Haberler

Lightmapping İstanbul'un Sonuçları BUILdIST Yapı Malzemeleri Fuarı'nda Tartışıldı

Tarih: 2 Ekim 2010 Yazan: Dilek Öztürk


PLD Türkiye Dergisi ile İnsan Yerleşimleri Derneği tarafından düzenlenen ve BUILdIST Yapı Malzemeleri Fuarı‘nın desteklediği LightMapping İstanbul etkinliğinin sonuçları, 1 Ekim'de BUILdIST Yapı Malzemeleri Fuarı'nda gerçekleşen bir panelle tartışıldı. Panelde, PLD Türkiye dergisi editörü Emre Güneş, İstanbul'un önemli yaşam alanlarında yapılan gezilerin liderleri, farklı disiplinlerden katılımcılar aydınlatmanın şehir hayatına ve yaşam kalitemize etkilerini tartıştılar. Ayrıca panel sonunda ünlü Fransız aydınlatma tasarımcısı Roger Narboni de kendi çalışmalarını anlattığı bir konuşma gerçekleştirdi.

Lighmapping İstanbul etkinliği çerçevesinde İstanbul'un önemli yaşam alanları olan Galata, Taksim, Cihangir, Fener-Balat ve Beşiktaş'ta gerçekleştirildi. Konusunda uzman ekip liderleriyle birlikte düzenlenen gece gezilerinde, aydınlatmanın kente ve kent kültürüne kazandırdıkları, yaşam kalitesine etkisi, kentsel mekandaki önemi gibi konular tartışıldı, mekanlardaki önemli noktalarda fotoğraf çekimleri yapıldı.

Beşiktaş-Teşvikiye Bölgesi

Bu bölgenin gezi liderliğini yapan Aslı Kıyak İngin, kensinin de oturduğu bu semte, etkinlik sırasında, çok farklı alanlardan gelen katılımcıların olmasının çok öğretici olduğunu belirtti. Konut alanı, çarşı, kamusal ve anıtsal yapılar gibi çok farklı fonksiyonların bir arada bulunduğu bir bölge olmasından dolayı, çok yaratıcı bir çalışma olduğunu da vurguladı.

Beşiktaş Meydanı ve İskelesi'nin akşam karanlık kalmasına dikkat çeken grup, ayrıca Barbaros Anıtı'nın da olduğu meydanda aynen bırakılmış olmasını eleştirdi. Ayrıca yine aynı meydanda sergilenen tarihi toplar da aydınlatılmamış.

Beşiktaş Çarşısı'nda ise mağazaların aydınlatması ön plana çıkmış ve çarşının geri kalan tarihi özelliklerini arka planda bırakmış. Reklam tabelaları, neon ışıklar adeta bir ışık kirliliği, bir kaos yaratıyor. Sanki bu çarşıda kompak florasanlar sergileniyor.

Gökhan Avcıoğlu tarafından tasarlanan Balık Çarşısı'nda ise, bir gelenek olarak ampüller sarkıtılmış. Bu, iyi bir örnek.

1874'de inşa edilen Akaretler sıra evleri belki de İstanbul'un en iyi korunmuş bölgesi. Osmanlı sarayında çalışanlar için konut alanı olarak yapılmış. Buradaki aydınlatma ise, gözü hiç yormuyor ve rahatsız etmiyor. İstanbul'daki en iyi örneklerden...

Akaretler'den yukarı doğru çıkınca karşılaştığımız Şairler Sofrası Parkı ise, çok hüzünlü bir ortam vardı. Güzdüzleri çok şık duran ve insanların ziyaret ettiği park, geceleri kapkaranlık ve ıssız bir durumda.

Beşiktaş gezisinden, aydınlatmanın mekanın okunmasında çok önemli bir eleman olduğu ortaya çıkıyor.

Cihangir

Cihangir, farklı sosyal dokuların, mahalle kültürünün bir arada yaşadığı bir örnek. Bu bölgede, yetersiz sokak aydınlatılmasına karşı aydınlatılan ağaç ve bunun gibi elemanlara rastlandı. Dükkan ve mağazalarda ise durum başka... Işığı bolca kullanmak, güvenlik adına mahallede pozitif bir etki yaratırken ortaya çıkan ampül teşhircisi dükkanlar mahalleye tamamen negatif etki katıyor. Çukurcuma'da ise gece tüm antikacılar ve diğer dükkanlar kapandığında mahalleyi bir karanlık kaplıyor. Sokağın ölçeği değiştikçe aydınlatma da değişiyor ve giderek bir sorun halini alıyor. Özellikle daralan sokaklarda aydınlatma neredeyse yok denilecek kadar az.

Fener-Balat

Aydınlatma, güvenlik açısından bu mahallelerde çok önemli. Fakat, buradaki en önemli sorun sokaklar aydınlatılmış olsa da önemli anıtsal yapıların karanlıkta bırakılmış olması. Tıpkı Tarihi Rum Lisesi gibi. Bu lisenin özel bir aydınlatmaya ihtiyacı var, ama gece karanlığa gömülmüş durumda. Tam da bu noktadan Haliç'e baktığımızda karşı kıyıdan görünen halı saha aydınlatması ise bu yakada çok rahatsız edici bir görüntü yaratıyor. Aydınlatılmayan ve karanlıkta kalan yapılardan diğeri de Dimitri Kantemir Evi'ydi.

Bu mahallelerde kataner sistemin çok kullanıldığını görüyoruz.

Fener ve Balat'ta mimari yapılar ve anıt eserler ön plana çıkıyor. Bu durumda bu eserler için özel bir aydınlatma tasarımına ihtiyaç var.

Galata

Galata bölgesinde de yine diğer bölgelerde olduğu gibi reklam tabelaları tüm sokağı etkilemiş durumda ve bir görüntü kirliliği yaratıyor. Beyoğlu Belediyesi ve İKSV binasının aydınlatmaları iyi birer örnek. Şişhane Metrosu girişinde bulunan ve gereksiz şiddette olan sokak aydınlatması ise insanın gözünü alıyor ve rahatsız ediyor. Sarkunsa binasında çok klasik bir aydınlatma tekniği kullanılmış. Oysa bu denli özel bir bina için özel bir tasarım yapılabilirdi.

Kurtuluş-Taksim

Kurtuluş en eski ve en organize plan sistemine sahip bir mahalle. Bu bölgede de kataner sistemin kullanıdığını görüyoruz. Dolapdere bölgesinde ise aydınlatma neredeyse yok denecek kadar az. Sahip olduğu topoğrafyadan dolayı sıklıkla karşılaştığımız merdivenler ve yokuşlar ise karanlık bırakılmış. Bu mahalleyle ilgili tartışmada, aslında mahallede yaşayanların bu karanlıktan mutlu olduğu sonucuna varıldı. İnsanlar sokaklara koltuklar, masalar atmış burada oturup vakitlerini geçiriyorlar. Sokakta oluşturdukları sosyal çevrelerinde kendilerini salonlarında gibi hissediyorlar. Belki de o sokak aydınlatıldığında, mahalle sakinleri bundan rahatsız olacak.

Talimhane'den Taksim'e çıkarken, otellerin cephelerinde gördüğümüz renkli aydınlatmalar ise kötü örneklerdi.



Tartışma Sonuçları

Bütün bölgelerle ilgili yapılan tartışmaların sonucunda ise, kentsel yaşam ve aydınlatmaya dair birtakım sonuçlara vardık. Bunlardan en önemlisi de kentte bütünlüklü bir aydınlatma olmadığı ve bunun için bir planlama çalışmasının yapılmadığıydı. Özel şahıslara ait yapılar gayet iyi aydınlatılırken kamusal mekanlar, meydanlar, parklar aydınlatılmamış. Muhitlerin geçmişlerinin açığa çıkarılmasında ve mekanların okunabilmesinde aydınlatmanın rolü büyük.

Mekanların farklı sosyal gruplar halinde incelenmesi adına bu etkinlik iyi bir örnek olarak değerlendirildi. En azından farklı görüşleri ve ihtiyaçları bir araya geldi ve karşılaştırıldı.

Fener-Balat bölgesinin gezi lideri Burçin Altınsay ise, konuşmasının sonunda şunları söyledi:

"İstanbul, sürekli karşısı olan, denize bakan bir kent. Bulunduğu kentsel mekan içinde gayet pozitif bir etki yaratan bir aydınlatma, denizden, karşıdan bakıldığında çok negatif bir etki de yaratabiliyor. Kentte bu anlamda bir bütünlük yok. Kentin eski dokularına ait alanlarında özel tasarımlar yapılması lazım."

Tartışmalarının sonucunda aslında aydınlatmamanın da tasarımının önemli olduğu kanısına varıldı. Neresi aydınlık, neresi karanlık kalacak? Böylece, "Karanlığın Tasarımı" diye bir tanım da ortaya çıkmış oldu.



Roger Narboni

Roger Narboni, Fransa'da çalışan ve yaşayan bir aydınlatma tasarımcısı. Sadece bina ya da sokak ölçeğinde değil, kent ölçeğinde, bütüncül aydınlatma planlaması yapıyor. Her ölçekte aydınlatma tasarımının önemine dikkat çeken Narboni, doğanın tasarımlarına etkisi üzerinde duruyor.

"Çok farklı sektörler, şehirler ve ölçeklerle çalıştım. Bu harika çünkü hiç sıkılmıyorum ve harika yerler görüyorum," diyen Narboni Fransa'da pek çok mahalle, bölge, kamusal alan ve bina üzerinde etkili tasarımlar gerçekleştirdi.

1998 yılında Fransa'nın Le Havre bölgesinde Feydeau Island'da yaptığı çalışmasını "gece çözümleri" olarak adlandırıyor.

Petit Palas Museum'daki çalışmasında ise doğal ışık kullandı. Çatıda yaptığı şeffaf ekleme ile gün ışığı tüm mekana yayılıyor. Fransa'da yaptığı Clichy Park çalışmasında enerjiden tasarruf sağlamak adına solar paneller kullandı. Böylece parktaki gece aydınlatması için enerji kullanılmamış oldu.

Narboni, Fransa'daki bir sayfiye şehri için ise "Darkness Master Plan/Karanlık Bölge Planı" hazırladı. Bu çalışma için, burada yaşayan insanlarla "nereyi aydınlık, nereyi karanlık bırakalım?" diye bir anket çalışması yapıldı. Çalışma sonucunda ise, sokaklarda "gece ambiansları" oluştu. Işığın nereye düşeceği kadar gölgenin de nereye ve ne kadar düşeceği üzerinde çalıştıklarını belirten tasarımcı ortaya gayet romantik bir sonuç çıktığını söylüyor.

2003'de yaptığı Touluse bölgesininn aydınlatma planında ise kente yeni gece anları vermeyi amaçladı.

Aydınlatma planlamasının çok uzun sürdüğünü belirten Narboni, İstanbul'da böylesi bir çalışma için onlarca yıl hazırlık yapılması gerektiğini söyledi.İmaj Galerisi
Konuyla İlgili Linkler
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.