Bu istasyonların insan sağlığı üzerinde çok sayıda olumsuz etkisi olduğu yıllardır konuşuluyor.
Bu konuda yapılmış onlarca araştırma var. Ama hiçbirinde baz istasyonları sağlığa zararlıdır ve ya değildir gibi kesin sonuçlara ulaşılamadı.. Ancak kuşkular sürüyor.. Bazı yerlerde kanser vakalarının artışı baz istasyonlarına bağlanıyor, İstasyonların kaldırılması için eylemler yapılıyor...
Konunun sıkça gündeme geldiği kentlerden biri eskişehir... Kentte 1996'da sadece 4 baz istasyonu vardı, bugün bu sayı 400'ün üzerinde.. Eskişehir Osmangazi Mahallesi Kemer Sokak sakinlerinden Mesut Aktaran, sokaktaki baz istasyonuna karşı hukuk mücadelesine girişti... Yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Hepimizin sağlığı tehdit altındaydı. Davayı açtık kazandık. Bir gecede gelip bunu koydular. Ancak mahkeme bizim haklı olduğumuzu gördü. Hepimiz kanser olup öleceğiz. Sinirlerimiz bozuluyor. Kalp hastası olanlar var. Herkesin sağlığı tehdit altında. Temyize gidecek karar. Biz bu istasyonun kaldırılmasını istiyoruz. Bahçemizde kiraz var alıp yiyemiyoruz. Ben 50 yıldır bu mahallede yaşıyorum. Bir gecede getirip bunu koydular. Mahallemizde bunu istemiyoruz."
Mahkeme, çok büyük ve güçlü olan baz istasyonunun kaldırılmasına karar verdi...
Ancak istasyon temyiz davası sonuçlanıncaya kadar kaldırılamayacak..
Baz istasyonlarına karşı hukuk mücadelesini kazanan Mesut Aktaran Eskişehir Çevre Derneği tarafından plaketle ödüllendirildi..
Eskişehirli Sarıçam ailesi de benzer bir mücadele içinde.. Nermin Sarıçam anlatıyor: "Benim 4 çocuğum var. Çocuklarımın yatağı direkt baz istasyonuna bakıyor. Ben çocuklarımın bundan dolayı hastalanmasını istemiyorum."
Sarıçam ailesi taleplerini İl İnsan Hakları Kurulu'na taşıdı ve evlerinin karşısındaki baz istasyonunun kaldırılmasını talep etti. Ailenin başvurusunu inceleyen kurul "hiçbir hizmet insan yaşamı kadar öncelik ve önem taşımaz. Bunun bir insan hakkı ihlali olduğu sonucuna ulaşılmıştır" diyerek sarıçam ailesine destek verdi. Aile hala baz istasyonunun kaldırılacağı günü bekliyor....