Şirket kültürünün en belirgin özelliği olan küçük bölmeli monoton işyerlerinin belki miadı doluyor ama bunun nedeni işsizler ordusunun büyümesi değil. Hâlâ çalışacak kadar şanslıysanız daha şeffaf, akışkan ve işbirliğine açık bir ortama hazır olun. Artık yeni işyerlerindeki anlayış değişiyor. İnsanlar kümes gibi yerlerde tecrit içinde çalışmıyorlar. Reklam devi Grey Group da böyle bir açık plana geçiş yapan birçok şirketten biri. The New York Times'ın haberine göre, gruptaki bin 200 personelin çoğu 26 kata dağılmış olarak kendi ofislerinde çalışırken şimdi 6 katta sıkıştırıldı. Artık yalnızca üç ofis var. Yaratıcılık ve yapım bölümlerinde çalışanları ayıran duvarlar indi. Firmanın en büyük alt kuruluşu olan Grey New York'un Yaratıcılık Bölümü Başkanı Tor Myhren, "Daha açık ve işbirliğine elverişli olan hızlı bir çalışma ortamı yarattık. Mekânımız bu haliyle dijital dünyada olup bitenleri yansıtıyor" diyor. İşyerlerinde yalnızca duvarlar değil, sandalyeler da kalkıyor. Tıbbi araştırmacıların bulgularına göre ayakta iş yapanlar oturanlardan daha sağlıklı olabiliyor. Ayrıca son yıllarda ofis malzemeleri tedarik eden kimi şirketler, ayakta durarak da bilgisayarda çalışmaya imkân veren yüksek masalar satmaya başladı. Ergonomik mobilya şirketi Anthro'nun Yaratıcı Müdürü Nichole Stutzman, bir işi çözmek isteyen insanların ayakta durmaya eğilimli olduklarını fark etmiş. "Burada birçok tasarımcı var" diyor Stutzman. "Ve bir şey çizmeye ya da yaratıcı bir şey yapmaya çalıştıklarında masalardan kalktıklarını duyuyorum" diyor. Yani sandalyeleri es geçin. Duvarlara da. Sakınacak bir başka şey de çalışma arkadaşlarıyla etkileşim eksikliği. Serbest ve evden çalışanların böyle bir sorunu var. Birlikte çalışma konsepti işte buna bir çözüm getiriyor. Bu konsepti uygulayan şirketler, işyeri ortamını kurduktan sonra normalde tek başına çalışanlara masaları kiralıyor. Dolayısıyla belli bir ücret karşılığında ofis kolaylıklarına sahip olan sessiz bir çalışma ortamına kavuşabiliyorsunuz. Yanı başınızda konferans odaları, fotokopi makineleri, yazıcılar ve kablosuz internet, ama en önemlisi, bir insan topluluğu var. İnsanlar birbirlerinden bağımsız çalışıyor, ama fikir paylaşma, arkadaşlık kurma, hatta bir grup oluşturma fırsatı bulabiliyorlar. Beslenme ve yaşam biçimi danışmanlığı firması Nourish'i yöneten Marissa Lippert, In Good Company Workplaces adında böyle bir yerden çalışıyor. Burası, kadınların yılda 300 dolara temel hizmetleri alıp karşılıklı çalışabildikleri Manhattan'da bir yer. Lippert, "İki avantaja birden sahip" diyor ve ekliyor, "Hem kendi programınızı uygulayıp şirketinizi idare edebiliyor, hem de şirket kültürünün yararlarından faydalanıyorsunuz." Geçici ve akışkan çalışma ortamı hakkındaki anlayış, kariyer planlamasına da bulaşmış görünüyor. Ekonomistlere göre artık birçok insan, şirketlerde sabit bir pozisyonda çalışmaktansa, dışarıdan çalışmayı tercih ediyor. Michael Sinclair, Atlanta yakınlarındaki bir pazarlama ve strateji danışmanlığı firmasında çalışırken geçen yıl işine son verilmiş. Sonra danışman olarak kendini pazarlamaya başlamış ve birkaç proje almış. "Şirketlere güvenilemeyeceğini gördüm. Bugün bile insanların çoğu hâlâ onlara güvenilebileceğini sanıyor" diyen Sinclair, kendine güvenmeyi tercih ettiğini söylüyor. Gelecek için düşünceleri sorulduğu zaman ise, "Bana kalırsa gelecekte daha çok insan böyle çalışacak" diyor.