Şaşırmayın...
Çekim için dün gittiğimde 'Ağbi bu ne ya?' diye yanıma yanaşan hammaldan tutun da, 40 ayrı hoparlörden dünyanın belki de en gelişmiş ses tasarımından çıkan tuhaf seslere gülen Karadenizli hemşerimiz, 'Hocam, bu yaratığın karnu aç... Besleyun da...' diyen mi ararsınız.
Halkımız haklı olarak şehrin göbeğine kondurulan bu tuhaf girdili çıktılı siyah 'şey'e şaşkınlık ve merakla bakıyor.
Etrafta koşuşturan birtakım yabancıların yollarını kesip, 'Kardeş bu ne ya?' laflarına bir yanıt alamıyorlar, 'Ben yok anlamak Türkçe...' dışında...
Hoş bu akşam saatlerinden itibaren üç günlüğüne de olsa kaçırılmayacak şahane performanslar sergilenecek...
Tuhaf sesler çıkartan 17 ton ağırlığındaki alüminyum yapı 'The Morning Line' adlı muazzam bir 'sanat' çalışması.
Sanat, mimarlık, müzik, matematik, kozmoloji ve bilim arasındaki etkileşimleri gözler önüne seren, ufuk açıcı bir eser.
Çok uluslu bir ekibin rol aldığı; paralel evrenlerden titreşimler taşıyan, yarına ait bir boyut kırılması...
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında düzenlenecek projenin sahibi ve başdestekçisi Avusturya Arşidüşesi Francesca Von Habsburg...
Francesca'nın babası Hans Heinrich Thyssen-Bornemisza, Avrupa'nın en büyük özel sanat koleksiyoneri... Francesca ise çocukluğundan beri bu atmosferi soluduğundan, 2002 yılında, Viyana'da kurulan Thyssen-Bornemisza Art Contemporary'nin Başkanı...
T-B A21 film, video, ses -karışık enstelasyon, heykel, yağlıboya resim, fotoğraf ve performans dahil yeni mecra alanında 450'yi aşkın çağdaş sanat eserini içeren son derece önemli bir koleskisyona sahip.
Yani uluslararası sanat camiasının bir numaralı ismi aslında Francesca...
Çağdaş sanat ve sermaye ilişkisini düşündüğümüzde tartışılacak çok şey var elbette ama bu polemikleri bir yana bırakırsak, TML'in İstanbul'da sergilenmesi önemli.
'Yıllardır Türkiye'ye gelip gidiyorum. Son derece kıymetli dostlarım var bu ülkede... Ve yıllar içinde İstanbul'un uğradığı dönüşümü izlemek heyecan verici... Bakın... Muhafazakar olarak addedilen bir bölgede Fatih İlçesi'nin Eminönü Meydanı'nı seçtik. Belediye şaşırtıcı derecede vizyoner ve her türlü fikre açıktı. İnanın çok etkilendim.'
Bu sözler Francesca Von Habsburg'a ait...
Dünyada çağdaş sanatta Türklerin imzaları duyulmaya başlandı.
Elbette uluslararası beğeni kazanan bazı Türk sanatçıların eserleri, performansları Türkiye'de aynı oranda yankılanmıyor.
Buna karşın Sarkis, Füsun Onur, Ayşe Erkmen, Kutluğ Ataman, Haluk Akakçe, Cevdet Erek, Esra Ersen, Nevin Aladağ, Ahmet Öğüt gibi isimler çoktandır TBA21'in radarına girdi bile...
Dileğim, vakti olanların performansları izlemeleri... İzleyemeyenler içinde projenin yerli destekçilerinin 2010 sayfasına bu performansların kısa videolarını koymaları...