Haberler

Bol pınarlı vahşi hayvanların anası Kazdağları

Tarih: 24 Mayıs 2010 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Devrim Derin
Ünlü Yunan tarihçi Homeros, İlyada'sında İda Dağı'dan (Kazdağı) 'Bol pınarlı vahşi hayvanlar anası' diye söz eder. Dünyanın ilk güzellik yarışması burada yapılmış, Afrodit Paris'e burada aşık olmuştur.

Kazdağı'nın her yerinden kaynaklar fışkırır. Akçay ve Altınoluk'un buz gibi soğuk ve bol suyu Kazdağı'nın eriyen kar sularıdır. Dünyanın oksijen bolluğu yönünden ilk üç yerinden biri olduğu tespit edilmiştir.

Mitolojide adı İDA olarak bilinen Kazdağları; tarihi, kültürel, ekonomik ve ekolojik değerleri nedeniyle, yeryüzünün çok önemli yaşam kaynaklarının başında geliyor. Balıkesir ve Çanakkale illeri sınırlarında bulunan Kazdağları'nın eteklerinde ise Türkiye'nin en lezzetli zeytinleri yetişiyor.

Homeros İlyada'sında İda Dağı'dan (Kazdağı) 'Bol pınarlı vahşi hayvanlar anası' diye söz eder. Dünyanın ilk güzellik yarışması burada yapıldı. Afrodit, Paris'e burada aşık oldu. Kazdağlarının bilinen tarihi MÖ 2000 yıllarında başlar. Bu tarihlerde Thebe şehri, Lyrnessos şehri, Khrysa şehri, Killa Şehri, Anderia şehri, Antandros şehri, Adramytteion şehri, Astrya şehri, Gargara şehri gibi şehirler kurulmuş bunlardan bir çoğu ise Truva savaşları sırasında yok edilmişlerdir.

Buz gibi su kaynağı

Ünlü Yunan tarihçi Homeros, İlyada'sında İda Dağı'dan (Kazdağı) 'Bol pınarlı vahşi hayvanlar anası' diye söz eder. Dünyanın ilk güzellik yarışması burada yapılmış, Afrodit Paris'e burada aşık olmuştur.

Kazdağı'nın her yerinden kaynaklar çıkmaktadır. 1500 metre rakımda dahi yaz kış suyu olan kaynaklar mevcuttur. Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Akçay ve Altınoluk'un buz gibi soğuk ve bol suyu Kazdağı'nın eriyen kar sularıdır. Kazdağları'ndan gelen orman havası ile denizin iyotlu ve oksijen miktarı yüksek havası birleşince Altınoluk Şahinderesi boğazı civarı oksijen çadırı şeklinde ifade edilmektedir. Dünyanın oksijen bolluğu yönünden ilk üç yerinden biri olduğu tespit edilmiştir.

Efsaneler beşiği

İda Dağı (Kazdağı), dünyada mitoloji ve efsaneler dağı olarak bilmektedir. Kazdağlarındaki üç efsaneden biri Yunan efsanesi (İlyada) diğerleri Sarıkız ve Hasan ile Emine'nin aşk öyküsünü anlatan Hasanboğuldu efsanesidir. Yunan Mitolojisi'nde Paris'in 'altın elma'yı Afrodit'e vermesi sonucu, dünyada ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yerdir. Bu güzellik yarışması getirdiği sonuçları itibarıyla, tarihte meşhur Troia savaşlarının çıkmasına neden olmuştur.

Zengin bitki örtüsü

Kazdağı, Biga yarımadasının en yüksek kütlesidir. Kazdağı'nın üzerine yerleşmiş, kuzey-güney istikametine uzanan derin vadi ve kanyonları, flora ve fauna açısından zengin bir potansiyel arzetmekte, özellikle de bitki örtüsünün taşıdığı biyolojik çeşitlilik ana kaynak değerini oluşturmaktadır.

Kazdağlarında ayı, karaca, yaban kedisi, su samuru, sincap, yarasa, kirpi, tavşan, porsuk, sansar, tilki, yaban domuzu, kartal, doğan, atmaca, şahin, keklik, tahtalı, çulluk ve balık cinslerinden alabalık ile sazan türleri bulunmaktadır.

Üst tabakada 600-700 rakımlar arasında kızılçam ormanları hakimdir. Üst rakımlarda karaçam, kayın, göknar asli ağaç türleridir. Kestane meşe, kızılağaç, çınar ağaçları bulunmaktadır. Alt tabakada Sistus(Laden), erika, karaçalı, böğürtlen, sarmaşık bitkileri ile kekik, adaçayı, sumak gibi tıbbi bitkiler yetişir.

Neden Kazdağlarına gitmeli

- Dünyanın 2. oksijen cenneti.
- 3 milyon dönüm ormanı var.
- 43 endemik (yalnız bu yöreye ait) bitki türü var. Kazdağı göknarı ile dünyada meşhur.
- Yeşil altın (zeytin) cenneti.
- 12 milyon zeytin ağacı var.
- Önemli bir turizm- ekoturizm bölgesi. Ayrıca kaplıcaları ile sağlık turizmi bölgesi.
- Antik dönem yerleşimlerinden pek çok antik kent var. Truva, Antandros, Gargara...
- Önemli bir su kaynağı.
- Değişik kültürlere ev sahipliği yapıyor: Türkmen, Yörük, Midilli göçmeni...

Şahinderesi Kanyonu'na rehbersiz girmeyin

Altınoluk'u oksijen çadırına dönüştüren faktörlerin başında Şahinderesi Kanyonu geliyor. Bölgenin hava değişimini sağlayan kanyon, dağdan çektiği çam kokulu havayı ovaya dağıtırken, denizden aldığı iyot kokulu havayı da dağa yolluyor ve böylelikle bir çeşit baca görevi görüyor.

Karşılıklı hava sirkülasyonunu sağlayan 27 kilometre uzunluğundaki kanyonun yüksekliği ise 600 metre. Çevresi şifalı bitki ve otlarla bezeli olan Şahinderesi Kanyonu'na Orman İşletme Müdürlüğü'nden izin alınarak girilebiliyor. Rehbersiz gezmenin oldukça zor olduğu kanyonda, 25 kilometrelik bozuk toprak yol sadece jeep türü araçlara geçit veriyor. Yol üzerindeki gölcüklerin suları soğuk ve kireçsiz olduğu için sudan çıkınca kuruyabilmek kolaylaşıyor. Dereçatı mevkii, yol üstünde bulan gölcük noktalarından biri. Dolayısıyla, mayo ve havlunuzla yola çıkmanızda fayda var. Su ve kuş sesinden başka sese geçit vermeyen bölgede pınar suyu hayli bol. Çiçek ve kekik kokularını da beraberinde getiren "Dereçatı suyu" yosunlu kayaların kalbinden akıyor. Biraz ilerideki pınar ise nanelerin arasından aktığı için "Naneli pınar" adıyla anılıyor. Gücük Burun, Ağlayan Çam, Kestane Deresi, Yörük Pınarı, Selvili Mezarlık, Ayı Kapıları ve Damla bu görkemli kanyonun ilginç isimlerle taçlandırılmış çeşitli etapları.

Altınoluk oksijen cenneti

İsmini çevresindeki Şahinderesi Kanyonu ile altın sarısı renkteki zeytinyağından alan Altınoluk, eski bir Rum köyü. Hem deniz hem de dağ turizminin bir arada bulunduğu bölge, bol oksijenli temiz havası -dünyada oksijen oranının en yüksek olduğu ikinci bölge- ve zeytinyağı ile ünlü. Altınoluk, solunum problemi yaşayanların da akın ettiği bir tatil beldesi. Zeytin, iğde, badem, ıhlamur, hanımeli, zambak ve kır çiçeklerinin baş döndürücü bir koku yaydıkları çiçek açma mevsimlerinde Altınoluk ve çevresi cennete dönüşüyor.

Tarih doğa ve şifalı bitkiler Assos'ta

Yaz aylarında özellikle gazeteci, edebiyatçı ve sanatçıların uğrak yeri olan Assos, bozulmamış doğal yapısı ve tertemiz havasıyla sıra dışı bir cennet. Sessizlik ve dinginlik arayanlar için ideal bir coğrafya olan Assos, tarihi dokusu ve kendine özgü mimarisiyle de cezbedici. Sahil kenarındaki oteller, restoranlar hep yığma taştan inşa edilmiş. Köy evlerinde Rum izleri hala belirgin. Assos'un merkezi olan iskelesi küçük bir ada gibi. Bölgedeki mimariye uygun ve çoğu eski antrepoların restorasyonuyla yapılmış otel, pansiyon ve restoranlar iskele çevresinde sıralanıyor. Otellerin deniz kenarına atılmış masaları sabah sıkı bir kahvaltı, akşamları balık ziyafeti için ideal. Yöreye özgü gözleme ve ayran ise doyumsuz tatlar sunuyor. Her konuğunu ayrı bir sıcaklık ve güler yüzle karşılayan Assos köylüleri, pazarladıkları kekik, damıtılmış kekik suyu, yeşil zeytin, zeytinyağı, dağlardan toplanmış yöresel şifalı bitkileri satıyorlar.
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.