Haberler

Sihirli doğanın kucağında gelişen insanlık tarihi

Tarih: 17 Mayıs 2010 Kaynak: Yeni Asır
Hikayesi 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ'ın püskürttüğü lav ve küllerle başlayan Kapadokya'nın kolay işlenebilen kayaları, milyonlarca yıl başta Hititler olmak üzere pek çok topluma ev sahipliği yaptı.

UNESCO'nun, "Dünya Kültür Mirası" listesine aldığı, hem insanlık tarihinden izler taşıyan hem de doğal güzelliklerin doyasıya izlenebildiği turistik bir bölge konumundaki Kapadokya'yı gezmenin şimdi tam zamanı


Bundan tam 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ'ın püskürttüğü lav ve küller zaman içerisinde soğuyarak, yağmur, sel, rüzgar gibi doğal etkilerle aşındı. Milyonlarca yıl süren bu oluşumun ardından başta Hititler olmak üzere pek çok topluluk, kolay işlenebilen volkanik kayaları oyarak yer altı şehirleri ve kiliseler inşa etti.

Dünya'nın tarih ve doğal güzellik açısından sayılı bölgelerinden olan ve UNESCO'nun 1985 yılında "Dünya Kültür Mirası" listesine aldığı Kapadokya'nın hikayesi, işte böyle başladı. Başta Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerine yayılan Kapadokya'ya giderken ilk olarak, Gülşehir yakınlarında, yarattığı doğal güzelliğin gururu ve ihtişamıyla Erciyes Dağı selamlıyor sizi.

Butik otellerin yoğun olarak bulunduğu Uçhisar Kalesi yamacından manzarayı seyrettiğinizde Kapadokya'nın görsel güzelliğinin yarattığı mutluluk adeta içinize işliyor.

Esentepe'den vadi

Uçhisar Kalesi'nden Göreme Vadisi'ne doğru ilerlediğinizde uğranılması gereken noktalardan biri Esentepe. Vadiyi yüksek bir noktadan seyretme olanağı tanıyan Esentepe, peri bacaları ve Erciyes Dağı'nı bir arada fotoğraflamak isteyen ziyaretçiler için uygun bir ortam. "Hazır uğramışken hediyelik eşya satın alayım" diyorsanız, Esentepe'deki değişik din ve kültürlerin motiflerini taşıyan ürünlerin satıldığı hediyelik eşya dükkanlarından alışveriş yapabilirsiniz. Esentepe'den vadi boyunca ilerlediğinizde peri bacalarını daha yakından görebilir ve bu volkanik oluşumların içine yapılmış restoran ve çay bahçelerinde dinlenebilirsiniz.

Keşişlerin sığınağı

Kapadokya'nın görülmesi gereken noktalarından bir diğeri de Paşabağ ya da bilinen öteki adıyla Keşişler Vadisi. Nevşehir yolunda Çavuşin Köyü'nden sonraki sapaktan 1 kilometre içeride bulunan Keşişler Vadisi, 2 ve 3 başlık taşıyan birleşik peri bacalarının yer aldığı dikkat çekici güzellikte bir yer.

Her biri birbirinden güzel peri bacalarından Keşiş Aziz Simon'un inzivaya çekildiği 3 başlı peri bacası görülmesi gereken yerler arasında ayrı bir öneme sahip.

Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesinden sonra Orta Doğu'yu terk ederek Anadolu'ya gelen Aziz Simon'un inziva hücresine dar bir bacadan geçerek ulaşılıyor. Girişi antitetik haçlarla süslenmiş hücrenin içinde ocak, oturma ve yatma mekanları ile içeriye ışık girmesini sağlayan pencere aralıkları bulunuyor.

Keşişler Vadisi'nin ardından yolumuz bölgenin bir diğer önemli doğal zenginliği Dervent Vadisi'ne düşüyor.

Zaman içinde oluşan peri bacalarının hayvan ve insan figürlerini andırması nedeniyle "Hayal Vadisi" olarak da adlandırılan Dervent Vadisi'nde deve, fok balıkları ve Meryem Ana'yı andıran figürleri görebilirsiniz. Ayrıca, vadiden ayrılırken efsanelere konu olmuş üç güzeller peri bacalarını izlemek için biraz zaman ayırıp daha sonra yolunuza devam edebilirsiniz.

Doğal güzellikleri ve tarihi mekanları bir arada barındıran Kapadokya'yı ziyaret eden yerli ve yabancı turistler, gün doğarken düzenlenen balon seyahatlerinin keyfini yaşıyor.

Kapadokya'da turistik yerleri gezmenin yanı sıra yapılabilecek önemli aktivitelerden biri de gün doğarken yapılan balon gezileri.

Balonda gün doğumu

Hava koşulları ve manzara açısından dünyada balon gezisi yapılabilecek en uygun yerler arasında gösterilen Kapadokya'da seyahate katılmak için gün doğmadan yola düşmek gerekiyor. Yaklaşık 45 dakika süren kısa turlar ya da 1 saat 15 dakika süren uzun turlara 160 Avro ödeyerek katılabilir, yerden yaklaşık 1000 metre yüksekte gün doğumunu seyredebilirsiniz.

Bölgede ve yurdun diğer yerlerinden çıkarılan değerli taşların işlendiği Kapadokya El Sanatları Merkezi, Kapadokya'nın ününe ün katan yerler arasında sayılabilir. Merkezi ziyaretiniz sırasında yetkililerden taşların nasıl işlendiğine dair uygulamalı bilgiler alabilir, daha sonra da birbirinden şık tasarımların yer aldığı mağaza bölümünden zevkinize uygun bir ürünü satın alabilirsiniz.

Kapadokya El Sanatları Merkezi'nden çıktığınızda yolun hemen karşısında Güvercinlik Vadisi karşılar sizi. Adını kayalara yapılmış güvercin odalarından alan vadide, bir yandan manzaranın tadını çıkarırken aynı zamanda güvercinleri besleyebilirsiniz. Yol boyunda yaklaşık 4 bin metre uzanan vadide güvercinler eskisi kadar göze çarpmasa da güvercin odaları ilginç bir görüntü oluşturuyor.

İhtiyaca göre

Kapadokya'nın gezilmesi gereken en ilginç yerlerinden biri de yer altı şehirleri. Yapımına hangi dönemde başlandığı kesin olarak bilinmemekle birlikte Hitit Kraliyet Kütüphanesinde bulunan kaynaklara göre önce askeri amaçlı silo olarak kazılmaya başlanan yer altı şehirleri ihtiyaçlar arttıkça büyütülmüş. Belli ortak özellikleri olan yer altı şehirlerinin ilk katları genellikle ahır, şaraphane, eğitim, vaftizhane bölümlerinden oluşuyor. İkinci katlara geçerken kullanılan dar ve basık tüneller göze çarparken, düşman baskını sırasında katlar arası geçişi engellemek için kullanılan yaklaşık 400 kiloluk yuvarlak taşlar dikkati çekiyor.

Yer altında 40 metre

Aşağı katlara kadar tüm odaların savunma amacıyla dar ve izbe yapılmış yer altı şehirlerinde mutfak, erzak depoları, kişisel eşyaların konulduğu oyuklar yer altı şehirlerinin ilginç mekanları arasında bulunuyor. Yer altı şehirleri arasında en ilginç olanlarından Kaymaklı Yeraltı şehri 40 metre derinlikte ve 8 ana kattan oluşuyor.

Bölgenin özellikle yabancı turistlerin akınına uğrayan yerlerinden biri olan Göreme Açık Hava Müzesi, volkanik kayalar içine yapılmış kiliseler ve manastırları gezme imkanı tanıyan önemli bir yer konumunda bulunuyor.

Bölgede manastır hayatı 3. yüzyıl sonları ile 4. yüzyıl başlarında başlamış ve hızla yayılmıştır. UNESCO'nun "dünya mirası" listesinde olan müzede; Kızlar Manastırı, Erkekler Manastırı, St. Basil, Yılanlı, Karanlık, Elmalı ve Tokalı Kiliseleri başta olmak üzere birçok kilise, şapel, yemekhaner, keşiş hücreleri, depo ve şarap yapım yerleri dikkati çeken mekanlar arasında yer alıyor. Kiliselerdeki Hz. İsa'nın yaşamından ve İncil'den esinlenerek yapılmış freskolar, dinler tarihine ilgi duyan ziyaretçilere görsel bir zenginlik sunuyor.
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.