Bugüne kadar su konusunda 1300 kriz çıkmış. Yalnızca 37'si çatışma ile çözümlenmiş. Bu noktada Öğütçü diyor ki; "Yerküredeki su kaynaklarının yüzde 3'ü tatlı su. Bunun yüzde 2.5'i jeolojik olarak ulaşılması zor olan Antarktika gibi bölgelerde. Dolayısıyla 6.5 milyar insanın yaşadığı dünya sadece yüzde 0.5'lik su kaynağını kullanmak ve paylaşmak zorunda!"
Su çatışmalarıyla ilgili sinyaller geliyor! Önce Yakın Avrasya. İşgal altındaki Irak ile ilişkilerimizi geliştirmeye çalıştığımız Suriye icin "Asi-Fırat-Dicle" önümüzdeki dönemin en kritik konusu!..
Malum, Müslüman ülkeler deniz suyunu "Mekruh!" sayar ama işe bakın, susuzluktan kırılan Ortadoğu, yüksek maliyetle deniz suyundan "tatlı su" elde etmeye çalışıyor. Enerjinin merkezi Avrasya'da tarım sulamasında kullanıldığı için Aral Gölü'nün suları dörtte bir oranında azaldı. O yüzden petrol boru hatlarının yanına su boru hatları eklenecek. Henüz anlaşması imzalanmış bir "su boru hattı" yok. Yakında petrole karşı su boru hattı kartı açılacak.
Dünyada yüzde 0.5'lik kullanılabilir suyun yüzde 20'si yerüstünde, yüzde 80'i yeraltında. Yerüstü suları sanayi atıklarıyla çoktan kirlendi. Yeraltı sularının kullanılabilir hale gelmesi için teknoloji ve yatırım gerekiyor. Pek çok ülke konuyu, "Mega water shed"yani, "Büyük su akım havzaları" çerçevesinde tartışıyor. Türkiye, işin kıyısında köşesinde geziniyor, dünkü su arenasında denildi ki, "Türkiye bunu iyi kavrayabilirse mevcut su envanterini ikiye katlar!
Peki, Türkiye ne yapmalı?
Öğütçü'ye göre, "Ulusal su vizyonunu belirlemeli ve 'Su Üst Kurulu' oluşturmalı." Böylece ticarileştirilen ve stratejik kontrolü kamuda olan su sektöründe özel sektör devreye girer. Çünkü suya acil yatırım yapılması gerekiyor. ODTÜ Öğretim üyesi Profesör Doğan Altınbilek, "Dünyada her yıl su için 180 milyar dolar yatırım yapılması gerekir" diyor.
Çünkü "90 milyar dolarlık" bir su özelleştirme pazarı var.