Haberler

Yeni Akropolis Müzesi'nde Kuyruklar Bitmiyor

Tarih: 10 Ağustos 2009 Kaynak: Referans Yazan: Müge Akgün

"Demokrasinin beşiği, Batı uygarlığının kalbi" neredeyse tüm rehberler bu gibi cümlelerle başlıyor sunuşlarına Atina'da. Gerçekten de Atina, 2500 yıl önce demokrasinin temellerinin atıldığı, sanat, felsefe ve bilimin geliştiği, dallanıp budaklandığı bir şehir. Antik çağlardan bu yana bir kültür merkezi.
Atina'nın önemi; bir kent olarak güzelliğinden, cazibesinden çok, evrensel değerlerin, uygarlığın beşiği olarak görülmesinde yatıyor. Ayrıca dünyanın çok az yerinde bir binanın üst katına çıktığınızda Atina'da gördüğünüz manzarayla karşılaşıyorsunuz.
Adını savaş tanrıçası Athena'dan alan çevresi tepelerle çevrili Atina'nın neredeyse her bir yanından tarih fışkırıyor. Lykabettus tepesine ya da Acropol'e çıktığınızda ya da sokaklarda dolaşırken nereye baksanız geçmişin izlerini görüyorsunuz.
Bir açık müze görünümündeki Atina, Avrupa'nın en fazla turist çeken kentlerinden de biri. Temmuz ayında 40 derece sıcaklıkta Akropolis'i binlerce kişi omuz omuza dolaşıyor. 20 Haziran'da açılan yeni Akropolis Müzesi'nin önünde sabahın ilk saatlerinden itibaren başlayan kuyruklar bitmiyor.
Modernle Klasiğin Uyumu
Akropolis'in ilk müzesi 1865 yılında Parthenon'un karşısındaki tepede kurulmuş. Ama hiçbir zaman eldekileri sergilemek için yeterli olmamış. Yunanistan'ın ilk kadın Kültür Bakanı Melina Mercouri 1980'lerin başında göreve geldiğinde en büyük hayali olan yeni bir müze projesi için uluslararası yarışma açmış. Akropolis'e çıkan yolun üzerinde, antik kalıntıların üzerinde inşa edilecek müze binasının yapımına ise ancak 2001 yılında başlanmış.
Ünlü İsviçreli mimar Bernard Tschumi ve Yunan mimar Michalis Photiadis'in birlikte tasarlayıp uyguladığı modern yapı eskisinden on kat büyük ve 14 bin metrekare sergi alanına sahip. Antik kalıntıların üzerindeki alanların döşemelerinde cam, galeriler ve sütunlarda mermer kullanılmış. Müzeye antik kalıntıların üzerinden geçerek, onları seyrederek giriliyor.
Dokuz yıl önce yapımına başlanan müze arkeolojik alanın üzerine yapıldığı için büyük tartışmalara neden olmuş, hatta dönem dönem yapımı durdurulmuştu. Müzenin altındaki kazı çalışmaları halen devam ediyor. Planlandığı gibi 2010 yılında kazı çalışmaları biterse bu alan da ziyaretçilere açılacakmış. 130 milyon euroya mal olan, yılda 2.5 milyon kişinin ziyaret edeceği tahmin edilen müzeye girişte 1 euro gibi sembolik bir ücret alınıyor.
Müzenin birinci katından itibaren Yunan mitolojisinin kahramanları ile birlikte üst katlara doğru yolculuk başlıyor. Üçüncü kat ise tümüyle Parthenon Galeri olarak düzenlenmiş.
Orijinal heykeller ve İngiltere'de bulunan parçaların son derece başarılı bir şekilde yapılmış kopyaları bir arada sergileniyor. Bunların arasında Mercouri'nin kültür bakanlığı yaptığı 1980'li yıllar boyunca British Museum'dan getirilmesi için büyük uğraş verdiği "Parthenon frizleri"nin ülkede bulunan 85 metrelik bölümü ve İngiltere'de bulunan bölümlerin alçıdan kopyaları da bulunuyor.
1994 yılında aramızdan ayrılan Melina Mercouri sadece Acropolis Müzesi'nin değil aynı zamanda Avrupa Kültür Başkenti girişimi fikrinin de sahibi. Zaten bu yıl AB tarafından İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'na verilen 15 milyon euroluk ödül de Melina Mercouri'nin adını taşıyor.
Ülkesinin kültür-sanatına yaptığı uzun soluklu katkılardan dolayı politikacıların Mercouri'den ve kültür kenti olarak Atina örneğinden ise İstanbul'un alacağı çok ders var.
Yunanistan'ın İlk Özel Müzesi Benaki
Benaki Müzesi Mısır'ın İskenderiye kentinde yaşayan Yunan asıllı Antonis Benakis tarafından 1930 yılında kurulmuş ilk özel müze. Yunanistan'ın sosyal ve kültürel hayatına büyük katkıları olan Benaki, Mısır'da yaşadığı yıllarda toplamaya başladığı koleksiyonunu Atina'da sürekli yaşamaya başladığı 1926 yılında Yunanistan'a bağışlamış.
Müze kurulduktan kısa bir süre sonra diğer bağışçıların topladığı eserleri de bünyesine katmaya başlamış. Benaki Müzesi antik dönemden günümüze çok geniş bir koleksiyona sahip. Atina'ya gidildiğinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Atina'nın en güzel semtlerinden biri olan Kolonaki'deki "neoklasik" mimarinin en güzel örneklerinden olan aile yadigârı ev de müzeye dönüştürülmüş. 2004 yılında Benaki Müzesi'ne iki yeni bina daha eklenmiş. Bunlardan biri Avrupa'daki en büyük İslam Sanatları Müzesi. Diğeri ise 1960'lardan kalan endüstriyel bir binanın dönüştürülmesiyle oluşturulan, içinde çağdaş sanat yapıtlarının ve çok amaçlı salonların bulunduğu kültür merkezi.
Atina'da Yaz Boyu Kültür-Sanat
Ulusal Sanat Galerisi'nde Yunanistan'ın en önemli ressamlarından biri olan Achilleas Drougas'ın yapıtları 31 Ağustos'a dek sergileniyor.
Dünyanın dört bir yanından yüzü aşkın sanatçının katıldığı, "Cennet" teması üzerine kurulu 2. Atina Bienali 4 Ekim'e dek devam ediyor.
1955 yılından beri yapılan "Athens&Epidarurus Festival"i 22 Ağustos'a dek sürüyor. 21-22 Ağustos'ta Sam Mendes'in yönettiği, Ethan Hawke ve Rebecca Hall'un rol aldığı "The Winter's Tale" adlı oyun sahneleniyor.
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.