Haberler

Başkan Topbaş Türk Dünyası Mimarlık ve Şehircilik Kurultayı'nda konuştu

Tarih: 26 Mayıs 2010 Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Başkan Topbaş, Astana'da düzenlenen kurultayın açılş konuşmasında şehirlerin kendine göre temaları olması gerektiğini ifade ederek, "Şehirler nasıl kurgulanırsa, nasıl geliştirilirse ona göre kimlikler kazanır ve dünyada kendilerini hissettirirler" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, TÜRKSOY'un koordinatörlüğünde, Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Birliği, Astana Valiliği, Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Kazakistan Mimarlar Birliği ve Kazakistan Şehir Plancıları Birliğince, Bağımsızlık Sarayı'nda düzenlenen ''Türk Dünyası Mimarlık ve Şehircilik Kurultayı''nın açılışında konuştu.

''Yüzyılların Kavşağındaki Başkentler'' başlıklı oturumunda yaptığı konuşmada, İstanbul'un bu yıl ''Avrupa Kültür Başkenti'' unvanını taşıdığını hatırlatan Başkan Topbaş, ''İstanbul, bu unvanı alan Avrupa Birliği (AB) dışındaki ilk ve tek şehir'' dedi

İstanbul'da yapılan son kazıların, 8 bin 500 yıl öncesinin medeniyet izlerini ortaya çıkardığını, kentin dünyayı etkileyen üç büyük imparatorluğa ev sahipliği yaptığını belirten Topbaş, İstanbul'un, Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerinin başşehri olduğunu söyledi.

İstanbul iki dünyanın birleştiği bir şehir...
Kentin, tarihi boyunca sürekliliğini sürdürdüğünü, kendini hep yenileyerek bugüne geldiğini dile getiren Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu dünya kentinin sayılamayacak özellikleri var. İki kıtanın birleştiği bir yerdedir. İçinden deniz geçen tek şehirdir. İki kıta, bir şehirdir, Doğu ve Batı diye ayrılan dünyanın tam ortasındadır. Sadece iki kıtanın değil, 'iki dünyanın da birleştiği' bir şehirdir. Arzın merkezini simgeleyen 'milyon taşı' buradadır.

1884 yılına kadar İstanbul Yerebatan Sarayı'nın önündeki milenyum taşı ve Ayasofya kubbesinin üzerindeki hilalin içinden geçtiği var sayılan meridyen 'sıfır' numaralı meridyen idi. Haritalar buna göre yapılır, saatler buna göre ayarlanır, yön buna göre tayin edilirdi, Doğu Roma, Batı Roma gibi... İşte bu yüzden bir tarihçiye göre, dünya, 'İstanbul'un doğusu' ve 'İstanbul'un batısı' diye ikiye ayrılır. Napolyon, işte bu yüzden, 'İstanbul, dünya tek ülke olsaydı başkent olurdu' demiştir.''

Sadece devlet adamlarının değil, şairler, yazarlar, seyyahların da bu sıfatı en çok hak eden şehrin İstanbul olduğunu belirttiklerini dile getiren Topbaş, şöyle konuştu:

''Ünlü Fransız filozof ve sosyolog August Comte, 150 yıl önce İstanbul'un, gelecekte de dünyanın yeni başkenti olabileceğini söylemiştir. Fransız sosyoloğa göre, İstanbul, Doğu'yla Batı'yı barış içinde kaynaştırabilecek bir şehirdir. Bu şehirde asırlardır farklı din ve kültürlerde, insanlar birlikte yaşarlar. Aynı sokakta kilisesi, camisi ve sinagogu bulunmaktadır.

İpek Yolu ve Roma Yolu İstanbul'da birleşir...
Doğu'dan gelen 9 bin kilometrelik İpek Yolu, Batı'dan gelen 85 bin kilometrelik Roma Yolu İstanbul'da birleşir. Kültürleri kaynaştıran 2 bin yıllık küresel yol ağı, bu şehirde buluşuyor. Hem antik Roma Yolu hem de tarihi İpek Yolu 'Doğu ile Batı'nın Diyalog Yoludur'. Sadece ticaret değil, bir kültür ve iletişim yolu olan İpek-Roma Yolu, asırlar boyunca bilgiyi, kültürü ve milletleri ana merkez olan İstanbul'da buluşturmuştur. Bu yollar uzun bir aradan sonra yeniden açılmaktadır. İstanbul, herkesi bu buluşmaya çağırmaktadır.''

''İnsanlığın büyük ve paha biçilemez mirasına sahibiz İstanbul'da... İstanbul, binlerce yıllık tarihsel birikimini bugün de muhafaza eden ender şehirlerdendir'' diye konuşan Topbaş, ''Daha bugünlerde Yenikapı kazılarında 8 bin 500 yıllık bulgulara rastlandı. 1400 yıllık Ayasofya, 1300 yıllık Arap Camisi, 1600 yıllık şehir meydanı Beyazıt, yaklaşık 1700 yaşındaki Dikilitaş ve Çemberlitaş hala ayaktadır. Orijinal uzunluğu 971 metre olan 1600 yıllık Bozdoğan-Valens Su Kemeri bugün 921 metresi ile yerindedir. 22 kilometre uzunluğundaki efsanevi şehir surları, tarihi kentin çevresini süslemektedir'' dedi.

İstanbul, yaşayan kültürler mekanıdır...
''İstanbul yaşayan kültürler mekanıdır'' diyen Topbaş, bu dünya kentinin, birlikte yaşamanın tarihsel tecrübesine sahip olduğunu, kentin sokaklarında birbirinden farklı hayatların, barış içinde yan yana sürdüğünü vurguladı.

İstanbul'un sadece tarihsel bir kent olmadığını, son yıllarda yaptıkları büyük yatırımlarla planlı, modern bir İstanbul'un ortaya çıktığını belirten Topbaş, ''İstanbul, dünyanın yönetim merkezi olmaya aday bir kenttir. İstanbul'un finans merkezi olması için uğraşıyoruz. Bu bakımdan biz İstanbul'u ciddi yatırımlarla geliştirmeye çalışıyoruz'' dedi.

Kültür payesinin, bir sürecin başlangıcını ortaya koyduğunu belirten Kadir Topbaş, şunları kaydetti:

''Bir kentsel uzmanlık merkezi kurduk. Hepimiz gelecek kuşakların imkanlarını hazırlamaya çalışıyoruz İstanbul'da. Bu sayede ilkeleri ve vizyonu olan, sürdürülebilir bir İstanbul ortaya çıktı. Bu merkezde kenti, üstlenebileceği fonksiyonlara uygun bir şekilde planladık. İstanbul'u bir turizm, kültür-sanat, finans, ticaret ve spor merkezi olarak kurguladık. Bu anlayış sayesinde İstanbul'da büyük bir sıçrama yaşandı.

15 milyar dolarlık yatırım yaptık ve İstanbul hızla gelişti, değişti. İstanbul'un, bir kongre, fuar, moda, finans, ticaret, turizm merkezi olmasını arzu ettik. İstanbul, kongre turizminde 70'inci sıralarda yer alırken şu anda 17'nci sıralara tırmandı. Bir taraftan kenti yenilemeye, tarihi dokuyu kazanmaya çalışırken diğer taraftan modern yüzüyle de dünyayla temasını sürdürmeye çalışıyoruz.''

2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında İstanbul'da heyecan verici kültür ve sanat gösterilerinin yapıldığını ifade eden Topbaş, ''İstanbul'un 24 saat yaşayan, özgür ve dünyaya açık bir şehir olmasını arzu ettik. Bunda da çok ciddi mesafeler alabildik. İstanbul 14 milyon nüfusuyla dünyanın 127 ülkesinden büyük bir şehir'' dedi.

Avrasya bölgesinin dünyadaki yeni sorumluluk merkezi olarak İstanbul'un görülebileceğini anlatan Başkan Topbaş, ''Avrasya bölgesi tekrar dünyada etkin bir rol oynamak üzere gelişmekte. Burada birlikte olunursa el ele verilirse inanıyorum ki ciddi mesafeler alınır'' dedi.

2 bin 951 belediyenin üye olduğu Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Yerel Yönetimler ve Birleşmiş Kentler Birliğinin eş başkanı olduğunu hatırlatan Topbaş, ''Bizim sadece kendi bölgelerimizde sorumluluklarımız yok. Küresel dediğimiz bir dünyada her yerde sorumluluğumuz var'' diye konuştu.

Rölöve almakta ciddi kolaylıklar sağlayan bir teknolojiyle Hoca Ahmet Yesevi Türbesi'nin rölövesini çıkartacaklarını ifade eden Başkan Topbaş, bu çalışmayı, şerefle ve onurla yapmak istediklerini söyledi.

Konuşmasının ardından Kadir Topbaş'a, Astana Valisi İmangali Tasmagambetov tarafından ''Türk Dünyası ve Şehircilik Ödülü'' verildi.

Kurultaydaki oturuma, Astana Başmimarı Sersembek Zhunusov, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Amanjol Çikanayev de konuşmacı olarak katıldı.

Kurultayın açılışına, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Keseinov, Kurultay Yürütme Kurulu Başkanı İlyas Demirci, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanı Nihat Zeybekçi'nin yanı sıra Türk ve Kazak iş adamları katıldı.

Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.