2001 yılından sonra ertelenen taleplerin harekete geçmesiyle inşaat sektörünün "patladığını" ve konut açıklarının tamamlandığını anlatan Okyay, bu açığın kapatılmasıyla hızlı bir büyüme olduğunu ancak 2007 yılındaki seçimler öncesinde sektörün tekrar yavaşlama trendine girdiğini anlattı. 2007 ağustosundan sonra krizin etkilerini hissetmeye başladıklarını, 2008'in temmuzundan sonra ise krizin etkilerini artırdığını dile getiren Okyay, şöyle konuştu:
"Görünen köy kılavuz istemez. Bu kadar büyük etkileri olacağı düşünülmüyordu. Dünya ekonomisi ne yapacağını bilemedi. Gelişmiş ekonomiler daha fazla etkilendi ve krizin etkisi özellikle Avrupa Birliği'nde katlanarak arttı. Bizi vuran özellikle ihracat oldu. Belli düzende iş yaptığımız pazarlar vardı. AB ve ABD gibi...
Oralardaki ani daralmaları başka yerden telafi etmek de kolay değil. Türkiye serbest ticaret anlaşması yapmaya çalışıyor ancak oraya bağımlılığın getirdiği bir durum var. AB gibi kapsamlı bir anlaşma yapamıyoruz.
Belli pazarlarda belli ürünlerle ilgili hala ihracatı engelleyici tedbirler var. Bunların kalkması lazım ama bunları kaldırmak da kolay değil. Dış Ticaret Müsteşarlığımız uğraşıyor. Bakanımız uğraşıyor ancak bunlar yavaş ilerliyor. Bu ülkelere girebilme adına gayretimiz sonsuz ama oralarda dağıtım kanalı kurmak akşamdan sabaha yapılacak bir şey değil. Doğru insanı bulmak, riski görmek süreç alıyor."
‘Kriz ne zaman biter bilinmez'
"Krizin ne zaman biteceği konusunda bir şey söylemek için müneccim olmak lazım" diye konuşan Okyay, bu durumun genel olarak dünya ekonomisinin sağlığı ile ilgili olduğunu belirtti. Krizin dibinin göründüğünü bilebilmenin çok zor olduğunu dile getiren Okyay, "Bundan sonrasında tekrar böyle bir şeyin olmaması için karar almak önemli. G20'de çok şey konuşuldu aslında ama hiçbir şey konuşulmadı. Krizden çıkış, Türkiye gibi dinamik ve gelişen ülkeler sayesinde olacak. Bu yüzden bizim çok dik durabilmemiz ve performansımızı yükseltmemiz lazım. Bununla ilgili alınan son önlemler de çok yapıcı" diye konuştu.
‘Konutta KDV indirimi tutmadı, vergi teşviği getirilsin'
Konutlara getirilen KDV indiriminin süresinin uzatılmadığını hatırlatan Okyay, bu indirimin zaten sektöre bir katkı sağlamadığını söyledi.
KDV indiriminin düşük gelirli kesim için üretilen konutlarda uygulanmadığını, lüks konutlarda olduğunu belirten Okyay, "Onun yerine mesela konut edinmeyle ilgili Avrupa'da yapılan gelir vergisinden mahsup gibi yöntemler yapılsa... Örneğin Avusturya'da böyle bir uygulama var. Bu tarz politikalar daha iyi olurdu. Şu anda bizdeki politika TOKİ tarafından düşük gelir kesimi için konut üretmek ama bunun sahiplenilmesi konusunda bir takım finansal aksaklıklar var. Tutsat çalışmadı. Zaten faizler inmediği için de kabul görmedi. Bu yüzden farklı uygulamaları incelemekte fayda var diye düşünüyorum" diye konuştu.