Ünlü mimarlar ertık ellerini korkak alıştırmıyor. Hollandalı bir mimarlık şirketi Cape Town şehrine 760 metre uzunluğunda bir sandalye oturtarak ayaklarda rezidans, oturma bölümünde ise park ve sosyal alanlar yapacak.
21. yüzyıl mimarisi artık öyle bir boyuta geldi ki mimarlar dev sandalyeleri güzelim şehirlerin üzerine oturtmaktan çekinmiyor. Bazı mimarlar bunun da ötesine geçerek hiçbir etkileşimin olmadığı yeniden dirilişi simgeleyen kliseler inşa ediyor, bazıları ise suyun üstünde yüzüyor izlenimi veren müze yapmaktan...Singapur'da ünlü mimar Moshe Safdie üç dikey binayı yan yana dizip üzerine bir şapka geçiriyor, aynı proje içine İngiliz sanatçı Antony Gormley ise karmaşık ilişkiler zincirini anlatan bir sanat eseri yapıyor.
Bu sandalye şehrin simgesi olacak
Güney Afrika'nın başkenti Cape Town, şimdilerde şehri temsil edecek yeni ve ilginç bir simgeye hazırlanıyor: Hollandalı mimarlık şirketi Hofman Dujardin tarafından hazırlanan proje sandalye üreticisi Dietiker tarafından yaptırıldı. Bölgenin en büyük üreticilerinden biri konumundaki Dietiker'in Ono isimli sandalyesinin yeniden tasarlamak için biraraya gelen 100'e yakın mimar ilginç bir projeyi hayata geçirdi. Dünyanın en büyük sandalyesini tasarlayan mimarlar 760 metre uzunluğunda ve Cape Town şehinin tam ortasına dikilecek bu Oyes adı verilen dev sandalye 800 bin metrekarelik alanı kaplayacak. Ayak bölümlerinde rezidansların oturma bölümünde ise parkların, restoran bar gibi sosyal alanlar ile en yüksek noktasında okyanus manzaralı suitler planlanıyor. İmkansız gibi görünse de projenin dünyanın ikinci yüksek projesi olması da hedefleniyor.
Singapur'un havalı marinası 23 Haziran'da açılıyor
Mimar Moshe Safdie tarafından Singapur'da yapılan Marina Bay Sands (MBS) projesi 963 otel odası, alışveriş merkezi, kongre merkezi ise casino restoran ve barlardan oluşuyor. 2 bin 560 misafir ağırlama kapasitesi sahip otel, 23 Haziran'da açılacak.
Proje üç ayrı kule binasından oluşan ve çatılarından birbirine bağlanan bir otel, casino ve rezidanstan oluşan dikey binalar ile önünde kongre merkezinin yer alacağı yatak bir binadan meydana geliyor. Projenin 40- 50 milyon Singapur dolarına malolması planlanıyor. Mimarisi 6 ay boyunda Safdie dışında 30 sanatçı tarafından hazırlanan proje aralarında Sol Lewitt, Antony Gormley and Zheng Chongbin gibi sanatçıların desteğiyle meydana getirildi.
Marinada ‘karmaşık ilişkiler' yumağı
Drift, İngiliz sanatçı Antony Gormley tarafından 1.5 yılda hazırlandı. Karmaşık ilişkiler yumağını simgeleyen bu eser Marina Bay Sands projesi içinde yer alacak. Karşamık bir matriks yumağını simgeleyen bu eserin MBS'nin boş alanına yerleştirilmesi üç boyutlu demirler sayesinde daha kolay hale geldi. 16 bin demir çubuk ve 8 bin 320 demir düğümden meydana gelen eser ticari bir proje içine yerleştirilen en değerli sanat eseri olma özelliği de taşıyor.
Yeniden dirilişi simgeleyen kilise
İtalya'da 2009 yılında gerçekleşen ve 300 kişinin öldüğü deprem sonrasında inşa edilmesi kararı alınan Church of Resurrection (Yeniden diriliş klisesi) İtalyan Nothing Studio tarafından hazırlandı. Ahşabın fiberglas ürünle sarmalandığı ve haç işaretinin farklı bir dizayn ve daha yumuşak hatlar ile yeniden yorumlandığı kilise mimarisi itibariyle yeniden doğuşu simgeliyor. ‘Sıfır etki' temasının işlendiği klise kullanılan inavosyon teknolojisi, renkler ve materyal ile bu özelliğine gönderme yapıyor. Projenin bu yılın sonunda tamamlanarak kullanıma açılması planlanıyor.
‘Güneşten yeryüzüne bir damla su'
Fransız mimar Nicolas Dorval - bory tarafından çizilen Güneşten bir damla su projesi Slovenya'daki Maribor Müzesi için hazırlanan dizayn yarışması için hazırlandı. Projenin en önemli özelliği daha küçük alan içinde daha geniş mekanlar yaratma fikri. Bu nedenle de proje içinde bina yoğunluğu mümkün olduğunca az kullanıldı. Drava ile Koroska Caddelerinin ortasında yer alacak proje daha önce iki yol arasında bir engel oluşturmaktan çok dağıtıcı bir rol üstlenecek. Boş bir alandan kültürel bir plazaya dönüşecek olan proje adeta suyun üzerinde yüzüyor izlenimi verecek.