Haberler

Tarlabaşı'nda yeni bir hayat başlıyor

Tarih: 1 Şubat 2010 Kaynak: Yeni Şafak Yazan: Ertan Altan
Son olarak Şişhane bölgesini cazibe merkezi semtler arasına katan Beyoğlu'nda Tarlabaşı Yenileme Projesi'nin tamamlanmasıyla birlikte yeni bir hayat başlayacak. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan yürürlükteki Beyoğlu projelerini ve Tarlabaşı'nda gelinen son durumu anlattı.

2005 yılında yürürlüğe giren ve kamuoyunda Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkındaki Kanun'un Beyoğlu'ndaki anlamı şehrin ortasında kaderine terk edilmiş bir halde yer alan Tarlabaşı için acilen bir şeyler yapılmasıydı. 2005 yılından bu yana yapılan çalışmalar meyvesini verdi. Çok yakında hem Beyoğlu'nda hem İstanbul'da yeni bir hayat başlayacak. Tarlabaşı'nda 278 tarihi binada yapılacak yenileme çalışmaları için mülk sahipleriyle büyük oranda anlaşma sağlandı.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan "Beyoğlu'nun çözüm bekleyen en önemli sorunu" dediği Tarlabaşı projesinde gelinen son durumu ve Beyoğlu'nun yeni cazibe merkezlerini anlattı.

Tarlabaşı yenileme çalışmalarında artık yavaş yavaş inşaata başlama aşamasına geliniyor. Son durum nedir?
Beyoğlu tarihinde olduğu gibi bir Beyoğlu olma yolunda. Beyoğlu'nda başkan olduğum günden beri bana hep "Ne olacak bu Tarlabaşı'nın hali" sorusu soruldu. Bu çok da haklı bir soruydu. Tarlabaşı'na bir çözüm bulmak için önce sorunlarının ne olduğunu bulmaya çalıştık. Gördük ki dar sokakları küçük parsellerdeki binaları, binaların çok kötü durumda olması burayı bir çöküntü alanı haline getiriyor. Bütün dünyada çöküntü alanlarının nasıl düzenlendiğini araştırdık. Bütün bu çalışmaların ardından 5366 sayılı kanunun yürürlüğe girmesiyle uygulama olarak başladık.

ANLAŞMALAR YÜZDE 80'İ BULACAK

Nasıl bir başlangıç yaptınız?
Tarlabaşı'nda 5 binden fazla bina var. Biz öncelikle 278 bina üzerinde çalışma yapacağız. Çalışma metodumuz da buradaki mülk sahiplerinin kendi ceplerinden restorasyon için harcayacakları bir bütçeleri olmadığı için ya devletin desteğiyle çalışma yapılması ya da bir yatırımcının buraya para harcaması şeklinde olmalıydı. Biz ikinci modeli tercih ettik. Yani kat karşılığı olarak yatırımcıya vermek modelini. Bir ihale yaptık ve bir yatırımcı bulduk.

Kat karşılığı modelinden kastedilen nedir?
Bu konuda da yanlış anlaşılmalar oldu. Kat karşılığı deyince yukarıya doğru yükselecek binalar yapılacağı düşünüldü. Arsayı arsa sahibi verir, binayı da bunu taahhüt eden yapar. Ortaya çıkan ürünü beraberce bölüşürler. Bizim kat karşılığı olarak tanımladığımız budur. Yukarıya doğru yükselen binalar yapmak değil. Şimdilik bölgedeki mülk sahiplerinin yüzde 60'ı ile yatırımcı firma anlaşmaya varıp karşılıklı imza attılar. Geri kalan yüzde 40'ı da ya çok bölünmüş mülkiyetler ya da anlaşmak için son görüşmelerini yapanlar. Ama anlaşılamayanlarla çözüm kamulaştırmadır. Bu konuyla ilgili gerekenler yapılıyor. Tebligatlar kendilerine gönderiliyor. Bu yıl içinde bir şekilde dönüşüm ve iyileştirme çalışmalarına başlamayı umut ediyoruz. Ben tahmin ediyorum ki yüzde 80 anlaşma yüzde yirmi de kamulaştırmayla bu projeye başlayacağız.

Yenileme yapılacak binalar ne amaçla kullanılacak?
Ağırlıklı olarak konut olacak. Bunun yanı sıra alışveriş yerleri, farklı işyerleri de olacak.

Anlaşma için bir son tarih belirlendi mi?
Zaten kamulaştırma kararı alındı. Bu kararın uygulanmasına kadar anlaşma yapılabilir.

Tarlabaşı geniş bir çöküntü alanı. 278 binanın yer aldığı mahallerde sosyal yapı değişecek fakat bu alan geniş bir Tarlabaşı bölgesinin içinde kalacak. Bu durum sorun teşkil etmeyecek mi?
Bir yerden başlıyoruz. Bir yerden başlayacak ki iyilik iyiliği çekecek. Bu diğer mahalleler için de bir model olacak. Önemli olan bu umudu oraya taşımak. Çünkü insanlar bölgeyi bıraktıkça bırakmış. Yaprak kıpırdamamış. Biz elimizden geldiği kadar hızlandırmaya çalışıyoruz. Bu projenin konuşuluyor olması bile Tarlabaşı'na bir hareket getirdi. Bölgenin geleceğine ilişkin bir umut yoktu bugüne kadar ama şimdi var. İnsanlar bölgeye olan inançlarını artırdılar.

Yenilenen mahallerde hangi sektörler öne çıkacak bu konuda bir netlik var mı?
Bir yerleşim yerinde nelere ihtiyaç varsa dengeli bir şekilde yenilenen bölgelerde yer alacak. Alışveriş de olacak, konaklama da olacak. Bölgenin tamamının otel olması ya da alışveriş olması söz konusu değil.

Tarlabaşı'nın komşu semtlerinde nasıl değişiklikler öngörülüyor?
Bizim seçtiğimiz 278 binanın yarısından fazlası halen boş durumda. En tehlikeli, en yıkılmaya yakın duran kısmı bu kısım. Bu kısmın rehabilite ediliyor olmasının bölgeye olumlu etki yapacağı kesin. Bu binaların yanı başında olanlar da yatırım yapacak. Dolayısıyla biz inanıyoruz ki, Tarlabaşı'ndaki bu dönüşüm sadece Tarlabaşı değil sadece Beyoğlu değil bütün İstanbul'un için değer üretecek.

Buradaki dönüşüm bir bakıma prototip olacak.
Şöyle bir benzetme yapılabilir; diyelim bacağınız kırıldı. Bu durum bütün vücudu etkiler. Tarlabaşı'nda dönüşüm çok geniş bir bölgeyi olumlu etkileyecek. Beyoğlu'nun en önemli sorununun çözümü olarak görüyorum bu projeyi.

Kentsel dönüşüm deyince ilk önce Tarlabaşı ve Sulukule geliyor. Bu konularda sivil toplumun itirazları oldu. Sizin sivil toplumla aranız nasıl?
Tarlabaşı'nda mülk sahipleri adayla bir dernek kuruldu. Bu dernek proje yapılmasın demiyordu. Onlar Tarlabaşı'nda büyük gökdelenler yapılsın istiyorlardı. Karşı çıkış sebepleri buydu. Bugün gördüğüm kadarıyla etkisini azaltmış durumda. Seçim öncesinde başladı bu tartışma. Önce bir dezenformasyon yayıldı. Ortalık karıştırıldı. Bunun bir siyaset malzemesi haline getirilmeye çalışıldığı çok açıktı. Dolayısıyla bu bir sivil toplum hareketi miydi değil miydi benim bu konuda soru işaretlerim var. Her iyiye karşı birileri çıkıp olmasın diyor. Bunu anlamak çok mümkün değil. Biliyorsunuz birileri çıkıp AKM için de olmasın dedi. Bugün Beyoğlu Belediyesi olarak biz AKM'nin tadilatı için ruhsat veriyoruz. Kaçırılan zamana yazık. Şunu çok iyi biliyor olmamız lazım birileri yok diyor ama yok derken neye yok dediğini bilmiyor. Sanırım Türkiye'de siyaset yapmanın zorluğu bu. Bunu aşmak için doğruyu doğru olarak analiz ettiyseniz sonuna kadar arkasında durmanız lazım. Aksi takdirde iş yapamıyorsunuz. Ben belediye başkanı olduğumda insanlar bana koro halinde bir şey soruyorlardı: "Ne olacak bu Tarlabaşı'nın hali" Biz de burudaki mülk sahipleriyle onlarca kez bir araya geldik. Sonuçta ortaya bir model çıkardık. Yüzde 80-85 mutabakatla bir sonuç ortaya çıkardık. Ama baktık bir küçük kesim olmasın diyor. Bir dernek düşüncelerini ortaya koyabilir. Biz maketi ortaya koyduk. Bu dernek bize gelip burada niye gökdelen yapmıyorsunuz dediler. Amaç bize daha fazla yer verindi. Ama kamuoyunda bunu farklı anlattılar. Proje tamamlanınca anladılar ki burada gökdelen yapılmayacak. Onun için şimdi anlaşmalar yüzde 60'a vardı. Ama kaybedilen zamanı kim karşılayacak?

Beyoğlu Kültür Başkenti'nin kalbi

Beyoğlu 2010 çalışmalarının en önemli bölgesi. Bu konuda ne durumdasınız?
Beyoğlu, tarihiyle birlikte dünya kültür tarihine ne gibi katkılarda bulundu? Bizim en önemli konumuz bu. Buraya gelecek yabancılara bunu anlatacağız. Kültür Başkenti aslında kendi çocuğumuzun, kendi gencimizin de bir şeylerin farkına varmasını sağlayacağımız bir çalışma. Bizim bu vesileyle kültür-sanat faaliyetlerinin artmasını sağlayarak gençlerimizi, çocuklarımızı daha fazla etkinliklere çekmek ve eğitim-öğretimin bir parçası gibi görerek hareket etmek sorumluluğumuz var. Bu çerçevede zaten yapmakta olduğumuz çocuklarımıza, gençlerimize ve yetişkinlere yönelik faaliyetlerimizi artırıyoruz. Mesela gençlere yönelik yaptığımız kültür turları olsun, semt konaklarımızda yaptığımız çalışmalar olsun, Kefken Yaz Kampı olsun birçok çalışmamız yine 2010 etkinlikleri kapsamında sürecek. Özellikle Beyoğlu'nda Sahaf Festivali gibi, Moda Festivali gibi çalışmalar devam edecek. İstiklal Caddesi'nde havalar düzeldiğinde portatif sahneler oluşturacağız. Mart ayında Yeşilçam Ödül Töreni düzenliyoruz. 300'den fazla etkinlik yapacağız. Bunlar sadece belediyenin yaptığı etkinlikler. Tabi bir de Beyoğlu'ndaki kültür kurumlarının bizim desteklediğimiz etkinlikleri olacak.

Şişhane planlı çalışmanın ürünü

İKSV Şişhane'ye ne katacak?
Beyoğlu'nun semtlerinin düzenlenme çalışmaları Talimhane'yle başladı. İstiklal Caddesi'nin 43 sokağı düzenlendi. Sonra Asmalımescit şimdi Şişhane. Bu çok doğal bir süreç. Semtleri bazı şeyler daha güzel ifadelendiriyor. Asmalımescit'in hemen arkasında doğal gelişmeler var. Hemen karşısında Galata'ya, Şişhane'ye bağlayan caddeler ıslah edildi. Önümüzdeki dönemde bizim Galata Meydanı'ndan Yüksek Kaldırım'a kadar olan bölgede yenileme çalışmaları olacak. Bir bölgeye girip iyileştirmeye başlayınca hep birlikte bir çekim alanı oluşturuyoruz. Bir dönem Çukurcuma çok konuşuldu. Demek ki bütün VİP mekânlar Beyoğlu'nda tesadüf eseri ortaya çıkmıyor. Bu dönüşümün arkasında bilinçli, planlı gayretler var.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.