Haberler

Governors Adası'na Yeni Bir Plan

Tarih: 19 Nisan 2010 Kaynak: New York Times Yazan: Nicolai Ouroussoff Çeviren: Pınar Koyuncu
Federal yönetim Governors Adası'nı New York şehri ve eyaletine Ocak 2003'te 1 Dolar'a sattığı zaman, kısa çöpü kimin çektiği belli değildi.

Değeri gerçekten 1 dolar mıydı? Sahil Güvenlik tarafından 1997'de terk edilene kadar adayı çok az insan ziyaret etti. Adaya gidebilenler için, kuzey taraftaki 19. ve erken 20. yüzyıldan kalma askeri binaların büyüsü, güney tarafı görür görmez yok oluyordu. Çünkü adanın güneyine 1970'lerden ve 80'lerden kalan beton baraka ve depolar yayılmıştı. Ayrıca hükümetin özel sektöre artan bir şekilde bağımlı olduğu bir dönemde, kent ve eyaletin adayı geliştirebilmek için gerekli parayı nasıl toplayacaklarını anlamak da zordu. (Bir küresel barış parkı ve Sünger Bob Kare Pantolon temalı otel gibi birkaç öneri ortaya atıldı ama güven telkin edemediler.)

Ama New York kentinin, adanın kontrolünü eyaletten alma konusunda anlaşmaya vardığı ve 3,2 km uzunluğunda kıyı gezinti şeridi ve 40 dönümlük park alanı içeren bir planla ilerleyeceği şeklindeki haber, zor zamanlarda bile kamu malı ile özel menfaatler arasındaki ince dengenin kurulabileceğini gösteriyor.

Hollandalı peyzaj mimarlığı firması West 8'den Adriaan Geuze tarafından yapılan plan, parkın merkezinde odak noktası oluşturan bir grup dik ve yapay tepe içeriyor. Gerçekten orijinal olan ve bir "hamak ağaçlığı", bir mağaramsı barınak, oyun alanları ve bataklık arazi içeren plan, adaya şu anda eksikliği hissedilen güçlü kimliği sağlayacak. Michael Van Valkenburgh'un Brooklyn'deki limanın karşısında yapılmakta olan Brooklyn Bridge Park'ı ile karşılaştırılırsa, kentin park sistemi karakterinde Robert Moses'in erken kamusal alan projeleri veya Frederick Law Olmsted ve Calvert Vaux'un Central Park'ı gibi devrimci bir değişiklik sunduğu görülür.

Kent yönetimi henüz standart kamusal inceleme sürecinden geçmesi gereken projenin ilk aşaması için 41,5 milyon Dolar ayırdı ve yapımının 2012'de başlaması planlanıyor. Adanın kuzey kesiminde Manhattan manzarasına bakan büyük bir çimenlik alan ile yeni bir vapur iskelesi yapılacak. Büyük gezinti alanının neticede tüm adanın çevresini saracak olan kuzey yarısı, insanların Özgürlük Anıtı'ndan Brooklyn tepelerine kadar uzanan manzarayı gören gölgelikli bir yürüyüş yolunda dolaşmasını sağlayacak. Planda bununla beraber McKim'in güneyindeki asfalt park alanı, Mead & White'ın 1929 Liggett salonu, adayı ikiye bölen eski ordu binaları değiştirilecek. Salonun merkezi revağından geçen ziyaretçiler çiçek tarhları ile sınırlandırılan bir terasa çıkacaklar.

Projenin 220 milyon Dolar daha gerektiren ikinci aşaması da gözler önüne serilmeli. Geçiş yolları çok eğimli olan çayırdan ve yoğun ağaçlıklı alandan tam arkalarındaki yakın tepelerle güneye dönecek. Hamaklar meşe ve huş ağacı ormanında asılacak. İçinde uyuklayan insanların ağırlığı ile sarkan hamakları gösteren bir imaj, akla insan ölçüsünde kozaları getiriyor.

Bu hikaye doruk noktasına, kısmen sahil güvenlik barakalarının ve depolarının yıkımından kalan molozun üzerine yapılacak olan tepelerle ulaşıyor. Bazıları bir tarafta uçurumla bitecek ve böylece başlıca nirengi noktalarına "manzara kanalları" yaratacak. Örneğin derin bir vadiyi yararak geçen bir yol Özgürlük Anıtı'na doğru uzanacak, bir başkası Verrazano-Narrows Köprüsü'ne doğru bakacak. Adanın çevresinin 360 derece derece açıyla izlenebileceği bir teras en yüksek tepenin üzerinde bulunacak. Batı tarafında, Diller Scofidio & Renfro mimarlık firması tarafından tasarlanan kafe, Özgürlük Anıtı'nı tam karşısına alacak şekilde suyun kenarına oturtulacak. Adanın güney ucu bataklıklar ve gelgit havzası ile sonlanıyor. Şu anda tepeler Manhattan siluetini tamamen engellemiş durumda. Yükseltilmiş bir beton yürüyüş yolu adanın ucunda bataklıkları kuşatıyor, böylece ziyaretçiler etraflarında toprağın yok olduğu hissine kapılacak. Duyusal tecrübeye katkıda bulunmak için Geuze bu alana kuşkonmaz ve lavanta gibi çok güçlü kokulara sahip bitkiler dikmeyi planlıyor.

Tasarımla beraber gelen hareket -dikkatle çerçevelenmiş kentsel görüntülerin gözden kaybolması ve yeniden ortaya çıkması, dikey Manhattan siluetinin durgun su yüzeyine yansıyan görüntüsü- bu projenin tek başına en etkileyici özelliği. Ama aynı zamanda bu tip değişimler kentin kendisinin de değiştiği konusuna da değiniyor. Örneğin tepelerin abartılmış dikliği sadece yapay olduklarına dair açık bir işaret değil, ama aynı zamanda küresel ısınmanın sebep olduğu deniz seviyesi yükselmesine nesnel bir cevap.

Tasarımın bir başka olumlu yönü, adanın doğu ve batı taraflarında bulunan gelecekteki gelişme bölgelerinden parkı ayıracak olan sınırlara gösterilen özen. Bu çizgiler usulca kıvrılmış, böylece daha doğal bir hava yakalanmış ve Geuze gelişme bölgelerini keserek boyutlarını azaltan birkaç manzara koridoru öneriyor.

En önemli soru şimdi ne olacağı. Projenin kritik yönleri hala pürüzlerin giderilmesini bekliyor. Belediye parkın etrafındaki alanları kimin geliştireceğini belirlemeli. Üniversite binalarından (New York Üniversitesi buraya yurt ve sınıflar inşa edilebileceğini ileri sürdü) lüks hotellere ve bir konferans merkezine, herhangi bir şeyle sonuca varabiliriz. Ayrıca bazı gerekçelerle Governors Adası planının New York şehrinin soylulaştırılması sürecinin devamı olarak gören ve bu projelerin eninde sonunda kime hizmet ettiği konusundaki kendi sorusunu ortaya atan tartışmalar da yapılacak.
Belediye başkanı Micahael R. Bloomberg'in ididalı park planı doğrusu bazı açılardan tutarsız. Bir yandan tüm New Yorklular tarafından paylaşılacak değerli bir kamusal alan yaratarak hakikaten demokratik bir tutum sergiliyorlar, öte yandan arazi değerlerinin yükselmesine sebep olarak alt ve orta sınıfın şehir merkezinden gittikçe uzağa itilmesine yol açıyorlar.

Governors Adası bu bağlamda can alıcı bir proje haline gelebilir. Limanın ortasında kaldığından, refah seviyesi daha yüksek olan şehirlilere ve Red Hook'un orta sınıf bohemlerine olduğu kadar, Staten Adası'ndan ve Manhattan'ın aşağı doğu tarafından işçi sınıfı aileleri tarafından erişilebilir olmalı. Parkı kuşatan gelişmenin doğası, adanın herkese mi, ya da sadece masrafları karşılayabileceklere mi ait olduğunu belirleyecek.

Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.