Genco Gülan "Geleceğin Arkeolojisi" ve "Dünyanın En Pahalı Resimleri" adlı iki sergisiyle Akmerkez'de. Gülan'a göre sanat, alışveriş kültürüne yaklaşıp ondan bir şeyler üretebilmeli.

Akmerkez'in 2003 yılından beri gerçekleştirdiği ve sanatla alışverişkolikleri bir araya getirmeyi amaçladığı "Sanat Akmerkez'de" etkinliklerinin yeni konuğu akademisyen sanatçı Genco Gülan. 8 Temmuz'a kadar sürecek etkinlik kapsamında Akmerkez'e gidenler koridorlarda Gülan'ın heykelleri ile karşılaşacak. Sanatçının resimleri de geçen ay açılan Akmerkez Sanat Galerisi'nde sergilenecek. Gülan "İnsanlar ellerinde paketlerle dolaşırken bir anda heykellerimle karşılaşıp şaşırıyorlar"
diyor: "Zaten benim için önemli olan da o şaşırma ve çarpışma anı."

Akmerkez'in koridorlarında heykelleriniz sergileniyor. Alışveriş merkezlerinin koridorlarında açılan sergilere son dönemde sık rastlamaya başladık. Siz nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Alışveriş merkezleri kültürümüzün bir parçası. Bu, sanatın uzak kalmaması gereken bir gerçek. Hatta tam tersi sanat, alışveriş kültürüne yaklaşmalı ve ondan da bir şeyler üretebilmeli. Sanatçıların ve düşünürlerin bu kültürle ilişkilerini sorgulamaları gerekiyor. Bunu en iyi yapan isimlerden biri Umberto Eco'dur. Ben de bu etkinlikte benzer bir şey yaratmak istedim. Tam istediğim gibi tepkiler alıyorum. "Geleceğin Arkeolojisi" sergisinin heykellerinin buraya geldiği sabah temizlikçiler çok şaşırdı. Karşılarında heykele benzer bir şey var ama tam olarak da heykel değil. Üzerinde kamera var, yüzünde metal toplar var, alnına saplanmış çatallar var... Uzun uzun incelediler, çekinerek dokundular. O şaşırma anı benim çok hoşuma gidiyor. Muhtemelen heykeli ilk gördükleri anı hiç unutmayacaklar, akşam eşlerine arkadaşlarına anlatacaklar. Bir keresinde de Real'de sergi yapmıştım. Orada da tepkiler buna benziyordu.
Önce uzaktan bakıyorlar sonra merak ağır basıyor yaklaşıp dokunuyorlar. En katıksız tepkiyi ise çocuklar veriyor. Pat diye dokunuveriyorlar.

"Resimleri yaparken boyanın içine gözyaşı karıştırdım"

Etkinlik kapsamında "Dünyanın En Pahalı Resimleri" serginiz de Akmerkez'in sanat galerisinde sergileniyor. İki serginin ortak noktası ne?

Bu sergiler birbirine dokunan işler. Heykellerimle resimlerim ortak şeyler anlatıyor. İkisinde de yapay zeka ile insan arasındaki mücadeleyi görüyoruz. İnsanın yapay zeka ve makinelerle ilişkisi, makine karşısında zorlanması, yenilmesi... Resimlerin bazılarında boyalara gerçek gözyaşı karıştırdım ama özel bir bilgisayar programından da faydalandım. Aynı tezat heykellerde de var. Heykeli yaparken de makinelerden yardım aldım ama kollarında benim kıllarımı, yüzünde benim kirpiklerimi görebilirsiniz. Kısacası yapay ile gerçeği birleştirdim.

"Öğrenciler vitrinde heykel gibi oturup kitap okuyacak"

Etkinlik kapsamında galeride "Yeni Cennetten Şehre" isimli besteniz çalınacak. Bir de "Islak Kitap" peformansı sergilenecek...

İlk bestem o. Üç sene önce yazdım. Melodiden ziyade notaların görselliğine odaklandım ve olmayacak bir şey yarattım. Sekiz el için piyano yazdım,
nasıl heykellerde kafaları biyoteknolojiye gönderme yapma amaçlı çoğaltıyorsam besteyi yaparken de sekiz elli bir piyanist hayal ettim. Bir insan bunu çalamaz ama makinede kolayca çalınıyor. Yine makinenin insanı yendiği bir noktayı vurguluyorum.
"Islak Kitap" performansı ise öğrencilerim tarafından yapılacak. 10 gün galerinin vitrininde canlı heykel gibi görünerek dünyanın en önemli 10 kitabı listelerinden seçtiğim kitapları yüksek sesle okuyacaklar.