Haberler

İzmir, herkesin sahip olmak istediği özel bir şehir

Tarih: 18 Mayıs 2010 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Kemal Sağlam
Homeros'un inzivaya çekilip ölümsüz mısralarını yazdığı mağara, Meles'in kıyısındaydı. Ünlü şairin anısına, adının verildiği bol revaklı bir anıt dikilmişti. Madeni paralarının üzerinde de ayrıca resmi bulunuyordu.

İzmir, 1800'lü yıllarda anıtsal önemdeki binalarla süslüydü ve şehir mucizelerine hayran olmak, şiirleriyle şarkı söylemek ve filozoflarından eğitim almak için sık sık burayı ziyaret eden yabancılarla doluydu.

Başlarken

Tarihin her döneminde uğruna savaşılan, binlerce kez yakılıp yıkılan, salgın hastalıklarla boğuşmuş, geçirdiği onca felakete, onca karanlık zamanlara inat, her seferinde küllerinden daha güçlü, daha parlak doğan İzmir...

Güzelliği ile yaşayanlarını sarhoş eden, şiirler yazdıran bu narin şehir, her dönem dünyanın ilgisini çekmiş ve seyyahların uğrak yeri olmuştur. Göğsünde büyüttüğü her dinden her ırktan insanın bir arada yaşaması için gerekli hoşgörüye sahip, ezan seslerinin kilise çanlarına karıştığı, cilvesi kızlarına sirayet etmiş, şimdikinin aksine bir zamanlar dünya deniz ticaretinin nabzının attığı, Ege'nin ve Akdeniz'in incisi İzmir'i gezen yabancı seyyahların izlenimlerini aktararak, içinde yaşadığımız, çoğu kez günübirlik telaşlardan güzelliklerini göremediğimiz şehrimize bir kez de onların gözüyle bakmaya çalışacağız.

Çevirmen arkadaşım, Jeoloji yüksek mühendisi Mine Alacalı ile birlikte aylar süren çalışma sonucunda gün ışığına çıkardığımız belgeler, umarım İzmir'in geleceğini planlamada bir örnek teşkil eder.

K.S Türklerin İzmir dediği Smyrna, aynı ismi taşıyan geniş bir körfezin başında bulunuyor. Bu şehir oldukça eski ve şehrin Smyrna'lılar tarafından kurulduğu söyleniliyor. Kısa bir süre sonra İyonlar tarafından şehri terk etmek zorunda bırakılan Smyrna'lılar, diğer Aeolian şehirlere dağılmışlar. Daha sonraki dönemde, Lidyalılar Smyrna'nın hakimiyetini ele geçirmişler ve şehri harap etmişler. Dört yüzyıl sonra Alexander, bölgedeki Yunanlıları toplayarak, Meles nehri kıyısında şehri yeniden inşa etmeleri için direktif vermiş. Alexander'ın emriyle Antionus bu inşayı başlatmış ve Lysimascus tamamlamış.

Ticaret merkezi

Muhteşem konumuyla İzmir, konumu gereği değerli bir yerleşim yeriydi. Şehrin bir kısmı dağa yaslanmış, bir kısmı ise düzlükte bulunmaktadır ve şehrin ve "gymnasium" önünde, "Mother of The Gods" tapınağı bulunmaktaydı. Sokaklar kaldırım taşı ile döşeli ve birbirine dik biçimdeydi. Birkaç tane dört köşeli revak (Kemeraltı) ve iyi bir kütüphanesi vardı. İttifaktan kaynaklanan bir avantajla, İyonların şehri olmasından dolayı, şehir, kısa sürede Küçük Asya'nın ticaret merkezi haline gelmiş. Zenginliği üçkağıtçıların da ilgisini çekmişti; anıtsal önemdeki binalarla süslüydü ve şehri ürünleri ile zenginleştirmek, mucizelerine hayran olmak, şiirleriyle şarkı söylemek ve filozoflarından eğitim almak için sık sık burayı ziyaret eden yabancılarla doluydu.

Homeros'un doğduğu kent olduğu iddia edilmesi şerefine nail olan bir şehirdi. Annesi Critheis'in Homeros'u dünyaya getirdiği yer ve Homeros'un inzivaya çekilerek ölümsüz mısralarını yazdığı mağara, Meles'in kıyısındaydı. Homeros'un anısına, adının verildiği bol revaklı bir anıt dikilmişti. Madeni paralarının üzerinde de ayrıca resmi bulunuyordu.

Kale yanlız kaldı

İzmir, refahın kutsal emanetlerini, imparatorluğun barbarlarla olan savaşına kadar korudu. Önce Türkler tarafından alınmıştı, sonra Yunanlılar geri aldılar, sürekli yağmalandı ve sürekli yıkıldı. On üçüncü yüzyılın başlarında, sahip olduğu güzelliklerden geriye yalnızca kalıntıları ve John Comnenus'un onarttığı kale kalmıştı. Rodos şövalyelerinin inşa ettiği ve bir süreliğine kendilerinin muhafaza ettikleri bu kale, Rodos şövalyelerine rağmen burayı kendilerine barınak yapan Türk prenslerine daha fazla dayanamadı; Beyazıt'ın yedi yıl ablukaya aldığı bu yeri, Timurlenk on beş günde düşürdü. İzmir; Türkler, imparatorluğun tam anlamıyla holana dek, küllerinden tam olarak doğamadı, savaşlarla kaybettiği konumu avantaja dönüştü ve komşu ülkelerin alışveriş merkezi haline geldi. Cesaretlenen halk, dağların zirvesini terk ederek, kıyıda yeni evler yükseltti. Bu evler, şu anda hiçbir parçası kalmamış olan, eski anıtların mermerleri kullanılarak inşa edilmişti, bu yüzden de şimdi sadece stadyumun ve tiyatronun yeri ayırt edilebiliyordu.

Barbarlar yıktı

Kale ile mevcut kentin arasında olduğu fark edilen duvarın kalıntılarının ve abidelerin temel kalıntılarından hangisine ait olduğunu belirlemeye çalışmak boşuna. Eski İzmir barbarlar tarafından tahrip edilirken, (yeni) modern şehir de depremlerden, yangından ve salgın hastalıklardan ciddi bir şekilde zarar görmüştü.

Limanının büyüklüğü ve uygunluğu dolayısı ile İzmir; dünyanın dört bir yanından tüccarların buluşma noktası oldu ve Türkiye'nin ticaretinde çeşitli malların satıldığı pazar yeri olarak yerini aldı. Konumu enfesti ve denizden yaklaşırken, zirvede kalenin kalıntıları ile taçlandırılmış büyük anfi tiyatro beliriyordu. Koy genişti, gemilerin demirleyeceği yer mükemmeldi ve deniz o kadar derindi ki ağır yüklü gemiler bile iskeleye yanaşabilirdi.

Şehrin çevresi yaklaşık 6.5 km ve neredeyse üçgen şeklinde. 70.000 Türk, 30.000 Yunan, 15.000 Ermeni, 10.000 Yahudi ve 5.000 yabancı ve Frenk olmak üzere toplam 130.000 yaşayan var.

Mevcut şehrin eteğinde kurulduğu dağın tepesindeki eski kale, şehre oldukça hakim bir konumdaydı ve doğrudan doğruya şehre ve koya bakıyordu, doğru düzgün bir onarımla, daha iyi bir durumda olsaydı, her ikisini de, yani hem şehri hem de koyu, tamamıyla kontrolü altında tutabilirdi. Venedikliler bu şehre hakim olduklarında, bu kale; korunmak için kaçmak zorunda kalacakları herhangi bir olayda İzmir halkını büyük surlarının içerisinde barındırabilecek kadar büyüktü. Duvarları içerisinde, arklarla desteklenmiş sağlam su kemerleri ile Nif Dağı'nın güney yamaçlarından gelen suyla beslenen, şu anda harabe halinde olan kocaman sarnıçları varmış.

Gizli geçitler

Kaleden, şehrin değişik bölümlerine giden gizli yer altı geçitleri varmış. Bazıları hala görülmekte ve mahzen olarak kullanılmakta. Körfezin yaklaşık 10 km aşağısında, gemilerin limana girebilmek için çok çok yakınından geçmek zorunda oldukları oldukça dar bir yerde başka bir kale bulunuyor. Üzerinde değişik çaplarda pek çok ağır top monte edilmiş durumda. Pirinçten yapılmışlar ve herhangi bir araca konmaksızın, ateş edildiğinde geri tepmelerini önlemek üzere arkaları taşla beslenmiş bir biçimde ön siperlerde duruyorlar.

Mermer gülle

Aynı tip toplar, Çanakkale Boğazı geçişinde, İstanbul'da saray duvarlarının etrafında ve İstanbul Boğaz'ına hakim olan kalelerde de vardı. Bu tip toplar için kullanılan gülleler, genellikle mermer ya da granitten, yani eski tapınak ve sarayların çatılarını taşıyan süslü revaklardan ve kolonlardan yapılmıştı. Truva düzlükleri, Yunanistan ve Küçük Asya'nın kentleri, Türkiye'nin heybetli topçularına atış olmak için yağmalanmıştı. Bu kale, limanın girişine tamamen hakimdi. Her gemi, limana girerken teskere ya da gümrükten alınan belgelerini göstermek zorundaydı. Üçüncü kale, alakasız bir şekilde, şehrin içindeydi. Hapishane olarak kullanılmaktaydı ve kafası vurulan her bir kişi için bu kaleden ateş ediliyordu.

Henry Alexander Scammell Dearborn

Henry Alexander Scammell Dearborn (3 Mart 1783- 29 Temmuz 1851): Amerikalı, avukat, yazar, devlet adamı (senatör), asker.. 1812 yılındaki Boston Harbor Savaşı'nda tuğgeneral rütbesi ile görev yapmış, daha sonra 1831-1833 yılları arasında 10. bölgeden temsilciler meclisi üyeliğinde bulunmuş. 1847-1851 yılları arasında ise Roxbury Belediye Başkanlığını yapmıştır. Yazarın 1819'da basılan "A Memoir on the Commerce and Navigation of the Black Sea, and the Trade and Maritime Geography of Turkey and Egypt. 2 vols. Boston: Wells and Lilly" adlı kitabı bu dizinin kaynağını oluşturuyor.
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.