Haberler

Bir Zamanlar Googie

Tarih: 29 Mayıs 2009 Kaynak: Googie Architecture Online, Wikipedia Derleyen: Burcu Karabaş

Jetgiller'de görülebilen mekanlar,
aslında Googie'nin tipik özelliklerini
sergiliyor.
Googie mimarlığı, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Amerikan otomobil tasarım kültüründen doğdu. Fütürist mimarlığın bir alt dalı olarak sınıflandırılan Googie, doğduğu Güney Kaliforniya'da "Uzay ve Atom Çağı" akımlarından da etkilendi ve 50'li, 60'lı yıllarda oldukça gelişti ve yayıldı. Belirgin açılı formlar, rengarenk tabelalar ve simgeler, levha camlar, kıvrımlı konsol çatılar ve pop kültürüne özgü imajlar, söz konusu dönemde yol boyunca sürücülerin dikkatlerini dağıttı. Bowling salonları geleceği konu alan fantastik film stüdyolarını andırıyor, kahve dükkanları ise Jetgiller'in kentinden fırlamış gibi görünüyordu. Yıllar boyunca birçok mimar, Googie'yi "anlamsız bir saçmalık" olarak niteledi ve büyük ihtimalle de hala böyle düşünen bir kitle var. Ancak akımın, formun işlevden doğduğu en başarılı örnekleri barındırdığı da savunuluyor. Birçok çağdaş mimarın, çalışmalarında Googie'den esinlendiğini söylemek de mümkün. Örneğin Eero Saarinen'in tasarladığı John F. Kennedy Havaalanı'ndaki TWA Terminali, klasik modern tasarımların başında listelense de, tasarımcının akımdan etkilendiği oldukça açık.


TWA Flight Center (Terminal 5), Eero Saarinen
JFK Havaalanı, New York, 1962


1950'li yılları ve 1960'ların başlarını kasıp kavuran Googie, aslında otoyol kenarlarında konumlanan tesisleri ve alışveriş merkezlerini daha dikkat çekici hale getirmek amacıyla üretilen bir "ticari mimarlık" fikri. Ancak Kaliforniya'nın "yeni otomobil kültürü"ne ve hayalleri süslemeye başlayan "uzay çağı"na o kadar uygun düşüyordu ki, birdenbire bir reklam aracı olmaktan çıktı ve tasarım stili olarak benimsendi.


Çizgi film çizeri Irv Spector'un Jetgiller'in
kenti için hazırladığı çizimler.

Jetgiller'in evi.
Kaynak: Irvspector.blogspot.com

Googie, birçok formda tüm ABD'ye yayılmış olsa da, merkezi her zaman doğduğu yer olan Güney Kaliforniya olarak kaldı. Stilin nasıl gelişim gösterdiğini inceleyebilmek için en iyi yerler, Kaliforniya'da, Los Angeles ve Orange County olarak gösteriliyor.

"Populuxe", "Doo-wop", "Jet Age", "Space Age", "Chinese Modern" ve çıkış noktasından ilham alınarak "Coffee Shop Modern" olarak da adlandırılan stil, bazı yaklaşımlara göre de uzay çağından esinlenen büyük bir endüstriyel tasarım hareketinin bir parçası.


Googie: Fifties Coffeeshop Architecture,
Alan Hess

Googie Redux: Ultramodern Roadside
Architecture, Alan Hess


John Lautner
"Googie: Fifties Coffeeshop Architecture" (50'li Yılların Kahve Dükkanı Mimarlığı) kitabının yazarı Alan Hess, akımın ortaya çıkışını 40'lı yılların başlarında John Lautner tarafından tasarlanan üç Coffee Dan's restoranına bağlıyor. Hess, mimar için "Yapılarında kullandığı kemerleri, cam duvarları ve açıları, beğendiği sıra dışı mekan konseptlerine uygun olarak biçimlendirdi," diyor. Elbette Lautner, birçok tasarımcı tarafından yeniden yorumlanan bir tarzın yaratıcısıydı, çünkü Googie zamanla birçok değişime uğradı. 1949'da Los Angeles'taki Sunset Bulvarı ve Crescent Heights'in birleştiği noktada tasarladığı Googie's Coffee Shop, Lautner o zaman farkında olmasa da gelecekte onun stiline adını verecekti.

Fakat bu adlandırmayı bizzat Lautner yapmadı. O güne kadar sadece dükkanın adı olan "Googie"nin tasarım akımına isim olarak verilmesi, Yale Üniversitesi'nde profesör olan mimarlık eleştirmeni ve editör Douglas Haskell ile mimarlık fotoğrafçısı Julius Shulman'ın Googie Coffee Shop'ın önünden otomobille geçtiği güne dayanıyor. Tarzı tanımlama konusunda aslında kararsız olan Haskell, House and Home Magazine'in 1952 yılında yayınlanan bir sayısında "Googie" sözcüğünü kullandı ve böylece "Googie Mimarlığı" tamlaması, disiplinin akımları arasında yerini almış oldu. Ancak "ciddi" mimarlık çevreleri tarafından adeta dile getirilmesi "ayıp" bir sözcük olarak tanımlanması da uzun sürmedi.


Malin Residence - Chemosphere (1958 - 1960), John Lautner
Los Angeles'taki Malin Residence, Los Angeles Kültür Mirası Listesi'nde bulunuyor.

"İşte Bu Googie"


Anaheim, Kaliforniya'daki Cosmic
Age Lodge, 1989 yapımı "Gleaming
The Cube" filminin çekildiği
yerlerden biri. Yıllar önce yıkıldı.
Fotoğraflar: Chris Jepsen, 1999
Haskell'in dükkanın önünden geçerken kurduğu "Dur, işte bu Googie!" cümlesiyle adını alan tarzı kategorize etmek, barındırdığı uç özelliklerdeki ögeler, metaforik bileşenler ve mizah nedeniyle aslında her zaman güç oldu. Kitleler tarafından sevilmesi ve beğenilmesine rağmen birçok mimarın ciddiye almaması ve uzak durması ise, neredeyse akımı tanımlayan maddeler arasında sayılabilecek kadar belirgin bir özellik. Aslında Googie'nin bir de hikayesi var:

"Mağaradan çıkan ve gelişmeye başlayan insanoğlu, zekası ve yetenekleri sayesinde hayret verici modern bir dünya inşa etmeyi başarır. Gelecek yıllarda karşılaşacağı her problemi de, diğerleri gibi çözecek ve bir gün tüm galaksiyi yaşanır hale getirecektir. Ancak bilim ne kadar ilerlerse ilerlesin, asla köklerinden ve doğadan kopmayacaktır."

Hikayedeki tarih öncesi çağlar ve ilkel insanlar, Eski Batı'dan ve Güney Pasifik'ten esinlenen mekan tasarımlarına yansıdı. Bunda, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Güney Pasifik'ten ülkelerine dönen misyonerlerin de payı büyüktü. İnsanın asla bağını koparmayacağı doğa ise, kullanılan gerçek ve yapay kayalar, abartılı bitkilendirme elemanları, kapalı bahçeler ile iç ve dış mekan arasındaki alışılmış sınırları yıkan uçsuz bucaksız levha camlarla tasarıma aktarılıyordu. Biri taştan, diğer üç duvarı ise camdan yapılmış ve asma çatısındaki açıklıktan bir palmiye gövdesi çıkan UFO biçimli bir bina, Googie dünyasında şaşırtıcı değildi. Akımın tipik özelliklerinden bazıları ise şöyle:

Kıvrılan Çatılar
Bu özellik, Googie prototipi sayılabilecek kahve dükkanlarında özellikle göze çarpıyor. Yukarıya doğru kıvrılan çatılar, yapıların ön cephesinde, en üst kata daha büyük pencereler yapma imkanı verdi. Bazı binalarda bu çatıların, giriş bölümünde bumerang biçiminde bir saçağa dönüştüğü de görülüyor. Nasıl yorumlanırsa yorumlansın, binaya "birazdan havalanacakmış" izlenimi veren kıvrılan çatılar, örneğin Armet ve Davis tarafından tasarlanan Bob's Big Boy restoranlarında parabol biçimindeydi.

Büyük Kubbeler


Anaheim Kongre Merkezi, model.

Anaheim Kongre Merkezi

Genelde betondan imal edilen kubbeler, sadece Googie'nin belirgin bir simgesi değil, aynı zamanda inşaat teknolojisinde yaşanan gelişmelerin bir sonucuydu. Uzay istasyonlarını ve bilimkurgu yayınlarının kapaklarında resmedilen dünya dışı kentleri anımsatan kubbelerin bazıları da UFO'ya benziyordu. Anaheim Kongre Merkezi, Cinerama Dome ve hatta Pontiac Firebird modelinin 1956 prototipi, en tipik kubbelere örnek olarak gösterilebilir.


Space Age Lodge
Kaynak: Flickr

Cam Levha Pencereler
Büyük pencerelerde cam levhalar kullanılmasının, birkaç farklı sebebi vardı. Öncelikle, geniş, cam bir ön cephe, binada yaşananları dışarıya sergiliyor, yani "canlı bir billboard" işlevi görüyordu. Söz konusu dönemin Amerika'sında, otomobille seyahate yönelik neredeyse özel bir ticaret sektörü oluştuğu göz önünde bulundurulduğunda bunun oldukça mantıklı bir tasarım kararı olduğu sonucuna varmak mümkün. İkinci olarak, aynı sergileme kurgusu, içeriden dışarıya olduğu kadar, dışarıdan içeriye de işliyordu. Gün ışığını olduğu gibi iç mekana aktaran geniş pencereler, içerideki müşterilerin daha aydınlık ve ferah bir ortamda bulunmasını sağlıyordu. Cam levhalar, genellikle oldukça ince, fakat dayanıklı çelik strüktür destek elemanlarıyla birlikte kullanılıyor, bu da çatılara havada duruyormuş izlenimini kazandırmada yardımcı oluyordu.

Bumerang ve Amip Biçimleri


Pulp Fiction'ın ilk ve son sahneleri,
Hawthorne Grill'de çekildi.
Kaynak: The Quentin Tarantino
Archives
Aslında bumerang biçimiyle sadece mimari tasarımda değil, 50'li yıllara ait Amerikan tasarımının neredeyse her alanında bir şekilde karşılaşmak mümkün. Yoldaki kemerlerde, yol işaretlerinde ve hatta karolarda izlerine rastlanabilen bumerang formunun, biçimi böbreğe benzetilen ünlü havuzların da fikir kaynağı olduğu söyleniyor. Bumerangı uzay çağının bir sembolü olarak düşünmek ve gelecek kurgularıyla doğrudan ilişkilendirmek biraz zor olsa da, yüksek teknolojiye sahip hava araçlarının bir çeşit yorumu veya ilerlemeyi simgeleyen basit bir sembol olduğu düşünülebilir.

Amip formundaki tasarım nesneleri ise, bumerangın kardeşi veya öncüsü olarak tanımlanıyor. Amip biçiminin, İkinci Dünya Savaşı'nda görev alan Hava Savunma Kuvvetleri'nin kullandığı kamuflaj deseninden doğduğu da söylenenler arasında.


Kona Lanes Bowling Salonu, Kaliforniya
Quigley & Clark, 1959


Anaheim Kongre Merkezi yakınındaki
West Coast Inn.

Atom Modeli
Heykelden yol işaretlerine, yemek takımlarından ev aletlerine kadar birçok kullanım alanında etkisini gösteren atom modeli, dönemin tipik bir sembolü. İç içe geçen halkalardan oluşan basitleştirilmiş atom yapısı, insanın bilimsel yaratıcılığını ve gelecek ütopyalarını gerçeğe dönüştürecek sınırsız gücünü simgeledi. Ayrıca aynı yapı, olması gerektiği gibi değilse de, güneş sistemini de yansıtıyordu.

Yıldız Patlamaları
Atom modelinden daha fazla rastlanan bir tasarım nesnesi ise, patlayan yıldız figürleriydi. Atom modeli, nasıl bilimadamlarının incelediği "iç dünya"yı simgeliyorsa, yıldızlar da astronotların alanı olan " dış dünya"nın bir temsilcisiydi.

Görünür Çelik Kirişler


Beach Lin Car Wash

Golden Forest Inn

Çelik kirişlerin dışarıya taşması ve açıkta bırakılması, işlevden çok görünüşe hizmet ediyordu. "I" formundaki boyanmış kirişler, genelde hem daha hafif olmalarını, hem de roket montaj kulelerine daha çok benzemelerini sağlayan dairesel delikler içeriyordu.

UFO


The Space Needle

Akımın, yine bilimkurgu filmleri, romanları ve dergilerinden alıntılanan bir simgesi daha. Seattle'daki The Space Needle, buna tipik bir örnek.

Googie Nasıl "Anlaşılır"?


Disneyland'da inşa edilen Tomorrow
Land, Googie'nin ilham
kaynaklarından biriydi.
Googie tarzında inşa edilmiş binalar birbirinden oldukça farklı özellikler taşıdığı için bir tasarımı bu kategoriye dahil etmek pek de kolay değil. Ancak Douglas Haskell, stilin aslında katı kuralları olduğundan bahsediyor ve onları şu şekilde sıralıyor:

1. Bina organik formda olabilir, ancak mutlaka soyut olmalı. Örneğin bir kuş biçimindeyse, bu kesinlikle geometrik formlarla yorumlanmış bir kuş olmalı. Ama birden çok objeye benzerlik sergilemesi her zaman daha iyidir. Sadece bir kuş yerine, "soyut bir mantar üzerinden atlayan soyut bir kuş" gibi...

2. Yer çekimi tamamen yok sayılmalı. Hatta mümkünse bina, gökyüzünde asılı durmalı.

3. Birden çok yapısal eleman kullanılmalı. Buradaki kural, "dahil etme".

Cam levhalar ve bloklar, asbest, kontrplak ve plastik gibi malzemeler, mimarlara yeni imkanlar sundu. Çelik ve çimentonun bir arada kullanılabileceği yeni yöntemler geliştirildi. Plastikten bir oda yaratılabiliyor, bir kulübeye, uzay gemisine veya hayal edilen her şeye benzetilebiliyordu. Mimarların, bazı hayallerini gerçeğe dönüştürebildiği Googie dönemi, birçok akım gibi Amerikalılar'ın ona olan ilgisini yitirmesiyle sona erdi.

Aslında hem geçmişi, hem şimdiki zamanı, hem de geleceği içinde barındıran Googie konseptinde "gelecek", diğerlerinden daha ön plandaydı. İnsanın çalışma azmine ve zekasına dayanan bu ütopik gelecek kurgusu, popüler kültürle desteklenerek yapılaşmış çevrede önemli izler bıraktı. 1960'lı yılların ortalarına gelindiğinde, bir zamanlar çok popüler olan bazı iyimserlik aşılayıcı sanat akımları gibi Googie'nin de "modası geçti". 1946'de düzenlenen Dünya Sergisi'nde Googie, son kez yoğun bir şekilde ele alındı. Amerika, fuar alanındaki Birleşik Devletler Uzay Parkı'nda aerodinamik marifetlerini son kez sergiledi. Bu duruma gelinmesinde, elbette Amerikalılar'ın ışıltılı gelecek hayallerine inanmayı bırakması da önemli rol oynadı.


1956 yılında bir gazetede yayınlanan bu grafik çalışma, Amerikalılar'ın gelecekteki
ev hayatına ilişkin hayallerini yansıtıyor.

Sanat ve tasarım alanlarındaki tercih değişiklikleri, Başkan Kennedy'nin suikaste kurban gitmesinden Vietnam Savaşı'nın Amerikalılar üzerinde yarattığı ruhsal değişimlere, İkinci Dünya Savaşı sonrası büyüyen yeni neslin eski değerlere sahip çıkmamasından, Amerikalılar'ın "uzay çağı" anlayışının gelişen teknolojiyle bilimselleşerek romantikliğini yitirmesine kadar birçok faktöre dayandırılabilir. Ancak sebebi ne olursa olsun, Googie sadece kısa bir süre hayalleri süsledi ve gözden düştükten sonra bu tarzda yapılar bir daha inşa edilmedi. Var olanlar ise bowling salonu, kilise, ofis, kahve dükkanı, motel ve oto yıkama yeri gibi farklı işlevlerle uzun bir süre hizmet vermeye devam etti.

Bugün ise Amerika, hala ayakta duran Googie temsilcilerini birer birer yıkma çabasına girişti. Googie mimarlığı, "ne modern sayılabilecek kadar yeni, ne de tarihi değer biçilebilecek kadar eski", ancak Amerikan toplumsal kültürünün önemli bir parçası ve "Mimarlık" başlığı altında uzunca bir yer tuttuğunu görmezlikten gelmek oldukça zor.

Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.