Haberler

Sultanahmet'te sırlı bir gezinti

Tarih: 29 Haziran 2009 Kaynak: Zaman Yazan: Ülkü Özel Akagündüz
Sultanahmet'te bir halı mağazası... Kim bilir kaç kez geçip gittiniz önünden, belki hiç görmediniz, belki vitrinini göz kamaştırıcı buldunuz, hepsi o kadar değil mi? Değil işte, orası yalnızca bir halıcı dükkânı değil.

Bahçedeki merdivenlerden, örümcek ağlarına takılmadan aşağıya, Bizans sarayının mahzenine iniyorsunuz. Yüksek tavanlı, loş, serin bir mahzen, koridorlardan biri henüz kapalı, diğeri Akbıyık Caddesi'ne çıkıyor. 10 yıl önce tadilat yapılırken tesadüfen bulunan saray kalıntısının tarihi, İstanbul'un kuruluşuna dek uzanıyor. O günlerde burada misafir edilen büyükelçileri, yabancı konukları hayal etmek kolay değil, kaldı ki biz, halıcı dükkânından Bizans sarayının mahzenine inmenin hayreti içindeyiz hâlâ... Meraklısının ziyaretine açılmış bu mahzen, bildik sarnıçların dışındaki yeraltı keşiflerine dikkat çekiyor. Aynı civarda yine bir halıcının zeminine doğru inerken inancımız pekişiyor: "Evet, bu güzel şehir yalnızca çıkmaz sokaklarında, yokuş başlarında, köşe dönüşlerinde değil, daha zor ulaşılabilen yeraltlarında da nice sürprizler barındırıyor." Bu kez bir kilise kalıntısında dolaşıyoruz. Binanın sahibi sanata düşkünmüş de mozaikleri camekânlarla korumaya almış. "Sultanahmet'in altında bu şekilde bilinen, bilinmeyen çok sayıda dehliz var." diyor Nihan Azizlerli: "Marmaray kazılarında Constantinus'un annesi Helena'nın sarayı bulundu. Burası hem Bizans, hem Osmanlı döneminde kıymetli olmuş bir bölge." Nihan Azizlerli kim? 'Kehanet' romanının yazarı, arkeoloji eğitimi almış; ama arkeolog olarak hiç çalışmamış. İstanbul'a çok düşkün, kuruluş hikâyesiyle, hiçbir dönemde etkisini yitirmeyen kehanetleri ve esrarlı olaylarıyla fazlasıyla ilgili. Roman, bu ilginin meyvesi, lise yıllarında başlayan okumaların, araştırmaların ve sırlı gezilerin bir sonucu...

Şehrin Constantinus tarafından kuruluşunun ve sonrasındaki yüz yıllık sürecin anlatıldığı kitap; yarı kurgusal yarı belgesel, yarı geçmişte yarı günümüzde ilerliyor. Tanınmış tarihi kimliklerin, kronolojiyle ilgili detayların hepsi gerçek bilgilere dayanıyor ve roman bu haliyle eğlenceli bir Bizans tarih kitabını andırıyor. Günümüzde geçen bölümler ise İstanbul'la ilgili mekan önerileri sunan gizli bir rehber gibi algılanabilir. Fakat kitabın ana omurgasını İstanbul'un kuruluşuyla ilgili ortaya atılan kehanetler oluşturuyor; günümüze kadar ulaşmış, kaynaklarda bahsi geçmiş, hatta kimileri dillere pelesenk olmuş kehanetler... En bilineni, Delphi kâhininin İstanbul'un kurulacağı yeri işaret etmesidir: "Körler ülkesinin karşısı"... Körler, o zamanki Khalkedon, şimdiki Kadıköy'de bulunur hani, güzelim Sarayburnu'nu görmeyip de Asya yakasına yerleştiği için kör kabul edilmiştir bura ahalisi.

Armada Oteli'nin terasından başlayıp mahzenlere inen gezimizin kaçınılmaz durağı At Meydanı, kehanet deyince gözler dikili taşlara çevriliyor zira, özellikle de Mısır'dan getirilen anıta... Uzunca bir zaman en çok bu taştan ürkmüş insanlar, çok uzaklardan hayli zahmetlerle taşındığı için şaşırtıcı ve korkunç bulunmuş, üzerine hiyeroglif alfabesiyle yazılan teşekkür metni, gelecekten haber veren şifreli cümleler gibi görülmüş.

Fetihle ilgili Bizans kehanetleri var mı peki? "Elbette" diyor yazar, "Ay tutulması, yer sarsıntısı gibi bir tarafın hayra, diğer tarafın şerre yorduğu olaylar vardı. Bizanslı bir müneccimin, 'İstanbul'u fetheden, kendi soyunun yedinci imparatoru olacak.' dediği söylenir mesela, Bizans yıkıldığında tahtta bulunan son Constantinus da yedinci imparatordur." Bir de Constantinus'un müneccimi Valentius'a atfedilen bir kehanet vardır ki, hayli manidardır: "Bu şehir ve taht, senin ve neslinindir. Ta ki gemiler karadan yürüyünceye dek!" Gemilerin karadan yürümesi, çıkmaz ayın son perşembesi gibi, olmayacak iş anlamında yorumlanmış o günlerde. Demişler ki; "Şayet böyleyse İstanbul ilelebet imparatorun ve sülalesinindir." Olanlar ortada, gemiler karadan yürüyeli 556 yıl oldu. "İyi kehanetler gerçek olsun." diyen Bizanslı roman kahramanı kim bilir ne düşünüyor?

Takvim
<<Nisan 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30  
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.