayan yıldız figürleriydi. Atom modeli, nasıl bilimadamlarının incelediği "iç dünya"yı simgeliyorsa, yıldızlar da astronotların alanı olan " dış dünya"nın bir temsilcisiydi.
Görünür Çelik Kirişler
Beach Lin Car Wash |
Golden Forest Inn |
Çelik kirişlerin dışarıya taşması ve açıkta bırakılması, işlevden çok görünüşe hizmet ediyordu. "I" formundaki boyanmış kirişler, genelde hem daha hafif olmalarını, hem de roket montaj kulelerine daha çok benzemelerini sağlayan dairesel delikler içeriyordu.
UFO
The Space Needle
Akımın, yine bilimkurgu filmleri, romanları ve dergilerinden alıntılanan bir simgesi daha. Seattle'daki The Space Needle, buna tipik bir örnek.
Googie Nasıl "Anlaşılır"?
Disneyland'da inşa edilen Tomorrow Land, Googie'nin ilham kaynaklarından biriydi. |
1. Bina organik formda olabilir, ancak mutlaka soyut olmalı. Örneğin bir kuş biçimindeyse, bu kesinlikle geometrik formlarla yorumlanmış bir kuş olmalı. Ama birden çok objeye benzerlik sergilemesi her zaman daha iyidir. Sadece bir kuş yerine, "soyut bir mantar üzerinden atlayan soyut bir kuş" gibi...
2. Yer çekimi tamamen yok sayılmalı. Hatta mümkünse bina, gökyüzünde asılı durmalı.
3. Birden çok yapısal eleman kullanılmalı. Buradaki kural, "dahil etme".
Cam levhalar ve bloklar, asbest, kontrplak ve plastik gibi malzemeler, mimarlara yeni imkanlar sundu. Çelik ve çimentonun bir arada kullanılabileceği yeni yöntemler geliştirildi. Plastikten bir oda yaratılabiliyor, bir kulübeye, uzay gemisine veya hayal edilen her şeye benzetilebiliyordu. Mimarların, bazı hayallerini gerçeğe dönüştürebildiği Googie dönemi, birçok akım gibi Amerikalılar'ın ona olan ilgisini yitirmesiyle sona erdi.
Aslında hem geçmişi, hem şimdiki zamanı, hem de geleceği içinde barındıran Googie konseptinde "gelecek", diğerlerinden daha ön plandaydı. İnsanın çalışma azmine ve zekasına dayanan bu ütopik gelecek kurgusu, popüler kültürle desteklenerek yapılaşmış çevrede önemli izler bıraktı. 1960'lı yılların ortalarına gelindiğinde, bir zamanlar çok popüler olan bazı iyimserlik aşılayıcı sanat akımları gibi Googie'nin de "modası geçti". 1946'de düzenlenen Dünya Sergisi'nde Googie, son kez yoğun bir şekilde ele alındı. Amerika, fuar alanındaki Birleşik Devletler Uzay Parkı'nda aerodinamik marifetlerini son kez sergiledi. Bu duruma gelinmesinde, elbette Amerikalılar'ın ışıltılı gelecek hayallerine inanmayı bırakması da önemli rol oynadı.
1956 yılında bir gazetede yayınlanan bu grafik çalışma, Amerikalılar'ın gelecekteki
ev hayatına ilişkin hayallerini yansıtıyor.
Sanat ve tasarım alanlarındaki tercih değişiklikleri, Başkan Kennedy'nin suikaste kurban gitmesinden Vietnam Savaşı'nın Amerikalılar üzerinde yarattığı ruhsal değişimlere, İkinci Dünya Savaşı sonrası büyüyen yeni neslin eski değerlere sahip çıkmamasından, Amerikalılar'ın "uzay çağı" anlayışının gelişen teknolojiyle bilimselleşerek romantikliğini yitirmesine kadar birçok faktöre dayandırılabilir. Ancak sebebi ne olursa olsun, Googie sadece kısa bir süre hayalleri süsledi ve gözden düştükten sonra bu tarzda yapılar bir daha inşa edilmedi. Var olanlar ise bowling salonu, kilise, ofis, kahve dükkanı, motel ve oto yıkama yeri gibi farklı işlevlerle uzun bir süre hizmet vermeye devam etti.
Bugün ise Amerika, hala ayakta duran Googie temsilcilerini birer birer yıkma çabasına girişti. Googie mimarlığı, "ne modern sayılabilecek kadar yeni, ne de tarihi değer biçilebilecek kadar eski", ancak Amerikan toplumsal kültürünün önemli bir parçası ve "Mimarlık" başlığı altında uzunca bir yer tuttuğunu görmezlikten gelmek oldukça zor.