Haberler

Marmara'da yüzülür mü, yüzülmez mi?

Tarih: 3 Eylül 2010 Kaynak: Radikal
evre Yönetimi Genel Müdürü Lütfi Akça: Marmara'da plajların yüzde 90'ında su AB kalitesinde. Yüzülür. Atık suyun sadece yüzde 20'si biyolojik arıtmadan geçiyor ama gerisini zaten denizdibine basıyoruz.

"Marmara Denizi'nde denize girilir mi, girilmez mi" tartışması büyüyor. Çevre ve Orman Bakanlığı'na göre girilebilir, çünkü "AB direktiflerine uygun olarak yapılan analizlere göre Marmara'daki plajların yüzde 90'ında yüzmenin sakıncası yok."

Etrafı sanayi tesisleriyle çevrili Marmara Denizi, özellikle de büyük kirletici İstanbul tam bir arıtma sistemine kavuşana kadar bu sularda yüzülmemesi gerektiğini savunan Deniz Temiz TURMEPA ise ısrarlı. TURMEPA yetkilileri, "Bakanlığın söz ettiği ölçümler kolibasiliyle ilgili. Biz ağır metal kirliliğinden söz ediyoruz" diyor.

Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Lütfi Akça, Marmara'da yüzülüp yüzülemeyeceği tartışmasının "Yüzülebilir" tarafında. Akça, Marmara'da halen işleyen sistemi, bugüne kadar yapılanları ve yakın gelecekte yapılacakları anlatarak tartışmaya katıldı.

Akça'nın verdiği bilgiye göre Türkiye'de 2006'da Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği yayımlandı. Yönetmelik, AB Yüzme Suyu Kalitesi direktifinin Türkiye mevzuatıyla uyumlaştırılmış haliydi. O tarihten itibaren tüm plajların su kalitesi AB'ye uygun olarak denetlenmeye başlandı.

Marmara Denizi'nde ‘su kirliliği'ni Çevre ve Orman Bakanlığı, ‘yüzme suyu kirliliği'ni ise Sağlık Bakanlığı takip ediyor.
İki bakanlığın numune aldıkları yerler ve parametreleri farklı. Yüzme suyu izlenirken ‘kimyasal' ölçümler değil, mikrobiyolojik parametreler esas alınıyor.

Sağlık Bakanlığı Türkiye genelinde 2009 yılında toplam 1083 noktadan 15'er günlük periyotlarla numune aldı. Riskli görülen plajlar kapatıldı. Sonuçlar, kirliliğin kaynağını bulması ve engellemesi için Çevre Bakanlığı'na da yollandı.

Bardağın dolu tarafı
Arıtma eksikliği Türkiye'nin yarası. Akça var olan arıtma tesislerinin büyük kısmının da İstanbul'da olduğunu vurguladı:
"Marmara havzasında atık suların yaklaşık yüzde 90'lık kısmı arıtıldıktan sonra denize veriliyor. Ancak 'İstanbul'dakiler biyolojik arıtma değil, deniz deşarjı' deniliyor. Doğru! Şu anda İstanbul'da sadece yüzde 20'si biyolojik arıtma yapıyor. Paşaköy'de bir biyolojik arıtma tesisi var, Tuzla'da var. Yüzde 80'i ise deniz deşarjı. Ancak İstanbul'da deniz deşarjı yapan tesislerin tamamı, boğazın alt akıntısına, dibine deşarj yapıyor. İstanbul Boğazı'nda iki yönlü akıntı var. Üst tabaka Karadeniz'den Marmara'ya, alt tabaka Marmara'dan Karadeniz'e doğru gider. İstanbul'un atık suları, Karadeniz'e giden alt tabakaya deşarj edilir. Marmara'ya ancak doğal karışımlı belli bir kısmı, çok seyrelmiş olarak gelir."

Biraz da ‘iyi haber'...
Halen İstanbul'da üç, Kocaeli ve Yalova'da ikişer olmak üzere yedi büyük arıtma tesisi inşa halinde. İstanbul'da özellikle Ambarlı ve Ataköy arıtma tesisleri, 5-6 milyonluk nüfusun atık suyunu ileri arıtma yapacak. Akça "Bunlar da tamamlandığında Marmara Denizi'nde evsel kirlilik açısından büyük bir sorun kalmayacak" diyor. Marmara'da 2009 yılında 296 nokta izlendi. Bunlardan 270'i ‘mikrobiyolojik açıdan' uygun, yani yüzülebilir bulundu. Peki yüzülemez bulunan yerler?:

"Bunlar İzmit Körfezi civarında. Birçok tedbir alındı, sanayi atık suları arıtma te-sisleri yapıldı. Ama buralarda halen önemli sanayi tesisleri var. Dolayısıyla İzmit Körfezi'nde birkaç sıkıntı var, diğerlerinde önemli ölçüde sıkıntı yok. Marmara'da plajların yüzde 90'ında denize girilmesi açısından hiçbir sıkıntı bulunmuyor."

Marmara mavi bayrak zengini!
Akça yüzme suyu kalitesinin bir göstergesinin de Mavi Bayrak olduğunu hatırlattı: "Türkiye'de 314 plaj ve 14 marina bu ödüle sahip. Marmara'da da 25 mavi bayrağımız var. Marmara'da dördü Ayvalık'ta, dördü Burhaniye'de, üçü Gömeç'te, yedisi Edremit'te ve biri Erdek'te olmak üzere Balıkesir'de 19, Çanakkale Ayvacık'ta beş ve Tekirdağ Şarköy'de bir plaj ödüllendirilmiştir." Ancak Akça'nın söz ettiği yerlerden çoğu, örneğin Ayvalık Marmara Bölgesi'nde ama kıyıları Ege'de!

‘Kolibasiline değil ağır metale bak'
Deniz Temiz TURMEPA Genel Müdürü Levent Ballar: "(Akça'nın söz ettiği) AB kriterleri kolibasili üzerine. Kolibasiline biz bir şey demiyoruz. En fazla bağırsakları bozar, öldürmez. Ama AB su normlarından söz ediliyorsa, denize bir damla arıtılmadan su verilmemeli. Biz yüzmek için şunu söylüyoruz: Ağır metal çalışması yapılıyor mu? Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ‘Bazı balıklarda ağır metal bulundu' diyor. Kanser yapar. Açıklamalarımız Sevinç Erdal İnönü Vakfı'na dayanıyor. Araştırmalar Marmara Denizi'nin her tarafı dolaşılarak yapılıyor. Bu çalışmalar 1954'te Et Balık Kurumu ile başladı, 1957'de İÜ'ye geçti. Bu araştırmalarda örneğin, "Marmara Denizi'nde oksijen bir çok yerde sıfıra düşmüş, ‘biyolojik çeşitlilik ortadan kalkmıştır" deniliyor. Oksijen olmayan yerinde denize nasıl girilir? İSKİ çok iyi çalışmaya başladı. Ancak çalışmaları halen yüzde 100 değil. Hâlâ bir kısım pislik denize gidiyor. Yoksa mavi bayrakla ilgili değil hadise. Mavi bayrak örnekleri verilmiş. Ayvalık Marmara'da mı? Verdiği örneklerin çoğu Ege Denizi'nde."

Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.