Haberler

Uzanmışım Kumsala, Güneş Damlar İçime...

Tarih: 23 Temmuz 2010 Kaynak: Inhabitat, Wikipedia, Impact LAB, metropolistanbul.com Derleyen: Derya Yazman
Yaz geldi, hava çok sıcak, insanın içi kıpır kıpır... Deniz, kum, güneş insanı kendine çekiyor. Hem bu tür ihtiyaçların giderildiği hem de eğlence ve dinleme olanaklarını bir arada bulabileceğimiz mekanlar, aslında çok uzak yerlerde değiller. Kent plajları ya da "beach club"lar tatile gidemeyen kentliler için alternatif mekanlar oluşturuyor.


Kaynak: metropolistanbul.com

Plajların geçmişten günümüze geçirdiği evrimlere bakarsak, İstanbul'da Cumhuriyet öncesi dönemde deniz hamamları bu tür aktivitelerin gerçekleştiği mekanlardı. Yeşilköy, Bakırköy, Samatya, Kumkapı, Çatladıkapı, Ahırkapı, Salıpazarı, Fındıklı, Kuruçeşme, Ortaköy, İstinye, Tarabya, Büyükdere, Yenimahalle, Beykoz, Paşabahçe, Kuleli, Çengelköy, Beylerbeyi, Üsküdar, Salacak, Moda, Fenerbahçe, Caddebostan, Bostancı, Maltepe, Kartal, Pendik ve Tuzla'da yer alan deniz hamamları, o dönemde kentliler için önemli eğlence ve dinleme mekanlarını oluşturuyordu. Daha sonraları Cumhuriyet'in ilanı ile bu hamamlar plajlara dönüştü. İstanbullular bu plajlarda ilk denize girme deneyimlerini yaşıyorlardı. Bu dönemde Florya, Moda, Yeşilköy, Büyükçekmece ve Çardak Plajları dönemin en popüler plajlarıydı.


Florya Plajı, Kaynak: metropolistanbul.com

1930'lar Florya'nın deniz ve kumsalları, plajları ile tanınmasının ötesinde semtin yıldızının da parlamaya başladığı dönemlerdi. Yeni imar planları ve konut alanlarının yer seçimi ile bu bölge kentsel anlamda gelişti. Cumhurbaşkanlığı'nın yazlık köşkü Florya'da inşa edildi. Sirkeci'den Florya'ya ulaşım olanaklarının gelişimi (raylı sistem) ile bu bölgelere talep daha da arttı. 1950'lerde ise Florya Plajı'nın popüleritesi artarak en modern ve gözde plajlardan biri haline geldi.

Daha sonraları 1957'de Ataköy Plajı hizmete açıldı. Fakat 1980'lerde yaşanan işletme problemleri ve Marmara kıyılarında artan kirlilik nedeni ile Florya Plajı ile birlikte kapatıldı. 2000'li yıllardan sonra yapılan çalışmalar ile kıyı şeridi kamusal bir mekan haline getirilirek, plajların tekrar kullanımı kısmen de olsa sağlanabildi.


Kaynak: metropolistanbul.com


Moda Plajı, Kaynak: metropolistanbul.com

Anadolu Yakası'ndaki Moda Plajı deniz hamamından plaja dönüşmeyen direkt kurulan tek plajdı. Ama buna rağmen plajın içinde kadınların kullanabileceği bir deniz hamamı yapılmıştı. Plaj haftasonları İstanbullular'ın yoğun ilgisini görüyordu. Zamanla Anadolu yakasının su sporları eğitim ve müsabakalarının yapıldığı bir merkez konumuna geldi. Diğer yandan da eğlencenin de merkeziydi. Plajın bulunduğu alanda 1946 yılında Moda Spor Kulübü kuruldu.

Fenerbahçe Plajı, deniz hamamlarının devamı olarak plaja dönüşen mekanlardandı. 1938 yılında plaj olarak faaliyete geçti, bu yıldan sonra önce erkek deniz hamamları olmak üzere tüm hamamlar yavaş yavaş ortadan kalktı. Haydarpaşa-Fenerbahçe tren hattı bu plaja erişebilirlik açısından önemli bir rol oynuyordu.


Caddebostan Plajı

Suadiye Plajı, dönemin en pahalı plajlarından biriydi. Plajın bünyesinde gazino, otel ve lokantası olması ile bölgenin yaz aylarında en önemli eğlence merkezi konumundaydı. 1980'lerde yapılan sahil yolu çalışmaları ile deniz yolu bağlantı kesilmişti. Yine bu bölgenin yakınlarında yer alan Caddebostan Plajı ise, 1950-1960'lı yılların en popüler eğlence mekanların biriydi. Bu plajı diğer plajlardan ayıran en önemli özelliği pansiyon işletmeciliği ile yönetiliyor olmasıydı. 2006 yılında Büyükşehir Belediyesi'nin Caddebostan Plajı'nı tekrar açması ile yazın İstanbullular için Anadolu yakasında alternatif bir mekan oluştu.

Bostancı semti de bir dönemin plajlar semtiydi. Yan yana dört ayrı plajın işletildiği dönemleri olmuştu. Anadolu yakasının en çağdaş ve o dönem en büyük plajı Süreyya Plajı'dı. 1946 yılında faaliyete geçmişti. Plajın açılması ile bölge de önemli bir yerleşim merkezi olma yolunda ilerlemeye başlamıştı. Bu plajın da kaderi sahil yolu projesi ile değişti.

Anadolu yakasının en doğudaki plajı Kartal Nizam Plajı olmuştu. Uzaklığı nedeni ile de sadece bu bölgenin halkına hizmet etmişti. Belediyenin işlettiği bir plajdı.


Kilyos

Kilyos Plajı Türkiye Turizm Bankası tarafından yapımı gerçekleştirilen ve 750 metre uzunluğu, 30 metre genişliği ile bir dönem Türkiye'nin en büyük plajı ünvanına sahipti.

Şimdileri ise artık bu halk plajları yerini daha çok "beach club"lara bıraktı. Gittiğinizde her türlü aktivitenin sizlere sunulduğu bu mekanlar, yaz aylarında gençlerin özellikle hafta sonları eğlenceli vakit geçirebileceği ortamlar oldu. Kilyos, Demirciköy, Tuzla ve Adalar'daki plajlar kentin en popülerleri. Bu plajlar yüzme, spor, yeme-içme aktivitilerin yanı sıra büyük festivallerin, konserlerin ve çeşitli organizasyonların da düzenlendiği mekanlar haline geldiler.

İstanbul'daki kent plajları günümüzde bu şekilde şekillenirken, ülkemizin başka şehirlerinde de yapay plajlara örnekler vermek mümkün. Özellikle son yıllarda Eskişehir'de açılan halk plajı, insan yapımı plajlara verilebilecek iyi örneklerden biri.

Eskişehir'deki Yapay Plaj



Büyükşehir Belediyesi'nin Eskişehir Otogarı karşındaki Porsuk Çayı kıyısında 300 dönümlük alana yaptırdığı Kent Park içerisinde yer alan 350 metre uzunluğundaki yapay plaj, insan yapımı plajlara verilebilecek iyi örnekler içinde yer alıyor. Plajın suyu artezyenden sağlanıyor ve klorlanarak yüzmek için sağlıklı hale getiriliyor.

Tunceli'deki Plaj
Tunceli merkeze 10 km uzaklıkta bulunan Marcik ve Sinan Plajları, büyük rağbet görüyor. Özellikle Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Erzincan ve Bingöl'den yüzlerce kişi hafta sonu tatilini geçirmek için Tunceli'ye gelerek Munzur ve Pülümür Çayı kıyısındaki plajlarda buz gibi soğuk nehir suyunda serinlemeye çalışıyor.

Dünya'dan Plaj Örnekleri


Paris



Nehir kenarında yaklaşık 5 kilometre uzunluğundaki bir alana kurulan yapay plaj, 1 ay boyunca açık kalıyor. Paris'te bu yıl dokuzuncusu düzenlenen plaj etkinliklerini, havaların iyi gitmesi halinde en az 5 milyon kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.

Plaj için bu yıl 2,2 milyon Euro masraf yapıldı. Plaj için 2.000 ton ince kum getirilmiş, ziyaretçilerin kendilerini deniz kenarında, tatilde hissetmesi için plaj alanına palmiye ağaçları, soyunma kabinleri, güneş şemsiyeleri, şezlonglar ve çeşmeler yerleştirilmiş. Plaja, yemek ve meşrubat satılan büfeler de kurulmuş.

Plaj etkinlikleri çerçevesinde konserler, dans yarışmaları, spor müsabakaları ve çeşitli animasyonlar düzenlenecek. Plajda eğlenmek isteyenler için mini golf, eskrim, langırt, deniz bisikleti, fitness aletleri gibi seçenekler de bulunuyor. Plajda kitapseverler için de gezici kütüphane var. Cuma ve cumartesi akşamları ise açık hava konserleri düzenleniyor.

Bellevue Beach, Danimarka



Yılda 500.000 ziyaretçisi olan bu plaj Kopenhag'ın kuzey kenar mahallesi olan Klampenborg'da bulunuyor.

Bitişik çim kaplamaları ile 700 metre uzunluğunda bir plaj, Danimarkalı mimar Arne Jacobsen tarafından 1932 yılında tasarlandı.

Barge Beach, Budapeşte



Urban Landscape Group tarafından tasarlanan plaj, Tuna nehri üzerinde yüzüyor. Türk hamamı ve açık havuz alanı ile nehrin kenarında konumlanan kum adası şeklindeki plaj, geri dönüştürülmüş 3 dubadan inşa edilmiş. Aynı zamanda yaratılan kamusal alanlar ile yaşayanların güneşin tadını doya doya çıkarması sağlanıyor.

Wannsee, Berlin



Zehlendorf bölgesindeki Wannsee Plaj kompleksi, 1908 yılında hizmete girdikten sonra hızlı bir şekilde Berlin'deki dinlenme ve rekreasyon mimarisi içerisinde, çok kalabalık bir yer olarak kullanılmaya başlandı. 1275 metre uzunluğunda, 80 metre enindeki plaj yılda 50.000 kişi tarafından ziyaret ediliyor. Bu kompleks 1929-1930 yılında yeniden "yeni objeler" tarzı ile mimar Martin Wagner ve Richard Ermisch tarafından inşa edilmiş.

Koruma alanı olarak belirlenen bu alanda, alışveriş merkezleri ile kalabalık yürüyüş yolları gibi olanaklar sunuluyor. Etkileyici kumlar Baltık kıyısındaki Timmendorf'tan getirtilmiş. Plaj doğal değil, ama doğa ile uyumlu bir düzenleme olarak görülebilir.

Japonya'da Kapalı Mekan Yapay Plajı



Bu plaj, diğerlerinden farklı olarak kapalı bir alan içerisinde bulunuyor. Plajda beyaz mermerin ezilmesi ile oluşturulan kumlar ile kaplı. Ayrıca Dünya'nın en büyük açılıp kapanabilir çatısı ile ziyaretçilere mavi bir gökyüzünün altındaymış hissi veriyor. Sıcaklık, rüzgar ve nem "deniz kenarı" deneyimini sağlayabilmek üzere kontrol altına alınmış durumda.



Her saat başı, volkan patlayarak su fışkırtma makinesi devreye giriyor ve birkaç dakika sörf yapma olanağı sağlıyor.

Odaiba Island, Japonya



Odaiba Island, 450 hektar alanı ile Tokyo'dan 3 km uzaklıkta yer alıyor. Ancak burayı ilk görüşte doğal olduğunu sananlar yanılırlar, çünkü burası insan yapımı bir ada. Bununla bağlantılı olarak plajlar da doğal değil.

Tokyo'dan Rainbow köprüsü ile adaya bağlanılan yerin hemen altında plaj başlar ve L şeklinde uzanır. Plajın bitiminde yürüyüş yolları başlar, yürüyüş yollarının hemen yanında bitkisel kullanımlar ile yol sınırlandırılmış.

Madeira Beach, Florida



Altın rengi kumla kaplanmış bu insan yapımı plaj bir ada üzerinde konumlanıyor. Kumlar Fas ve Portekiz'den getirtilmiş.

South Bank Beach, Brisbane (Avusturalya)



17 hektarlık bir alan üzerinde kurulan bu plaj Brisbane Nehri'nin kenarında 1992 yılında açılmış. Kumsal berrak bir su gölcüğünden meydana geliyor. Beyaz kum ile kaplı olup, gölgelik tropikal bahçesi mevcut.

Kaynak: Aksoy, C., "Kent Plajları ve Tasarım Kriterlerinin İrdelenmesi" Yüksek Lisans Tezi, 2006.

Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.